Makine imalat sanayi konsolide verilerine göre, yılın 7 ayı sonunda Türkiye'nin serbest bölgeler dâhil toplam makine ihracatı 16,1 milyar dolara ulaştı. Miktar bazında ihracatın yüzde 5,8 gerilediği bu dönemde değer bazında artış yüzde 11,1 oldu. Rusya'ya ihracatın yüzde 157 artarak 1.5 milyar dolara yaklaştığı bu dönemde, Almanya'ya ihracat artışı yüzde 11,6, ABD'ye ihracat artışı yüzde 15,2 oldu. Yüzde 19 artışla 2 milyar dolara ulaşan Temmuz ihracatı ardından, son 12 aylık makine ihracatı yüzde 15,8 artarak 27.5 milyar dolara yükseldi. Haziran sonu itibariyle yıllık makine ithalatı ise yüzde 20,6 artışla 42.3 milyar dolar oldu.
Küresel makine ticaretindeki gelişmeleri analiz ettiklerinde başta parasal sıkılaşma olmak üzere pek çok faktörün etkisiyle, önceki yıllardan farklı eğilimlerle karşılaştıklarını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Kutlu Karavelioğlu dünyadaki gelişmeleri şöyle yorumladı:
"Uzun yıllardır yakın işbirliği içinde çalıştığımız Alman Makine ve Ekipman İmalatçıları Birliği'nin (VDMA) raporları küresel sektörün teknolojik lideri Almanya'da tehlike çanlarının çaldığını, Temmuz ayı siparişlerindeki gerilemenin yüzde 15'e ulaştığını söylüyor. Bunun anlamı şirketlerin ölçek ve cirolarının küçülecek olması, yetişmiş nitelikli personelde istihdam kaybı riskinin ortaya çıkmasıdır. Artmayı sürdüreceği belli olan finansman, enerji ve istihdam maliyetlerinin üretici endeksi üzerindeki etkilerinin sektörün rekabetçiliğini sınırladığı, yüzde 20'lere varan fiyat artışlarının da iç ve dış talebin daralmasında etkili olduğu anlaşılıyor. Benzer gelişmeler rakibimiz diğer AB ülkelerinde de görülmekle birlikte, endüstriyel ve ticari alanda en yüksek entegrasyon seviyesine ulaştığımız Almanya'daki her sorun hem bize sirayet edebilecek riskler hem de yaratabileceği fırsatlar bakımından sektörümüzü çok yakından ilgilendiriyor."
"ORTA VE DOĞU AVRUPA'NIN CAZİBESİNİ GÖZDEN KAÇIRAMAYIZ"
Bugüne kadar küresel sıkıntıları aşmak için yoğunlaştıkları ve önemli dönüşler aldıkları Rusya pazarına yönelik kısıtlamaların, ana pazar Almanya'daki gelişmelere ilave riskler oluşturduğunu ifade eden Karavelioğlu şunları söyledi:
"Mal, teknoloji ve hizmetlerin yanı sıra, Rusya'daki askeri endüstriyel kompleksle bağlantılı tüzel ve gerçek kişilere yönelik ihracatı da kapsayan yaptırımlar giderek sıkılaşıyor. Buna karşılık bazı Avrupalı ülkeler ticaretin rotasını saptırarak ihracatlarını eski Sovyet ülkeleri üzerinden yapıyor. Bizim imalatçılarımızın bu yönteme tevessül etmediklerini dış ticaret verilerimizden görebiliyoruz. Giderek zorlaşan Rusya ihracatına alternatif olabileceğini düşündüğümüz Orta ve Doğu Avrupa için de gayretlerimizi artırıyoruz. Romanya, Polonya, Sırbistan, Macaristan'da hızlanan yatırımlardan payımıza düşeni almalıyız. Avrupa'nın üretim ve enerji yatırımları yanında, tarımsal faaliyetlerini de yoğunlaştırdığı bu bölgelerin makina imalatçılarımız için sadece ihracat değil, cazip yatırım fırsatları da sunduğuna inanıyoruz."