PLATİN HAZİRAN SAYISINI İNDİRMEK İÇİN TIKLAYIN
Dalida Özatay Erus / dalida.ozatay@platinonline.com
Fotoğraf: Erhan Tarlığ
Bizden çok uzakta olduğunu düşündüğümüz Korona- virüs’ün yaşamımıza bu kadar dahil olacağını beklemiyorduk. Ve bir anda günlük yaşantımız bambaşka bir döneme girdi. Bu süreçte kaygı, korku ve umutsuzluğun aslında ne olduğunu anladık. Kimimiz bunu daha sakin karşıladı, kimimiz ise panik oldu. Pandemi döneminin, kim olduğumuzu ve hayatta neyin önemli olduğunu düşünmemiz gerektiğini hatırlatan bir süreç olduğunu belirten uzman psikolog Deniz Çakmakkaya, bundan sonraki süreci nasıl yönetmemiz gerektiğine dair ipuçları verdi.
• Öncelikle evde kaldığımız süre boyunca bireyler neleri keşfetti? Hangi konularda zorluklar ve kaygılar yaşandı?
Yaşamlarımızda ilk defa bu çapta bir küresel salgınla karşılaştık. Her birimiz kendi sağlığımız için, sevdiklerimiz için ve insanlığın geleceği için endişe duyduk. Adım adım yaklaşan bir tehlikenin, bildiğimiz dünyayı hızla değiştirmesini izledik. Bugüne kadar kontrolümüzün altında olduğuna inandığımız birçok şeyin ellerimizin arasından kayabileceği ihtimaliyle karşı karşıya kaldık. Hepimiz aynı şeyleri yaşadık ama farklı tepkiler verdik. Çünkü her birimizin tehlike algısı, belirsizlikle yaşama deneyimi ve baş etme şekilleri birbirinden farklı. Bu dönem kaygıyı sağlıklı bir düzeyde tutamayan, aşırı tepkiler veren, aşırı kontrol çabalarına girenler için daha da zorlayıcıydı. Bir yandan tehlikeyi abartmayla ilişkili uyku sorunları, yeme bozuklukları, temizlik takıntıları, şiddete yönelme gibi davranışlar, diğer yandan tehlikeyi küçümsemeyle ilişkili umursamazlık, inkar, komplo teorileri, ruhsal açıdan dengeyi bulamadığımızın belirtileri olarak ortaya çıktı. Bu yaklaşımlar ilişkilerimizi, rutinlerimizi ve sağlığımızı da olumsuz etkiledi.
Küresel pandemi dönemi kim olduğumuzu ve hayatta neyin önemli olduğunu düşünmemiz gerektiğini hatırlatan bir süreç. ‘Geçmişte peşinden koşup durduğum şeyler hâlâ anlamlı mı?’, ‘Gerçekten neye ihtiyacım var?’, ‘Bu süreçten çıktığımda nasıl biri olmak istiyorum?’ gibi soruları kendine sorup bu cevapların peşine düşenler, varlığına ve var oluşa dair yeni keşifler yapabildiler. Birçok insan kişisel kaynaklarının ne kadar zengin olduğunu gördü. Olumsuz duygulara alan açabilenler ve yaşadıkları zorlukları olduğu gibi kabul edebilenler, yaratıcılıklarını ve kişisel gelişimlerini besleyen yeni fırsatlar buldular.
Devamı Platin Haziran sayısında...