Gülle, "Gümrük ve Ticaret" alanındaki ulusal ve uluslararası tarafları ve aktörleri ortak bir platformda buluşturan 1. Uluslararası Gümrük ve Ticaret Kongresi'nin açılışında yaptığı konuşmada, küresel ticarete ve Türk ihracatçılarının çalışmalarına ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Bugün ilk kez düzenlenen "Uluslararası Gümrük ve Ticaret Kongresi"nde bulunmaktan ve kurum olarak kongreyi desteklemekten büyük mutluluk duyduklarını belirten Gülle, bu yıl "Salgın ve Sonrası Global Ticaret" temasının tüm detaylarıyla ele alınacağı kongrede, yeni döneme ışık tutacak önemli kazanımlar elde edileceğine inandığını söyledi.

Küresel ticaretin salgın dönemindeki seyrinin geçmişiyle beraber değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Gülle, "Öncelikle küresel ticaretin yaşadığı sorunlar, pandemi sonucu mu ortaya çıktı, yoksa pandemi öncesinde de halihazırda sorunlar var mıydı? Bu noktada 2001 yılında 6,1 trilyon dolar olarak küresel ihracat, 2011 yılında 18,1 trilyon dolara kadar yükseldiğini görmekteyiz. Küresel ihracattaki bu 10 yıllık muazzam gelişim 2011 yılından sonra yerini daha istikrarsız bir tabloya bıraktı. Öyle ki 2019 yılında toplam küresel ihracat, 2011 yılına göre sadece yüzde 3'lük bir artış yaşadı." ifadelerini kullandı.

"Sadece küresel nüfus artış oranı ile ihracattaki artışı karşılaştırıyor olsaydık, 2019 yılında küresel ihracatta yüzde 10'a yakın bir artış gerçekleşmesi gerekiyordu." diyen Gülle, 2008 küresel ekonomik krizinin ardından özellikle gelişmiş ülkelerde büyüme rakamlarında ciddi ivme kayıpları yaşandığını hatırlattı.

"Nisan ve mayıs aylarında ihracatımızda pandeminin etkisini hissettik"

Gülle, pek çok bölgede yaşanan savaşlar neticesinde ortaya çıkan mülteci sorununun, yarattığı acı tablonun yanında dünya için aslında önemli bir iş gücü kaybını da beraberinde getirdiğini ifade ederek, salgının hemen öncesinde ise tüm dünyanın ticaret savaşlarını konuştuğunu kaydetti.

Özellikle gelişmiş ülkelerin gelişmekte olan ülkelere sıklıkla tavsiye ettiği serbest ticaret ilkelerinin, yine bu ülkelerce uygulanmadığını aktaran Gülle, ticaretin bariyerlerle engellenmeye çalışıldığı bir dönemin yaşandığını söyledi.

Son 10 yılda ortaya çıkan bu istikrarsız tabloya bir de salgın eklenince, 2020 yılında olağanüstü bir durumla karşılaşıldığını belirten Gülle, şöyle konuştu:

"Bu dönemde ortaya çıkan panik atmosferi neticesinde, dünya birbirini izleyen arz ve talep şoklarıyla, 'ikiz şoku' aynı anda yaşadı. Salgının yayılış yönü ve hızının da etkisiyle çeşitli coğrafyalarda farklı dönemlerde benzeri etkilerin yaşandığını gördük.

Türk ihracatı özelinde değerlendirdiğimizde ise ihracat ailemiz, 2019 yılındaki rekorlarına 2020 yılının ocak ve şubat aylarında da devam etti. Mart ayından itibaren, özellikle nisan ve mayıs aylarında ihracatımızda pandeminin etkisini hissettik.

Ancak, sürekli üretmeye ve yeni pazarlar aramaya devam ettik. 'Yeni Nesil Ticaret Diplomasisi' faaliyetlerimiz çerçevesinde 2020 yılında 43 ülkeye, 45 sanal ticaret heyeti düzenleyerek ihracatçılarımızı küresel alıcılar ile buluşturduk."

"İhracatla Yükselen Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz"

Gülle, özellikle yılın son 6 ayında yükselen bir eğilim neticesinde 95 milyar dolara yakın ihracat gerçekleştirerek yıllık ihracat hedefini aşmayı başardıklarını belirterek, ihracatı tabana yaymak adına başlattıkları 'TİM-KOBİ İhracat Seferberliği' ile bu hususta başarılı sonuçlar almaya başladıklarını söyledi.

Gülle, şunları kaydetti: "Pandemiyle geçen bir yılda toplam 18 bin 123 firmamız, ilk kez ihracat gerçekleştirdi. Bu, ihracatımızın geleceği açısından oldukça önemli bir rakam. Toplam 6 sektörümüz ise pandemiye rağmen tarihlerinin en yüksek ihracat rakamlarına eriştiler ve böylece dünya mal ticaretinde 2020 yılında ilk kez yüzde 1 paya ulaştık.

2021 yılında tarihi bir ihracat performansı yakalamış durumdayız. Yılın ilk 4 ayında toplam ihracatımız 68 milyar doları, son 6 ayda ise 102 milyar doları aştı. Böylece ardı ardına son beş ayda ihracat rekoru kırmayı başardık. İnşallah, 2021'i ihracatın yılı yaparak 200 milyar dolar rakamına erişmeyi hedefliyoruz."

İhracat ailesi olarak küresel ticarette yaşanan herhangi bir olayın tamamen iyi, ya da tamamen kötü olmadığının bilinciyle hareket ettiklerini aktaran Gülle, salgın döneminde güçlü yönlerine odaklandıklarını anlattı.

Ülkenin "Güvenilir Tedarikçi" kimliğini her zaman öne çıkararak, üretim ve ihracat seferberliği başlattıklarını belirten İsmail Gülle, şöyle devam etti:

"Ulaşılan rakamlar, tüm bu başarılar, o dönemdeki yoğun gayretlerimizin ürünü. Şimdi ise yeni dönemi ve küresel tedarik zincirlerindeki dönüşümü iyi okuyarak önümüzdeki fırsatlara odaklanma zamanı geldi. İnşallah bu dönemdeki fırsatları değerlendirerek 'İhracatla Yükselen Türkiye'yi hep beraber inşa edeceğiz."