“Yeni lüks; klasik lüks anlayışından çok daha dinamik ve çok daha değişken. Önceki yıllarda lüks kavramı maddiyatla ilişkili, ulaşılması zor, belli kişilerin elde edebildiği ürün veya hizmetlerle tanımlanıyordu. Markalı ve pahalı çanta, saat, mücevher lüksün simgeleriydi. Şimdi ise lüksün tanımında deneyim, kişiye özel tasarımlar, benzeri olmayan konseptler, yaratıcılık ve çok değerli olan zamanı ne şekilde değerlendirdiğiniz çok daha fazla ön planda. Artık lüks en pahalı değil, en özel olan olarak tanımlanıyor. Yaşadığımız bir duygunun, gittiğimiz bir mekanın veya ürünün kendimizi özel hissettirebilmesidir lüks. Keza bir parfümün sadece kokusunun güzel olması yeterli değil; şişesinin tasarımı, o kişinin tenine, zevkine uygun notalarla hazırlanması, yani kişiselleştirilmiş olması onu özel kılıyor.
DENEYİM ARAYAN MÜŞTERİ, MARKA İLE DUYGUSAL BAĞ KURUYOR
Yeni lüks anlayışında haz, hafızalarda bıraktığı iz önem kazanıyor. Zira yeni lükste deneyim arayan müşteri, markalar ile arasında duygusal bir bağ kuruyor. Sadece ürünü değil, o markanın temsil ettiği dünyayı, duyguyu, fikri de satın alıyor. Yeni lüksün portresinde değerler üzerinden konuşuyoruz. Özgürlük, özgünlük, zamanı sevdiği şekilde yaşam tarzına uygun olarak yönetebilmek, benzersiz deneyimler yaşamak gibi kavramlar ön plana çıkıyor. Bugünün dünyasında, ileri teknolojiyle birlikte fırsatlara ve gelişmelere artık daha rahat ulaşıyoruz. Kendi mesleğim olan lüks turizmden örnek vermek gerekirse müşterimizin beğenileri doğrultusunda planlanmış, duygularına dokunan, değerli ve nadir deneyimler yaşayabilecekleri, özel hissedecekleri programlar sunarak anlarını değerli kılmaya çalışıyoruz.
KİŞİSELLEŞTİRİLMİŞ DETAYLARDAN YARARLANILIYOR
Geçtiğimiz günlerde yapmış olduğum bir seyahat sırasında oteldeki odamda, şöminenin üzerinde gümüş bir çerçevede fotoğrafımı gördüm. Oda ile aramda bir bağ kurmuşlar, evimde gibi hissetmem için kişiselleştirilmiş detaylardan yararlanmışlardı. Banyoda üzerine kızlarımın isminin işlendiği bornozlar yer alıyordu. Arkadaş grubumuzla çıktığımız bir yat gezisinde, İngiltere’den iki Michelin yıldızlı şefin gelmesi ve yemeklerimizi hazırlaması çok güzel bir deneyimdi. Hem zihnimizde hem damak hafızamızda unutulmaz izler bıraktı. İngiltere’de Selfridges Mağazası’nda, ‘Beauty Project’ projesinde sadece benim için tasarlanan parfüm de unutamayacağım deneyimler arasındaydı. Selfridges’in laboratuvarına gidip asistanlar tarafından 15 dakikalık bir gezintiye çıkarılıyorsunuz. Laboratuvar gezisi bittikten sonra size bir iPad veriliyor ve iPad’deki kişilik testini çözmeniz isteniyor. Testin ardından bir dizi koku veriliyor ve tepkileriniz ölçülüyor. Bu testin ardından asistanlar sizi yansıtan en uygun kokuyu buluyor ve kişiselleştirilmiş bir şişe içerisinde size sunuyorlar.”