Rolls-Royce'un ilk full elektrikli arabası Spectre'ın global tanıtımında açıklama yapan Rolls-Royce Motor Cars CEO'su Torsten Müller-Ötvös, Spectre'ın ilk olduğunun, benzinli modellerin aşamalı olarak kaldırılacağının ve 2030 yılından sonra Rolls-Royce Motor Cars'ın sadece elektrikli otomobil üreteceğinin bilgisini verdi. İlk sahiplerine 2023 yılının sonunda teslim edilmesi planlanan yeni Spectre'ın fiyatlandırmasının, Cullinan ile Phantom arasında konumlandırılması bekleniyor.
İÇ TASARIMI YILDIZLI BİR GECE
Spectre bir Rolls-Royce'da şimdiye kadar üretilmiş en geniş Pantheon ızgaraya sahip. 830 saatlik tasarım modellemesi, rüzgar tüneli testinin ürünü Spirit of Ecstasy heykeli otomobilin olağanüstü aerodinamik özelliklerini artırmaya yardımcı oluyor. 0.25cd'lik bir sürtünme katsayısına sahip Spectre, Rolls-Royce'un aerodinamik açıdan en verimli otomobili olduğunu gösteriyor. Bölünmüş far tasarımı, manevi öncüsü Phantom Coupé'ye saygı duruşunda bulunuyor. İç tasarımı 5.876 adet yıldızla, zarifçe aydınlatılmış Starlight Doors adı verilen yıldız kapı ile sunuluyor. Gece teması, Spectre'in Illuminated Fascia adı verilen aydınlatmalı ön konsol ile devam ediyor.
PLANAR SÜSPANSİYON
Planar sistemi bir dizi yeni donanım bileşeni ve Spectre'ın yüksek hızlı işleme yeteneklerinden yararlanıyor. Otomobilin viraj denge çubuklarını ayırarak her bir tekerleğin bağımsız hareket etmesine izin veriyor. Virajın yakın olduğu belirlendiğinde, Planar sistemi bileşenleri yeniden birleşerek amortisörleri sertleştiriyor. Ardından dört tekerlek ve direksiyon sistemi, zahmetsiz giriş ve çıkış sağlamak için aktivasyon için hazırlanıyor. Viraj alırken 18 sensör izleniyor ve Spectre'ın sabit kalması için direksiyon, frenleme, güç dağıtımı ve süspansiyon parametreleri ayarlanıyor.
"ÖNCE ROLLS-ROYCE, SONRA ELEKTRİKLİ"
Elektrikli araçların sektördeki payının 2023'te yüzde 14'e yükseldiğini ve her yıl artmaya devam ettiğini belirten Rolls-Royce Motor Cars İstanbul Başkan Vekili ve İş Geliştirme Müdürü Hilal Aysal, lüks segmentte bu geçişin sürdürülebilirlik ve performans ekseninde yoğunlaştığını ifade ediyor. Rekabetin özellikle menzil, şarj altyapısı ve inovatif teknoloji entegrasyonu üzerinde şekillendiğini belirten Aysal, Rolls-Royce'un sürdürülebilirlik odaklı inovasyonları vurgulayan bir strateji izlediğini söylüyor. Marka mirasını, geleceğin teknolojisiyle buluşturarak hem çevreci hem de lüks bir deneyim sunduklarını vurgulayan Aysal, "Tüketiciye, benzersiz kişiselleştirme imkanının yanı sıra gerçek lüks ve konforu sunmak, 'önce Rolls-Royce, sonra elektrikli' felsefemiz stratejimizin temel taşını oluşturuyor" diyor. Birebir müşteri ilişkileri, dijital platformlar ve sosyal medyanın tüketiciyle temas ettiği kanalların başında geldiğine değinen Aysal, özellikle VIP etkinlikler ve özel davetlerle müşterileriyle güçlü, kişisel bağlar kurduklarını ve müşterilere yalnızca bir otomobil değil, bir yaşam tarzı sunduklarını dile getiriyor. Aysal Türkiye'ye yönelik hedefleri ise şöyle açıklıyor: "Türkiye pazarında sürdürülebilir büyümeyi hedefliyoruz. 2024 itibarıyla elektrikli modellerimizin satışlarını her yıl istikrarla artwwırmayı ve lüks segmentte lider pozisyonumuzu güçlendirmeyi amaçlıyoruz."