USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%

Sektörler

30 Kasım 2021 14:23
Platin-Ambalaj Eki

Türkiye'den 32 ülkeye yerli kutu

Geçtiğimiz yılı 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek rekorla kapatan ambalaj sektöründe; Avrupalı üretici, üretimi Türkiye'ye kaydırdı. Artan taleple çarkların hızlandığı sektörde faaliyet gösteren Dizayn Pack; 3 kıtada, 32 ülkeye ihracat yapıyor. 2021'i % 60 büyüme ve 40 milyon $ ciro ile tamamlamayı planlayan şirketin, 2022 hedefi ise %60 daha büyümek

Türkiye'den 32 ülkeye yerli kutu

Türkiye ekonomisinin bel kemiği olan sanayi sektöründe çarklar hızla dönmeye devam ediyor. Alanda faaliyet gösteren firmalar, siparişlerini yetiştirmek için gece gündüz çalışmayı sürdürüyor. Bu kapsamda pandemide önemli ölçüde büyüme kaydedenlerden biri de Türkiye ambalaj sektörü oldu ve geçtiğimiz yılı 2 milyar 28 milyon dolar dış ticaret fazlası vererek rekorla kapattı. Alanda faaliyet gösteren firmalardan biri olan Dizayn Pack; süt, peynir, yoğurt, meyve suyu kutularından sanayi ürünleri ambalajlarına kadar İstanbul'daki iki fabrikasında üretim yapıyor. Geçtiğimiz yıl yaklaşık yüzde 40'lık bir büyüme yakalayan şirket, salgının başından bugüne iki fabrikasında tam kapasiteyle üretim yapmayı sürdürüyor. İç pazarın yanı sıra Avrupa'dan körfez ülkelerine kadar üç kıtada, 32 ülkeye satış yapan şirket, birçok ülkede de pazar payını artırdı ve geçtiğimiz yılı 5 milyar 147 milyon dolarlık bir ihracatla tamamladı. 2021'i yüzde 60 büyüme ve 40 milyon dolar ciro ile tamamlamayı planlıyor. 2022 yılı hedefi ise en az yüzde 60 daha büyümek.

YERLİ ÜRETİMDE % 10 AVANTAJ

Öte yandan ambalajın, gıda fiyatlarına doğrudan bir etkisi bulunduğunu söyleyen Dizayn Pack Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Metin Çiftçioğlu, "Bugün; yerli ambalaj üretimiyle sütü, meyve suyunu, peyniri, yoğurdu ve aklınıza gelen tüm paketli gıdaları daha uyguna satın alabilmek mümkün. Örneğin; bir kutu sütün fiyatına ambalajın yüzde 10 civarında bir etkisi var. Yeterli miktarda yerli hammadde üretimi de gerçekleştirilebilirse çok daha uygun fiyatlarla tüketiciye gıda ürünleri sunabilmek mümkün" diyor. Çiftçioğlu'na göre Türkiye ambalaj sektörü, dünya standartlarındaki üretim kalitesi ve hızıyla dünyada kabul görmüş önemli bir konuma sahip.

DÜNYADA DENGELER DEĞİŞTİ

Ancak Türkiye'de IML (Kalıp İçi Etiketleme), gıda, aseptik, karton, esnek ambalajlar ve sanayi ürünlerinin ambalajlarına kadar çözüm sunan çok az sayıda yerli firma bulunuyor. Dünya genelindeki tablo da buna benzer şekilde seyrediyor. Metin Çiftçioğlu'nun yaptığı gözlemlere göre geçtiğimiz yıl itibariyle bu tabloda bir değişim başladı. "Küresel ölçekte ambalaj üretimi gerçekleştiren firmalar pandemiyle birlikte talep artışı olmasına rağmen üretim noktasında hızlı reaksiyon gösteremediler" diyen Çiftçioğlu, salgının etkisiyle birlikte tüm dünyada dengelerin değiştiğini dile getiriyor.

ÜRETİM TÜRKİYE'YE KAYDI

Ambalaj sektörünün devlerinden farklı ülkelerde fabrikalarını kapatanlar olduğunu belirten Çiftçioğlu, bu süreçte Türkiye'ye ciddi bir talep akışı olduğunu söylüyor. Bazı küresel ölçekli firmaların, Türkiye'den üretim yaparak yurt dışı talebini karşıladığı bilgisini veren Çiftçioğlu, "İrtibatta olduğumuz tüm ihracat kanallarımızda bir yoğunluk yaşadık. Dünya genelindeki hammadde temini ve nakliye aksaklıkları, diğer taraftaysa iç piyasada da ciddi anlamda artış gösteren talep, yurt içine öncelik vermemize neden oldu" diyor. Diğer taraftan son derece yüksek potansiyele ve ihracat gücüne sahip olan ambalaj sektörünün Türkiye'de en büyük açığı, hammadde üretiminin olmaması. Metin Çiftçioğlu, ambalaj sektörüne hammadde üretimi sağlayacak petrokimya tesislerinin devlet yatırımları gerektirecek ölçekte olduğunu kaydediyor.

EN ÇOK OKUNANLAR