USD

37.9444
0.0%

EUR

41.0171
-0.02%

GBP

49.1161
-0.06%

ALTIN GR

3794.596
-0.13%

BIST 100

9659.48
0.49%

Teknoloji Haberleri

26 Şubat 2025 11:13

"Teknoloji bir ülkenin ulusal kalkınma önceliklerinden olmalı"

Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin, yapay zeka ve siber güvenlik konularının önümüzdeki dönemlerde Türkiye'nin stratejik gelişme programının önemli parçalarından olacağı düşüncesini paylaşıyor.

"Teknoloji bir ülkenin ulusal kalkınma önceliklerinden olmalı"

Dev teknoloji firmalarının yapay zeka yarışı, gün geçtikçe kızışıyor. Microsoft, 2025 yılında yapay zeka destekli veri merkezleri oluşturmak için 80 milyar dolarlık yatırım bütçesi planladığını yeni yılın ilk günlerinde duyurdu. Yapay zekayı ekonominin her sektöründe inovasyonu teşvik eden ve üretkenliği artıran bir araç olarak gören Microsoft'un ülkemizde de yeni yılda yatırımlarını artırması bekleniyor. Microsoft Türkiye Genel Müdürü Levent Özbilgin ile Türkiye'deki yapay zeka yatırımları, Microsoft'un yapay zeka alanındaki çalışmaları üzerine konuştuk. Özbilgin, Platin okuyucularıyla Microsoft Copilot teknolojisinin günlük yaşamı kolaylaştıracak ipuçlarını da paylaştı.

* Microsoft Türkiye'nin çalışmalarını, gelecek hedeflerini, Türkiye'deki yapay zeka yatırımlarını anlatabilir misiniz?

2025 kesinlikle yapay zeka ve güvenlik konularının özellikle kamu ve kurumlarda daha da önem kazanacağı bir yıl olacak. Microsoft'un Copilot ürünleri günlük hayatımızda daha yoğun şekilde kullanılmaya başlanacak. Öte yandan Microsoft'un Türkiye'deki yatırımlarının artacağı ve iş ortağı ekosistemimizin daha fazla katma değer yaratacağı bir seneye giriş yapacağımızı öngörüyoruz.

Önümüzdeki dönemde yapay zeka ve siber güvenliğin ülkemizin stratejik gelişme programının hayati bir parçası olduğunun daha iyi anlaşılacağına inanıyorum. Hep dile getirdiğimiz bir konu var: Teknoloji bir ülkenin ulusal kalkınma önceliklerinin yanında değil tam ortasında olmalı; kritik bir yatırım sektörü olarak ön plana çıkarılmalı. Bu noktada kritik bir rol oynayan kamu desteğini ve teşviğini göreceğimiz bir yıl olmasını diliyoruz çünkü Türkiye gibi büyük momentum sahibi fakat aynı zamanda gelişmekte olan ülkelerin, yapay zekayı nasıl rekabet avantajına çevirebileceğini düşünmesi gerekiyor. Türkiye'de Türkçe'ye hassas büyük dil modellerinin oluşturulması ve bu platform üzerinde yerli yazılımcıların katma değer üretmesi de önümüzdeki yıl gündemimizde daha fazla yer bulacaktır diye düşünüyorum.

"COPILOT, KİŞİSEL BİR ASİSTAN GİBİ ÇALIŞIYOR"

* Microsoft'un yapay zeka destekli Copilot servisinin sunduğu olanakları aktarabilir misiniz?

ChatGPT teknolojisini Copilot adı altında tüm Microsoft programlarına entegre ederek bunun kişisel yapay zeka asistanı gibi kullanılmasını sağladık. Gündelik hayatımızda iş yükümüzün ciddi bir kısmını üzerimizden alabilecek kapasiteye sahip olan Copilot için 'akıllı aracı' tanımı çok doğru. Bir de Copilot'un 'co'suna dikkat çekmek isterim; burada insandan bağımsız çalışan bir yapay zeka yapısına değil, insan ile birlikte çalışan bir yapay zeka yapısına vurgu yapılıyor. Windows 11, Microsoft 365, Edge ve Bing üzerinde çalışarak basit ve kesintisiz bir deneyim sunan Copilot; ihtiyacınız doğrultusunda bazen bir uygulama bazen de tek sağ klikle ulaşabileceğiniz bir yapay zeka asistanı olarak görev yapıyor. Copilot, Microsoft 365'in içine iki farklı şekilde entegre ediliyor. İlki Word, PowerPoint, Outlook ve Excel içinde iş üretmenizi sağlayan uygulama içi deneyimler sunuyor; ikincisi ise dokümanlar, takvimler, sohbetler, toplantılar ve bağlantılar gibi işletmenizin tüm verisi ve uygulamaları üzerinde çalışarak yapılmasını istediğiniz işleri Copilot'un yönetiminde yürütüyor. Copilot, kapsayıcı yaklaşımıyla diğer yapay zeka asistanlarından ayrılıyor. Web'i anladığı gibi eş zamanlı olarak sizin iş verinizi ve PC'nizde ne yaptığınızı da anlayan Copilot, bu sayede daha nokta atışı ve işe yarar çözümler sunmayı başarıyor. Hemen her ürünümüz Microsoft 365 Copilot teknolojisi sayesinde birçok avantaj sunuyor. Microsoft 365 Copilot, sadece Microsoft uygulamalarıyla ChatGPT'nin entegrasyonunu sağlamakla kalmıyor; aynı zamanda bu yapının tam ortasında hem bilgi işleme hem de orkestrasyon görevini üstleniyor. Bu uygulama sayesinde Power Point'i Word'e; Word'ü Power Point'e çevirebiliyor; bir basın bültenini sunum formatında görmeyi talep edebiliyor ya da herhangi bir doküman üzerinden swot analizi yapılmasını isteyebiliyorsunuz. Örneğin, sabah kalktığınızda ilk iş olarak maillere bakıyorsunuz ve onlarca mailin birikmiş olduğunu görüyorsunuz. Copilot'a doğru komutları verdiğinizde tüm maillerinizi sizin için tarıyor; kimden geldiğine göre önem sırasına koyuyor; uzun bir mail zincirinde yazanları ya da giremediğiniz, yarısında çıkmak zorunda kaldığınız bir toplantıda konuşulanları sizin için özetliyor. Sizin için mail yanıtlıyor; mailin samimiyet tonunu bile seçmenizi mümkün kılan seçenekler sunuyor. Kısacası hiçbir detayı kaçırmamanız için tam anlamıyla kişisel bir asistan gibi çalışıyor.

YAPAY ZEKA KEŞİF Mİ YOKSA BİR İCAT MI?

*İnsanlık tarihi boyunca teknolojik devrimlerin ekonomik düzeni değiştirdiği görüldü. Bu bağlamda yapay zeka dönemi hangi noktaya doğru evriliyor?

Şahsen teknoloji sektöründe çalıştığım son 30 yılı değerlendirdiğimde, yapay zekayı internetin keşfinden sonra en büyük ikinci kırılım noktası olarak görüyorum. Ve şundan emin olabilirsiniz ki daha uzunca bir süre bu hype, yani heyecan yaratan merak evresi devam edecek. Hatta hype evresi bittikten sonra da yapay zeka gündemden düşmeyecek çünkü etkisi katlanarak ve şekil değiştirerek hayatlarımızı dönüştürmeyi sürdürecek. Yapay zeka tüm dünyada bu kadar ani ve büyük bir etki yaratınca insanlar doğal olarak 'nereden çıktı bu yapay zeka?' diye sormaya başladı. Bu da bizi daha derin bir soruya, 'yapay zeka keşif mi yoksa icat mı?' sorusuna götürdü. Her zaman söylediğimiz gibi, Microsoft yapay zekayı bir gecede bugünkü haline getirmedi. Yapay zeka yolculuğumuz 1991 yılında Microsoft Research'ün kurulmasıyla başladı ve yapay zeka temelli teknolojiler 35 sene içinde kelimenin tam anlamıyla ilmek ilmek işlenerek bugünkü yetkinliklerini kazandı. Dolayısıyla yapay zekaya bir icattan çok bir keşif olarak bakmak daha doğru.

* OpenAI ile yapılan iş birliğinin detaylarını ve amacını anlatabilir misiniz?

ChatGPT 2022'nin Kasım ayında duyuruldu ancak Microsoft zaten dört senedir OpenAI ile iş birliği içindeydi. 2015-2019 yılları arasında imaj ve dil yaratabilmek için öğrenme algoritmasını geliştirmeye odaklanan OpenAI, bu süreçte çok yüksek ölçekte makine gücüne ihtiyaç duyunca Microsoft olarak 2019 yılında Azure'u OpenAI şirketinin kullanımına açtık ve 1 milyar dolar tutarında da yatırım yaptık. OpenAI yatırımının ardından başlayan süreçte ekiplerimiz ChatGPT ile Microsoft ürünlerini birbirine entegre etmek için çok yoğun bir şekilde çalıştı. ChatGPT Azure üzerinde geliştirilir ve Azure'un bazı olanaklarından faydalanır hale getirilirken Azure da ChatGPT'ye uyarlandı.

Yapay zeka alanındaki fırsatlardan yararlanmak isteyenler için Microsoft'tan daha doğru bir iş ortağı düşünemiyorum. OpenAI ile birinci amacımız, hangi sektörde olursa olsun herkesin daha verimli çalışmasını sağlamak. İşin yük olarak gördüğümüz kısmını otomasyon çözsün; gerçekten değer yaratılan kısmını insan gücü üstlensin gibi bir felsefemiz var. Bu da tabii ki tüm verimliliği artırarak, maliyetleri azaltarak, tüm sektörleri ekonomik anlamda dönüştürecek büyüklükte bir güç.

EN ÇOK OKUNANLAR