Humane'ın kurucu ortağı Imran Chaudhri AR/VR gözlüklerin insanların cep telefonlarından kaçarken saplandığı başka bir ekran olduğunu savunuyor ve göğüs cebine sığabilecek boyutta olan bu küçük siyah cihazla ekranlara savaş açtıklarını ifade ediyor. Gelişmiş AI algoritmaları ve geniş bir veri ağıyla desteklenen ürün, kullanıcıların ihtiyaçlarını anlamak ve yanıtlamak için doğal dil işleme, makina öğrenimi ve ses tanıma teknolojileri kullanıyor. Yakınlarda bir restoran aradığınızda size lokasyon bazlı mekan önerisi sunabiliyor, diğer akıllı cihazlarla ve hatta akıllı evlerle entegre olabiliyor. Böylece evinizin ışığını ya da kapısını açık bıraktığınızda sizi uyarabiliyor. Ütüyü fişte unutup unutmadığını birkaç kez kontrol etme ihtiyacı hissedenler için kulağa harika geliyor değil mi?

MESAJLAŞMA DENEYİMİ; YENİDEN TANIŞMAK

Humane AI Pin numarasını cep telefonu numarasıyla entegre etmenin bir yolu henüz yok. Rehber; Google, Microsoft veya Apple aracılığıyla içe aktarılabiliyor. Ancak yeni bir numaradan iletişime geçilmesi AI Pin kullanıcılarının kendini mesaj gönderdikleri kişilere tanıtmasını gerektiriyor. AI Pin aracılığıyla yeni kişi de eklenemiyor. Mesaj bildirimi almak için kişileri 'güvenilir kişiler' olarak belirlemek gerekiyor. Aksi takdirde yeni bir mesajı görmenin tek yolu, okunmamış mesaj olup olmadığını kontrol etmek veya 'Catch me up' komutunu dile getirmek; bu, AI Pin'in kaçırılan bildirimleri söylemesini sağlar. AI Pin mesaj içeriklerini de denetliyor. Wired Kıdemli İnceleme Editörü Julian Chokkattu, mesajlaşma deneyiminde arkadaşına şaka yollu "Sen aptalsın" demesine bile izin vermediğini belirtiyor. Bu şekilde denetlenmek istemeyenler içinse 'Dictate' komutunu öneriyor.

GİYİLEBİLİR KAMERA

Ai Pin kamera olarak da kullanılabiliyor; iki parmakla çift dokunuşla fotoğraf ve iki parmakla uzun çift dokunuşla 15 saniyelik bir video çekilebiliyor. Bu sırada yanan LED ışığı, video kaydedildiğini belirtiyor, fotoğraf çekimine ise deklanşör sesi eşlik ediyor. Tidal aboneliği olan kullanıcılar bluetooth bağlantısıyla sesi kulaklıklarına aktararak müzik dinleyebiliyor. Mevcutta sadece Tidal ile entegre olan ürünün diğer müzik dinleme uygulamalarıyla entegre olması bekleniyor.

VERİLER NEREDE SAKLANIYOR?

AI Pin ile yapılan her şey, 'Humane Center' adlı bir web portalında depolanıyor. Kullanıcılar AI Pin ile kaydettikleri fotoğraf ve videolara portal üzerinden erişebiliyor. Ayrıca playlistlerini gözden geçirebiliyor ve üçüncü taraf hizmetlerine bağlanabiliyor. Humane Center ayrıca Ai Pin'e sorulan tüm soruların geçmişini ve hatırlanması istenen notları da gösteriyor ancak mesajları saklamıyor. Tüm bu verilerin güvenliğinden emin olmak isteyen kullanıcılar Humane Center'a giriş yaparken iki faktörlü kimlik doğrulamayı aktif edebiliyor.

GAME CHANGER MI, PROTOTİP Mİ?

Bazı eleştirmenler 'game changer' olarak lanse edilen bu ürünün daha ziyade bir prototip hissi yarattığını söylüyor. Yani yapabildiği iddia edilen yeteneklerin henüz çok azına sahip olduğunu...

Öne çıkan eleştirileri şöyle özetleyebiliriz:

*Akıllı telefondan daha yavaş çalışıyor. Haliyle sitemler yükseliyor; "Anda kalalım evet ama verimlilik pahasına mı?"

*Çabuk ısınıyor. Ai Pin'e art arda birkaç soru sorduktan sonra, AI Pin'in çok sıcak olduğu ve soğutulmaya ihtiyacı olduğu uyarısında bulunduğunu ifade eden kullanıcılar var.

*AI Pin'ın projeksiyon mantığıyla çalışan ve avuç içine yansıtılarak kullanılan lazer ekranı gün ışığında görünürlüğünü kaybediyor. Özellikle AI Pin'i aktif etmek için şifreyi girmeyen kullanıcılar açık alanda gün ışığına maruz kaldıklarında sayıları görmekte zorlanıyor. Markanın bu sorunu çözmek için sesli şifre girme özelliği üzerine çalıştığını belirten kaynaklar mevcut.

*Entegrasyonu düşük. Tüm teknoloji şirketlerinin kendi ekosistemlerini kurmak ve geliştirmek için yarıştığı bir dönemde bu çok büyük bir eksi diyebiliriz. Sosyal app'ler bir yana bir cihazın takvim, e-posta gibi uygulamalarla konuşabiliyor olması en temel ihtiyaçlardan biri.

Fikir olarak 'game changer' bir ürün, zira kendi kategorisini yaratıyor. Eleştiriler kısmına belki biraz MVP (Minimum Viable Product) mantığıyla bakabiliriz. Akıllı telefonlar ilk lanse edildiğinde bugünkü yeteneklerinde miydi ya da vaktimizin çoğunu harcadığımız sosyal medya uygulamaları bu kapsamda mıydı?

MVP mantığı kısaca şudur; Ürününü minimum efor ve performans setiyle lanse et, böylece söz konusu ürüne pazarda ne kadar ihtiyaç olduğunu gözlemle ve hedef kitlenden anlamlı feedbackler almak için çabala. Böylece ürün geliştirme süreci tamamen müşteri odaklı bir bakış açısıyla gerçekleştirilir.

"Things are looking up" sloganıyla lanse edilen bu giyilebilir AI ürünü, işleri gerçekten düzeltip gelen eleştirileri kucaklar ve gerekli inovasyonları sağlayabilirse ekran süresini azaltmak isteyen kitle için iddialı bir alternatif olabilir.