Dijital Sanat Üreticisi ve Avukat Alper Yeşiltaş, kuantum hesaplamayla ilgili gelişmeleri yapay zeka ve sanat açısından Platin'e değerlendirdi.
"Son dönemde, kuantum hesaplamayla ilgili gelişmelerden en çok heyecan duyanlardan biriyim. Özellikle Google'ın 'Willow' adıyla tanıttığı kuantum çipinin, mevcut süper bilgisayarların evrenin yaşından daha uzun bir sürede tamamlayabileceği bir hesaplamayı 5 dakikanın altına çektiği, bunu ise alternatif evrenlerdeki 'Willow'lar ile haberleşerek, onlarla güçlerini birleştirerek başardığı söyleniyor. Kuantum mekaniği bize, parçacıkların aynı anda pek çok halde bulunabildiğini ve bunun alternatif evrenler anlamına gelebileceğini anlatıyor. Bu noktada, ben de sanatsal olarak kuantum ve yapay zekânın birbirini besleyebileceği bir yaratıcı alanı keşfetmeye çalışıyorum.
YARATICI ZİHNİ BESLİYOR
Bir süre önce üzerinde çalıştığım "Hiçbir Şey Olmamışçasına" gibi seriler de çoklu evrenler teması etrafında şekillenmişti. Michael Jackson, Diana, Freddie Mercury başka bir hayatta nasıl gözükürlerdi? Yapay zeka benim (ve görünüşe göre birçok kişinin) merakını gidermek için yardımcı olabilecek araçlara sahipti. Yapa zekaya sunulan bu gibi tuhaf olasılıkların, yapay zekanın derinleşmekte olan yaratıcı zihnini beslediğine inanıyorum. Son gelişmelerin ardından en çok merak ettiğim şey ise bildiğimiz şeylerin dışında, bilmediğimiz şeylerin de yapay zeka tarafından bizim algımıza sunulup sunulamayacağı. Paralel evrenlerden gerçekten 'ilham almak' veya 'veri çekmek' mümkün mü yoksa bu sadece kuantum mekaniğinin çağrıştırdığı bir metafor mu? Sanat bir bakıma bu tür soruların kıyısında dolaşmak anlamına geliyor. Zira gerçeklik, algılarımız yoluyla düşüncelerimize ve gerçekliğimize dönüşüyor ise gerçekliğimizin dışındakiler, algılayabileceğimiz şekilde bize sunulduğu takdirde düşünmemizin mümkün olmadığı şeyler hakkında da düşünmeye başlayabiliriz.
TÜM VERİLER ERİŞİMİNİZDE
Size 'Tangerine Dimension' adlı bir müzik grubundan bahseden kısa bir video izletiliyor. 1967 yılında kaydedilmiş gibi gözüken görüntülerde bir stadyum dolusu insan, grubun şarkıları için çıldırıyor. Şarkılarından bazı kısa kesitleri ve sahne şovlarını izliyorsunuz. Solistlerinin izleyiciyle etkileşiminden büyüleniyorsunuz. Grubu merak ediyor, diğer şarkılarını, albümlerini dinlemek istiyorsunuz. Böyle bir gruptan nasıl daha önce haberinizin olmadığını sorguluyorsunuz. Aslında olan şey, zaten ilgi alanınızdaki Tangerine Dimension'ın, algılayabileceğiniz hale getirilmesiydi. Artık onlar hakkında merak ettiğiniz her şeyi öğrenebilirsiniz. Tüm veriler erişiminizde. Tangerine Dimension örneği paralel evrenler ve yapay zekanın kesişiminde yeni bir bakış açısı sunmaya çalışıyor. İzleyiciler, belki de hiç sorgulamadıkları olasılıkları deneyimleyerek yepyeni hikayelere dahil oluyorlar. Sonuçta sanat da her zaman bir çeşit alternatif evren yaratma çabası değil midir? Kuantum kuramının ucu açık doğası ile yapay zekanın esnek belleği birleştiğinde, ortaya çıkabilecek ihtimallerin sınırını belirlemek imkansızlaşıyor. Bu da bizi, bildiğimizi sandığımız gerçekliklerle yeniden yüzleşmeye ve keşfetmeyi hiç bırakmamaya davet ediyor."