USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Ekonomi Haberleri

09 Mayıs 2024 12:26
AA

Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti

Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan, yılın ikinci enflasyon raporu toplantısında, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan artışla yüzde 38'e güncellendiğini açıkladı

Merkez Bankası enflasyon tahminini yükseltti

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın 2. Enflasyon Raporu'nu paylaştı.

Orta vadeli tahminler oluşturulurken enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar para politikasındaki sıkı duruşun sürdürüleceği ve ekonomi politikalarındaki eşgüdümün korunacağı bir görünümünün esas alındığını belirten Karahan, "Bu çerçevede, 2024 yıl sonu enflasyon tahminini 2 puan yukarı güncelleyerek yüzde 38'e çektik. 2025 ve 2026 tahminlerini sırasıyla yüzde 14 ve yüzde 9 seviyesinde koruduk. Orta vadede ise enflasyonun yüzde 5'te istikrar kazanmasını hedefliyoruz. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktaları da 2024 yılı için yüzde 34 ve 42, 2025 yılı için ise yüzde 7 ve 21'e tekabül etmektedir." diye konuştu.

Karahan, 25 metreküp bedelsiz doğal gaz kullanımı düzenlemesinin sona ermesinin, mayısta aylık enflasyonu 0,7 puan yukarı yönlü etkileyeceğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

"Bunun yanı sıra, olumsuz baz etkisiyle enflasyon mayıs ayında zirveye ulaşacaktır. Böylece, politika iletişiminde sıklıkla vurguladığımız geçiş döneminin sonuna gelmiş olacağız. Para politikasındaki kararlı duruşumuz, yurt içi talepte dengelenme, Türk lirasında reel değerlenme ve enflasyon beklentilerindeki düzelme vasıtasıyla aylık enflasyonun ana eğilimini düşürecektir. Böylelikle, yılın geri kalanında enflasyonun istikrarlı olarak gerileyeceği dezenflasyon dönemine gireceğiz. Bu dönemde, olumlu yöndeki baz etkileri ve daha önemlisi enflasyonun ana eğilimindeki düşüşün devamı etkili olacaktır. "

Mevsimsellikten arındırılmış ortalama aylık enflasyonun yılın 3. çeyreğinde yüzde 2,5 civarına, son çeyrekte ise yüzde 1,5'in bir miktar altına gerileyeceğini öngördüklerine dikkati çeken Karahan, sıkı parasal duruşun sürdürülmesi ve hizmet enflasyonundaki katılığın zayıflamasıyla, enflasyonun ana eğiliminde gerilemenin 2025'te de devam edeceğini söyledi.

Karahan, 2024 yılı tahmin güncellemesinin nedenlerine değinerek, yılın ilk çeyreğindeki makroekonomik gelişmelerin bu konuda belirleyici olduğuna işaret etti.

Dirençli seyreden talep koşulları nedeniyle yılın ilk yarısında çıktı açığının önceki rapor öngörülerine göre daha yukarıda olacağını tahmin ettiklerini anlatan Karahan, şu değerlendirmede bulundu:

"Sıkı para politikası ve maliye politikasının eşgüdümünün katkısıyla, iç talepteki dengelenme süreci devam edecektir. Bu görünüm altında, çıktı açığı tahmini güncellememiz 2024 yılı enflasyon tahminimizi 0,4 puan artırıcı yönde etkilemiştir. Türk lirası cinsi ithalat fiyatları, gıda enflasyonu ve yönetilen yönlendirilen fiyat varsayımlarımızdan gelen toplam etkiyi eksi 0,2 puan olarak hesaplıyoruz."

"SIKI DURUŞUMUZU FİYAT İSTİKRARI SAĞLANANA KADAR KARARLILIKLA SÜRDÜRECEĞİZ"

Son dönemde, enflasyonun ana eğiliminin öngörülerden daha yüksek gerçekleştiğini belirten Karahan, şunları kaydetti:

"Sıkı para politikası duruşu ve politika eşgüdümü, başlangıç koşullarındaki bu bozulmayı kısmen telafi edecektir. Bu sayede, ana eğilimin yıl sonu enflasyonuna etkisinin 1,8 puan ile sınırlı kalacağını tahmin ediyoruz. Para politikasındaki sıkı duruşumuzu fiyat istikrarı sağlanana kadar kararlılıkla sürdüreceğiz. Bu süreçte iki ana koşul gözeteceğiz. Birincisi, aylık enflasyonun ana eğiliminin, belirgin ve kalıcı bir düşüş göstermesidir. Bu kapsamda, ana eğilim, iç talep, ithalat ve finansal koşullara ilişkin göstergeleri yakından izliyoruz. İkincisi ise, enflasyon beklentilerinin öngörülen tahmin aralığına yakınsamasıdır. Bu çerçevede, geniş kapsamlı enflasyon beklentisi göstergelerini takip ediyoruz."

Karahan, martta atılan adımların etkisiyle finansal koşulların önemli ölçüde sıkılaştığına dikkati çekerek, bu durumun etkisini krediler üzerinde gördüklerini bildirdi.

"Önümüzdeki dönemde bunun talebi zayıflatacağını, fiyatlama davranışlarına olumlu yansıyacağını ve dezenflasyon sürecini güçlendireceğini öngörüyoruz." diyen Karahan, şöyle konuştu:

"Bu süreçte, maliye politikalarının katkısı ve yönetilen-yönlendirilen fiyatların eşgüdüm halinde belirlenecek olması, dezenflasyon sürecini destekleyecektir. Aylık enflasyonun ana eğiliminde, belirgin ve kalıcı bir düşüş sağlanana ve enflasyon beklentileri, öngörülen tahmin aralığına yakınsayana kadar sıkı para politikası duruşumuzu sürdüreceğiz. Enflasyonda belirgin ve kalıcı bir bozulma öngörülmesi durumunda ise para politikası duruşumuzu sıkılaştıracağız."

"TEKNİK BİR AYARLAMA OLARAK FAİZ KORİDORU MARTTA GENİŞLETİLDİ"

Karahan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın ikinci Enflasyon Raporu'nu paylaştı.

Teknik bir ayarlama olarak faiz koridorunun martta genişletildiğini belirten Karahan, "Ekonomik birimlerin beklentilerindeki ayrışma ve olası oynaklıklara karşı parasal aktarımın etkinliğini artırmak amacıyla makroihtiyati politikaları uygulamaya devam ediyoruz. Bu kapsamda, iç talepteki dengelenmeyi desteklemek amacıyla Türk lirası ticari ve ihtiyaç kredisi büyüme sınırlarını yüzde 2'ye düşürürken, kredi büyümesine dayalı zorunlu karşılık tesisi uygulaması getirdik ve menkul kıymet tesisini kaldırdık." dedi.

Kredi kartı azami faiz oranlarının yükseltildiğini hatırlatan Karahan, parasal aktarım mekanizmasını güçlendirdiklerini ve TL mevduatın payının artırılması için hedeflere bağlı olarak TL zorunlu karşılıklara faiz ödemesine başladıklarını anlattı.

TL mevduat payı artış hedeflerini de güncellediklerini dile getiren Karahan, "Piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde menkul kıymet tesis uygulamasını bugün itibarıyla tamamen sonlandırdık. Böylece, tahvil piyasasının işlevselliğinin artmasını, getiri eğrisinin normalleşmesini ve parasal aktarımın güçlenmesini sağladık." diye konuştu.

Karahan, Kur Korumalı Mevduat (KKM) kur farkı ödemelerinin ve 2023 son çeyreğinde artan TCMB taraflı swap bakiyesinin yol açtığı likidite fazlasını sterilize ettiklerini belirterek, zorunlu karşılıklarda yapılan artışlarla piyasadan 1 trilyon liradan fazla likidite çektiklerini bildirdi.

Ayrıca, likidite fazlasının sterilizasyonu için aralık ayında TL depo alım ihalelerine başladıklarını söyleyen Karahan, "Sistemde ortaya çıkan geçici likidite fazlasını depo alım işlemleriyle sterilize ediyoruz. Likidite gelişmelerini yakından takip ederek, sterilizasyon araçlarını gerektiğinde etkin bir şekilde kullanacağız." ifadesini kullandı.

Karahan, marttaki faiz artışı ve makroihtiyati düzenlemeler sonrasında ticari kredi faizinin yaklaşık 14 puan, tüketici kredisi faizinin 18 puan ve mevduat faizinin 15 puan artırıldığına dikkati çekti.

"YABANCI PARA MEVDUATTAN TÜRK LİRASINA GEÇİŞ HIZLANDI"

Kredi faizlerinin geldiği seviyenin kredi büyümesinin yavaşlamasına ve iç talebin dengelenmesine katkı vereceğini ifade eden Karahan, şu değerlendirmede bulundu:

"Türk lirası mevduat faizlerinin seviyesi ise sistemde TL mevduat payı artışını desteklemektedir. Nitekim son veriler, yabancı para mevduattan Türk lirası mevduata geçişin hızlandığına işaret etmektedir. Para politikası duruşumuz ve makroihtiyati çerçeve, mevduat faizlerinin Türk lirasına geçişi destekleyecek seviyelerde kalmasını ve tasarrufların artmasını sağlayacaktır. 2024 yılının ilk çeyreğinde artan belirsizlik algısı nedeniyle kredi talebinin hızlanması, tüketici kredi büyümesinin, kredi kartı ve ihtiyaç kredisi kaynaklı artmasına neden olmuştu. Attığımız sıkılaştırıcı adımlarla, nisan ayında tüketici kredisi büyümesi zayıflayarak 2023 yılı son çeyrek ortalamasının da altına gerilemiştir."

EN ÇOK OKUNANLAR