USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Ekonomi Haberleri

16 Ocak 2025 10:19
AA

Dünya Bankası, bu yıl deprem bölgesine 1 milyar dolarlık ilave finansman sağlayacak

Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez, Türkiye'de, deprem bölgesine şu ana kadar sağlanmış 3 milyar dolarlık kaynağın yanı sıra bu sene için 1 milyar dolarlık bir kaynak daha ayırdıklarını belirtti.

Dünya Bankası, bu yıl deprem bölgesine 1 milyar dolarlık ilave finansman sağlayacak

İSTADünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Humberto Lopez ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer, İstanbul'da düzenlenen toplantıda basın mensuplarının sorularını cevapladı.

Lopez, Dünya Bankası ve IFC'nin tüm dünyada aynı şehirlerde beraber çalıştığını, Türkiye'de durumun farklı olduğunu, Dünya Bankasının Ankara, IFC'nin ise İstanbul merkezli çalıştığını ifade etti.

Ülkesel bazda stratejik çerçeve içerisinde programlar düzenlediklerini, bu programların büyümenin desteklenmesi ve hızlandırılmasına yönelik olduğunu aktaran Lopez, ülkelerde toplumu büyümenin bir parçası yapmayı ve büyümeden faydalandırarak dayanaklılığı artırmayı hedeflediklerini söyledi.

Lopez, Türkiye'de kamu ve özel sektör işbirliğiyle proje ve çalışmaları yaptıklarına işaret ederek, ülkede son zamanlarda verimliğin artması yönünde projelere ağırlık verdiklerini dile getirdi.

Türkiye'de deprem bölgesinde altyapı, sağlık, su dağıtım sistemi, sağlık yapıları, hastanelerle ilgili çalışma, projeler yaptıklarına ve yapacaklarına işaret eden Lopez, depremde etkilenen özel sektör şirketlerinin olduğunu, IFC'nin sağladığı destekle deprem bölgesinde nakite ihtiyacı olan firmalara nakit sağlanabilmesi konusundaki çalışmaları sürdürdüklerini söyledi.

Lopez, deprem bölgesinde sanayi kuruluşları, firmalarına yönelik çalışmaların yanı sıra tarıma ve hayvancılık ile ilgili projelerin de önemli olduğunu belirterek, bölgede şu ana kadar sağlanmış 3 milyar dolarlık kaynağın yanı sıra bu sene için 1 milyar dolarlık bir kaynak daha ayırdıklarını, bununla beraber toplamda 4 milyar dolarlık bir kaynağın sağlanmış olacağını kaydetti.

"TÜRKİYE'NİN LOJİSTİK MERKEZ HALİNE GELMEK YÖNÜNDE BİR İRADESİ VAR"

Türkiye ekonomisinde yapısal reformların yaratacağı öngörülebilirlik ve istikrarın yatırımcılara etkisine değinen Lopez, yatırım yapan firmaların 3-5 yılı değil, 10-15 yılı düşünerek yatırım yaptığına, güvenilirlik, iyi enerjiye erişim ve ulaşımın öneminli olduğunu dile getirdi.

Lopez, 10 sene önceye göre enerjide güneşin ve rüzgarın kömürle yarıştığını vurgulayarak, "Şimdi bu enerji kaynaklarına yöneldiğimizde gaz ve petrol ithalatı azalacak, ihtiyaç kalkacak. Dolayısıyla ödeme dengeleri de daha iyi bir duruma oturacak. Bundan ötürü enerji maliyetleri düşecek." diye konuştu.

Türkiye'nin lojistik merkez haline gelme yönünde bir iradesinin olduğunu aktaran Lopez, "Ülke çok net bir efor harcıyor bununla ilgili. Türkiye'nin lokasyonu önemli. Türkiye fiziksel olarak gerçekten bir köprü ama öbür taraftan jeopolitik olarak da batıya dönük ilerleyen bir ülke." ifadelerini kullandı.

"Türkiye, altyapı projeleriyle büyük bir coğrafyayı birbirine bağlama potansiyeline sahip"

Lopez, Türkiye'nin Orta Koridor, Kalkınma Yolu Projesi ve Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerindeki demir yolu projesi gibi altyapı projeleriyle büyük bir coğrafyayı karşılıklı olarak birbirine bağlama potansiyeline sahip olduğunu söyledi.

Dünya Bankasının Türkiye'nin elektrikli demir yolu taşımacılığını yaygınlaştırmaya yönelik çabalarını desteklemek için 660 milyon dolarlık finansman sağladığının hatırlatılması üzerine Lopez, bunun sadece düşük karbonla alakalı olmadığını, doğu-batı arasındaki maliyetin de düşürülmesi gerektiğini belirtti.

Lopez, Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde zaten bir kara yolu olduğunu, raylı sistemin kurulması için gerekli altyapı projelerine de destek için çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

"TÜRKİYE BİR REFERANS NOKTASI"

IFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer de Türkiye'nin Dünya Bankası Grubu içinde çalıştıkları önemli bir ülke olduğunu ifade ederek, Türkiye ve bölgedeki kalkınma bankalarıyla yakından çalıştıklarını belirtti.

Türkiye'de ne olduğunu yakından takip ettiklerini vurgulayan Schloemer, "Türkiye bir referans noktası. Türkiye'deki başarılı uygulamaları nasıl bir sıçrama tahtası olabileceğine ve dünyada başka ülke üzerinde nasıl hayata geçirileceğine dair düşünüyoruz. Türkiye'yi başka ülkeler de takip ediyor bu anlamda." dedi.

Schloemer, Türkiye'de deprem bölgesindeki çalışmalara da değinerek, bölgedeki özel sektörün faaliyetlerini desteklemeye devam ettiklerini, toparlanmalarına yardımcı olduklarını dile getirerek, "Özel sektöre odaklanıyoruz ama nihayetinde amaç burada ekonominin durmaması, prodüktivitenin, üretimin durmaması, istihdamın devam etmesi, insanların işsiz kalmaması." diye konuştu.

Schloemer, Türk özel sektörünün uyum yeteneği ve kabiliyetinin yüksek olduğunu ifade ederek, Türkiye'nin stratejik coğrafi lokasyonunun ve genç iş gücünün ekonomisine avantajlar sağladığını vurguladı.

Türkiye ekonomisine yönelik makroekonomik, istikrarlılık manasında olumlu gidişatın ve kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen iyileştirmelerin doğrudan yabancı yatırımcılar tarafından yakından ve olumlu olarak takip edildiğini aktaran Schloemer, yabancı yatırımcılar için öngörülebilirliğin önemli olduğunun altını çizdi.

EN ÇOK OKUNANLAR