2008 yılında kurulan Koç Üniversitesi Yönetici Geliştirme Programları (YPG) birimi, yılda yaklaşık 7 bin 500 katılımcıya ve 200 üzerinde kuruma eğitim programları sunuyor. Verdikleri eğitimlerle Executive MBA'de Türkiye'den ilk 50'ye giren tek üniversite olduklarını dile getiren Koç Üniversitesi Yönetici Geliştirme Programları Grup Müdürü Örpen İstanbullu, pandemi döneminde verdikleri eğitimleri Platin'e anlatıyor.

* Koç Üniversitesi YGP'leri hakkında bilgi alabilir miyiz?

Koç Üniversitesi Yönetici Geliştirme Programları; (Executive Education) kurumlara özel eğitim programları tasarlayıp sunan, aynı zamanda seçilen konularda açık eğitimler düzenleyen, Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü altında faaliyet gösteren profesyonel bir eğitim birimi. Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü, Financial Times sıralamalarında Executive MBA'de Türkiye'den ilk 50'ye giren tek üniversite. Vaka analizleri, grup ve proje çalışmaları, simülasyonlar ve daha pek çok araçla zenginleştirilebilen YGP'lerimiz, günümüzün rekabetçi iş dünyasında yöneticilerin liderlik, yerinde problem çözme ve yaratıcılık yetkinliklerini geliştirmeyi amaçlıyor. Tüm eğitimlerimiz, itibarı yüksek bir akademik ortamda bireysel ve profesyonel gelişimine katkıda bulunmak ve liderlik becerilerini geliştirmek isteyen 21'inci yüzyılın vizyon sahibi yönetici ve yönetici adaylarının yüksek beklentilerini karşılamayı hedefliyor.

* Özellikle pandemi döneminde hangi kurumlara, ne gibi eğitimler sundunuz?

Pandemi döneminde kurumlara liderlik, yetenek yönetimi, uzaktan ekip yönetimi ve motivasyon, duygusal zeka, değişim yönetimi, belirsizlik altında karar verme stratejileri, veriye dayalı karar verme, veri analitiği, pandemi sonrası global trendler, finans, inovasyon, müşteri deneyimi, tasarım odaklı düşünce, satın alma gibi pek çok başlıkta farklı eğitim programları sunduk. Eğitim verdiğimiz kurumlar arasında Koç Grubu, Borusan Holding, Yıldız Holding, Tekfen, Oyak Metalurji, Anadolu Sigorta, Garanti BBVA, Garanti Teknoloji, Koç Sistem, Koç Digital, QNB Finansbank, İş Bankası, Yapı Kredi Bankası, Vestel, Turkcell, Arçelik, Zorlu Holding, Opet, Aygaz, Glaxo Smith Kline, Santa Farma, Unilever, MediaMarkt gibi pek çok büyük şirket yer alıyor.

* Uluslararası iş birlikleri tarafında YGP olarak kimlerle dirsek temasındasınız?

Uluslararası iş birlikleri kapsamında Koç Üniversitesi İşletme Enstitüsü olarak Türkiye'de 'triple crown' olarak tanımlanan uluslararası 3 akreditasyona sahip olan tek üniversite olmanın gururunu yaşıyoruz. Dünyada başarılı üniversitelerin sahip oldukları EQUIS, AMBA ve AACSB akreditasyonlarına sahip olan tek üniversite olmanın yanı sıra, yine Yale gibi büyük üniversitelerin içinde olduğu GNAM (Global Network for Advance Management) network'üne dahil olan Türkiye'deki tek üniversiteyiz. Tüm bu uluslararası akreditasyonlar, YGP'lerin vizyon ve stratejilerinde uluslararası standartları uyguluyor olmamızda büyük önem taşıyor. Bunun yanı sıra, açık katılımlı eğitim programlarımızdan Değişim Yönetimi Sertifikasyon Programı'nda, Amerika'da değişim yönetiminde en güçlü kurumlardan biri olan Prosci ile ortak uluslararası 'Değişim Yöneticisi Sertifikası' veriyoruz.

Yine açık katılımlı eğitimlerimiz kapsamında, İngiliz Satın Alma ve Tedarik Enstitüsü CIPS (Chartered Institute of Purchasing and Supply) ile stratejik ortaklığımız doğrultusunda uluslararası satın alma sertifikası sunuyoruz. Her iki uluslararası stratejik ortaklığımızda da Türkiye'de bu konularda uluslararası sertifikasyon sağlayan tek üniversiteyiz.

* Dijitalleşme sürecinde öğrenme kültürü nasıl bir dönüşümden geçiyor?

16 Mart 2020 tarihi itibariyle aslında tamamen sınıf eğitimi olarak gerçekleştirdiğimiz kurumlara özel eğitimlerimizi, online platformlara taşıdık. Zoom, Webex, MS Teams gibi platformlarda eğitmenlerimiz, online araçlarla eğitimleri gerçekleştirmeye başladı. YGP'lerin akademik programlardan en önemli farkı, iş hayatında uygulanabilir, çok daha interaktif eğitimler olması gerektiği için, online platform araçlarını en aktif şekilde kullanması...

* Post pandemi sürecinde holding ve kurumlar ne gibi eğitim programlarına odaklanıyor?

Post pandemi sürecinde kurumlar özellikle uzaktan çalışma döneminde, çalışan motivasyon ve bağlılığını koruyabilmek adına yetenek yönetimi, uzaktan çalışmada ekip olabilmek, yeni kurumsal düzende duygusal zeka gibi konulara odaklanıyor. Çalışanlarda post pandemi sonrası evden çalışmanın getirdiği bir rahatlama olsa da, bir taraftan dijital toplantıların çok fazla olması, evde oldukları için iş saatleri dışına da toplantılar konulması, çalışma saatlerinin daha da uzaması ve sonuç olarak da iş-yaşam dengelerinin olumsuz yönde etkilenmesi gibi sorunlar baş gösteriyor. Bu nedenle kurumlarda özellikle yeni işe giren çalışanlarda kurum bağlılığını oluşturamamak, işten ayrılmaların artması gibi bir süreç de baş gösterdi geçtiğimiz bir yıl içinde.

* Eğitim şirketlerinin 2021 ve sonrasında yöneleceği yeni alanlara yönelik öngörülerinizi paylaşır mısınız?

Eğitim şirketleri olarak, stratejik ortaklarımız olan müşterilerimizden gelen ihtiyaçlar doğrultusunda ve özellikle post pandemi döneminde değişen istekler çerçevesinde eğitimler vermeye devam ediyoruz. Dijitalleşme sürecinde şirketlerin ihtiyacı olan konular arasında yeni nesil teknolojiler, veriye dayalı karar verme, çevik (agile) stratejiler, büyük veri analitiği ve yapay zeka eğitimlerine verilen önem artıyor. Bunun yanı sıra, uzaktan ya da hibrit çalışma sistemlerinin geçerli olacağı yeni dünyada, öncelik çalışan deneyimini, performans sistemlerini iyileştirmek, kurum bağlılığını, motivasyon ve iş yaşam dengesini artıracak eğitimlere yönelmek şeklinde olacak gibi görünüyor. Yeni dünya ve uzaktan çalışma sistemleri, olumlu yanlarının yanı sıra çalışan deneyimi ve bağlılığını artıracak çözümlere ihtiyaç yaratıyor. Empati, işte duygusal zekanın kullanımı, ekip olabilmek, farkındalıklı liderlik gibi alanlar bu nedenle büyük önem taşıyacak.

* Kişisel gelişim ve motivasyon odaklı eğitimlerde son trendler neler?

Kişisel gelişim ve motivasyon alanında özellikle post pandemi sonrasında; iş-yaşam dengesi, duygusal zeka, mutlu iş yerleri, farkındalıklı liderlik, empati, belirsizlikte karar verebilmek, çalışan deneyimi, performans sistemlerinde son uygulamalar, çevik strateji, büyük veri, veriye dayalı karar verme, tasarım odaklı düşünme, global trendler ve bilinçli farkındalık gibi başlıklar, tüm dünyada en çok öne çıkan trendler olarak görülüyor.