Turizm

11 Haziran 2024 14:13

Agro kültür turizminin önlenemez yükselişi

Sürdürülebilir Turizm Yazarı Bahar Akıncı, "Türkiye'nin agro kültür turizminde dünya lideri olabilmesi için kapsamlı ve sürdürülebilir bir strateji benimsenmeli. Eğitim ve farkındalık yaratma, altyapı geliştirme, pazarlama ve tanıtım faaliyetleri ile yerel toplulukların katılımının sağlanması, bu hedefe ulaşmada kilit rol oynayacak” diyor.

Agro kültür turizmi; tarım ve turizmi birleştirerek turistlere otantik kırsal deneyimler sunuyor. İspanya, Fransa, Arjantin (özellikle Mendoza), Yunanistan kırsalı ve adaları, Hırvatistan ve Karadağ gibi Balkan ülkeleri hatta ve hatta Gürcistan; bu konuya çok iyi hazırlanan ülkelerin başında geliyor Mendoza michelin restoranları, dinlenme alanları, kütüphaneleri, bağ otelleri ile bambaşka bir dünya. Verimli bağların etrafına kurulmuş agro kültür turizm tesisleri dünyanın her yerinden bu küçük şehre ziyaretçi çekiyor. Dönüp ülkemize baktığımızda Türkiye'nin geniş tarım alanları ve geleneksel çiftçilik yöntemleri bu tür turizm için ideal bir zemin oluşturuyor. Sadece Urla değil, Kuzey Ege değil; Güney Doğu Anadolu da agro kültür turizm alanına bir an önce kazandırılmalı.

Peki bunun için neler yapılabilir?

Eğitim ve farkındalık çalışmaları: Öncelikle, yerel çiftçilerin ve köylülerin agro turizmin önemi ve faydaları konusunda eğitilmesi gerekiyor. Tarım Bakanlığı ve Turizm Bakanlığı iş birliği ile düzenlenecek seminerler ve atölye çalışmaları, bu konudaki farkındalığı artırmak için en önemli adımlar.

Altyapı geliştirme çalışmaları: Kırsal alanlardaki ulaşım ve konaklama altyapısının iyileştirilmesi, turistlerin bu bölgelere daha kolay erişimini sağlayacak. Ayrıca, çiftliklerde konaklama imkanlarının artırılması ve modernizasyonu da önemli bir adım olarak karşımıza çıkıyor.

Pazarlamada doğru hedefler, sosyal medyanın önemi: Türkiye'nin agro kültür turizmi potansiyelini uluslararası platformlarda tanıtmak için kapsamlı bir pazarlama stratejisi geliştirilmeli.

Eko turizm alanlarının artırılması: Eko turizm, doğaya zarar vermeden doğal alanları keşfetme ve koruma bilinciyle hareket eden bir turizm türü. Türkiye, biyolojik çeşitliliği ve doğal güzellikleri ile eko turizm için mükemmel bir destinasyon. Tarım ve Orman Bakanlığı'nın bu konudaki girişimi 'Benim Ormanı' isimli app, tüm doğaseverler için örnek bir gelecek vizyonu.

Doğal alanların korunması: Eko turizmin sürdürülebilir olabilmesi için doğal alanların korunması esastır. Milli parklar, doğal rezervler ve koruma alanlarının yönetimi için etkin stratejiler geliştirilmeli. Bu alanlarda insan etkisini minimize eden altyapı ve tesisler kurulmalı.

Yerel toplulukların katılımı: Eko turizmin yerel halk tarafından benimsenmesi ve desteklenmesi için yerel topluluklarla iş birliği yapılmalı.

Sürdürülebilir uygulamalar: Eko turizm tesislerinin ve faaliyetlerinin çevre dostu ve sürdürülebilir olması gerekiyor Yenilenebilir enerji kullanımı, atık yönetimi ve su tasarrufu gibi sürdürülebilir uygulamalar teşvik edilmeli.

Kültürel mirasın korunması: Tarihi eserlerin, müzelerin ve sanat galerilerinin korunması ve restorasyonu, kültür ve sanat turizminin temel taşlarını oluşturur. Kültürel mirasın korunması için ulusal ve uluslararası fonlardan yararlanılmalı.

Etkinlik ve festivaller: Kültür ve sanat festivalleri, hem yerel hem de uluslararası turistler için büyük bir çekim noktasıdır. Türkiye'nin dört bir yanında düzenlenecek çeşitli etkinlikler ve festivaller, ülkenin kültürel zenginliğini dünyaya tanıtacak. Yerel sanatçıların ve zanaatkarların desteklenmesi, kültür ve sanat turizminin gelişimine katkı sağlayacak.

EN ÇOK OKUNANLAR