Bu yıl Türkiye'deki 90'ıncı yılını kutlayan SGS Türkiye, kadın istihdamı konusunda hassas bir yaklaşıma sahip. Erkek istihdamının yoğunlaştığı alanlarda da kadın eğitimini ve istihdamını teşvik ettiklerini belirten SGS Türkiye Genel Müdürü Nadin Haçerestunç, toplumsal cinsiyet eşitliği alanındaki şirket politikalarını anlattı.
ÇEŞİTLİLİK VE KAPSAYICILIK GLOBAL ÖLÇEKTE TAKİP EDİLİYOR
> SGS markasının iş hayatında toplumsal cinsiyet eşitliği kavramlarına yaklaşımını özetleyebilir misiniz?
"SGS'nin global politikalarına paralel olarak çeşitliliğe ve fırsat eşitliğine olan bağlılığımız; İş İlkelerimiz, Dürüstlük Kurallarımız, İnsan Hakları Politikamız ve Ayrımcılıkla Mücadele ve İş Yerinde Onur Politikamızda ifade edilmektedir. Herhangi bir ayrımcılığa tolerans göstermeyen bir işveren olarak bilinmekten gurur duyuyoruz. Yöneticilerimiz, bir dizi program aracılığıyla ayrımcılık yapmama ilkeleri konusunda yıllık eğitime tabi tutuluyorlar. Ayrımcılık risklerini aktif olarak yönetiyor ve toplumsal cinsiyet eşitliği konusundaki performansımızı yakından izliyoruz. İşe alımlarımızın çeşitliliğini artırdığımızdan emin olmak için, işe alım uzmanlarımızı işe alımla ilgili en iyi uygulamalar ve yetenek kazanımı konusunda donatıyor ve yöneticilerimizi işe alım, görüşme ve çeşitlilik konularında eğitiyoruz. Global ölçekte bir çeşitlilik çalışma grubu, SGS'nin önümüzdeki üç yıl boyunca çeşitliliği ve kapsayıcılığı artırmasını sağlamak için, farkındalığın artırılması da dahil olmak üzere bir dizi öneri hazırlamış bulunuyor. Ayrıca, ebeveyn izni konusunda erkekler ve kadınlar için eşit faydalar getiriyoruz. Birleşmiş Milletler Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri'ne katkıda bulunan projelerle de topluluklara değer katmayı hedefliyoruz."
"HEDEF 2024 SONUNA KADAR KADIN ÇALIŞAN ORANINI YÜZDE 40'A ÇIKARMAK"
> Kadın istihdam oranlarınızda hizmet sektöründe olmanızın etkileri nelerdir?
"SGS Türkiye'de 1.300'ün üzerinde çalışan bulunuyor. Üst yönetim kadromuzun da yüzde 35'i kadın yöneticilerden oluşuyor. Biz, endüstrinin her alanına dokunan bir iş yapıyoruz. Hizmet endüstrisinde yer alsak da her bir hizmet alanımız kendi içinde farklı dinamiklere sahip. Test hizmetleri kapsamında daha çok laboratuvar ortamında çalışmalar yapılıyor.
Bu alan, toplumsal normlar nezdinde kadın çalışanlar için daha 'uygun' ve 'güvenli' görünüyor olabilir. Ancak bu hizmet kolumuzda ağırlıklı olarak mühendisler çalışıyor. Türkiye'de ise mühendislik halen erkek-egemen bir meslek dalı. Yani bizim için işgücü havuzunda eşitlik yok. Biz bunu işe alım süreçlerimizdeki uygulamalar ile dengelemeye çalışıyoruz. Gözetleme hizmetlerimiz ise daha çok saha işlerini kapsıyor. Yeri geliyor günlerce bir gemi güvertesinde, yeri geliyor ücra bir noktada yalnız başına denetimler yapılıyor. Bu alanda kadın istihdam oranları düşük. Ancak biz işin kadını erkeği olduğuna inanmıyoruz. Bu nedenle kendini bir işi yapmaya uygun ve layık gören herkesi cinsiyetine bakmaksızın bünyemize seve seve katıyoruz. Diğer yandan belgelendirme hizmetlerimiz kapsamındaki kadın çalışan oranımız yüzde 70'e ulaşıyor. Şirketimizde kadın çalışanların oranı toplamda yüzde 30'un biraz üzerinde. Hedefimiz 2024 yılı sonuna kadar bu oranı yüzde 40 seviyesine çıkarmak."
> Kadın istihdamı ve toplumsal cinsiyet eşitliği anlamında gençlere bir tavsiyeniz var mı?
"Fırsat verildiği takdirde kadınların gerek eğitim gerekse çalışma açısından en az erkekler kadar iyi performans sergilediklerini biliyorum. Gençlerimize şunu söylemek istiyorum; eylemin, işin cinsiyeti olmaz. Her alanda aktif olmaktan çekinmeyin ve birbirinizi destekleyin."