• Deepfake teknolojisini kullanma fikri nasıl ortaya çıktı?

Bankamızın 155’inci yılı için yaptığımız ‘Yeşilçam’ reklam filmimiz çok beğenilen ve kamuoyundan olumlu geri dönüşler aldığımız bir projeydi. Bu nedenle en az onun kadar ses getirecek bir çalışma yapmamız gerektiğinin farkındaydık. ‘Yeşilçam’ filmimizde, Kemal Sunal gibi bir değerimize o dönemde maalesef yer verememiştik. Bankamızın 157’nci yılı için çalışırken ‘Kemal Sunal’la yüzleri güldürmek’ fikri ortaya çıkınca, ‘Bunu nasıl yaparız?’ diye düşündük. Konuyla ilgili olarak reklam ajansımızla toplantılar gerçekleştirdik. Türkiye’deki ve dünyadaki yenilikleri, akımları, fark yaratan uygulamaları ve teknolojileri değerlendirerek, sosyal medyada artık çok yaygın hale gelen, ancak henüz herhangi bir reklam filminde kullanılmamış olan ‘deepfake’ teknolojisiyle filmimizi tasarlamaya karar verdik ve hemen çalışmalara başladık. Kemal Sunal gibi usta bir ismi, deepfake teknolojisi kullanarak yeniden aramızda görme fikri hepimizi heyecanlandırmıştı. Bu yöntemin Türkiye’de ilk kez büyük bir markanın reklam filminde uygulanacak olması ve yapılacak çalışmadan beklentilerin yüksek olması nedeniyle işi yaparken en iyilerle çalışmamız gerektiğinin bilincindeydik. Ajansımız süreç boyunca en iyi deepfake yazılımcılarıyla beraber çalıştı. Aylar süren çalışmaların neticesinde, hem bizi hem de izleyenleri mutlu eden bir sonuç ortaya çıktı.

• Çekimler sırasında nasıl bir süreç gerçekleşti?

Kemal Sunal’ı, deepfake teknolojisiyle reklam yüzümüz olarak kullanma fikrine karar verdiğimizde, ajansımızdan bu işi dünyada en iyi yapacak, en yetenekli isimlerle çalışmalarını istedik. İşin üretim kısmında, öncelikle onlarca Kemal Sunal filmi teker teker izlenerek, kullanılabilecek sahneler ve replikleri listelendi. Sonrasında Kemal Sunal’ın tüm filmleri (özellikle HD ve restorasyonlu olanları) taranarak, Kemal Sunal’ın çeşitli açılardaki görüntüleri çıkarıldı ve yapay sinir ağlarıyla birlikte bu görüntülerden alınan verileri makine öğrenmeye başladı. Ardından Kemal Sunal’a benzeyen bir oyuncu ile birlikte prodüksiyon aşamasına geçildi. Ses taklidi için ise daha önce hiç oyunculuk eğitimi olmayan ama Kemal Sunal’ın sesine çok benzer biriyle çalışıldı. Sonrasında 3 gün süren çekimler ve 40 gün süren post prodüksiyon sürecinin ardından ortaya herkesin severek izlediği ve paylaştığı, hepimizi mutlu eden güzel bir iş çıktı.

• Önümüzdeki dönemde Ziraat Bankası olarak bu gibi inovatif çalışmalarda bulunmayı planlıyor musunuz?

Gelişen teknolojiler ve dijitalleşme diğer tüm sektörler gibi bankacılık sektörünü de olumlu anlamda çok derinden etkiledi ve etkilemeye, değiştirmeye devam ediyor. Ziraat Bankası olarak bu gelişmeleri yakından takip ediyor, müşterilerimiz için onların hayatlarını kolaylaştıracak dijital çözümler üretiyoruz. Bu hizmetlerimizi müşterilerimize sunarken de farklı, ilgi çekici ve özendirici reklam/tanıtım çalışmaları yapıyoruz. Çıta artık yüksekte… Dolayısıyla, her yeni işe, önce kendi çıtamızı yükselterek, sektöre öncülük etmek hedefi ve niyetiyle başlıyoruz. Önümüzdeki dönemde bir taraftan müşterilerimize dijital çözümler sunmaya devam ederken, bir taraftan da iletişim alanında farklı, yenilikçi, ses getirecek çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Bizi izlemeye devam edin.