"İstikrarlı bir büyüme sağlamak ve gelecek nesillere sağlam bir miras bırakmak için küresel pazarlara açılmak şart" diyen Mentor Technology Kurucusu Emre Koca, e-ticarette yurt dışına açılacak firmalara başarıyı sağlayacak stratejik adımları sıraladı:
Türk üreticiler, yıllardır yerel pazarda güçlü bir varlık göstererek önemli başarılara imza attılar. Ancak bu başarıların ardından, son zamanlarda birçok engelle ve hatta gelecek nesle kârlı bir iş bırakamama riskiyle karşı karşıya kaldılar. Yerel pazardaki kârlılık problemi, kâr marjlarının düşüklüğü ve rekabetin yoğunluğu, işletmelerin sürdürülebilir büyüme hedeflerini olumsuz etkiliyor. Özellikle, maliyetlerin dolar olması ve TL ile elde edilen kazançların istikrarsızlığı, firmaların karşılaştığı büyük problemler arasında yer alıyor. Artık, istikrarlı bir büyüme sağlamak ve gelecek nesillere sağlam bir miras bırakmak için küresel pazarlara açılmanın şart olduğu açıkça görülüyor.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BÜYÜMENİN ÖNÜNDEKİ ENGELLER
1-Yerel pazardaki firmalar, müşterilerinin alım gücünün düşmesi ile satışlardaki ciddi bir düşüşle karşı karşıya kalıyor.
2-Tüketicilerin azalan alım gücü, özellikle yüksek kaliteli ve premium ürünlerin satışını zorlaştırıyor. Bu da firmaların gelirlerini ve büyüme potansiyellerini olumsuz etkiliyor.
3-Türkiye'deki e-ticaret satış hacimlerinde yaşanan düşüş, dijital platformlarda faaliyet gösteren işletmeler için ek bir zorluk yaratıyor.
4-Artan rekabet ve pazar doygunluğu, firmaların çevrimiçi satış kanallarında başarılı olmasını daha da güçleştiriyor. Bu durum, yerel pazarda faaliyet gösteren üreticilerin sürdürülebilir büyüme hedeflerine ulaşmalarını engelleyen önemli faktörlerden biri.
5-Alınan ek vergiler ve yüksek vergi oranları, firmaları ciddi bir finansal yük altına sokuyor. Bu durum işletmelerin kârlılıklarını azaltarak, büyüme ve yatırım yapma kabiliyetlerini sınırlıyor.
6-Üstü örtülü çok fazla giderin bulunması, maliyetlerin öngörülemez hale gelmesine ve bütçe planlamalarının zora girmesine neden oluyor.
7-Ekonomik dalgalanmalar ve ani politika değişiklikleri, firmaların finansal istikrarını tehdit eden önemli faktörler arasında yer alıyor.
NASIL BİR YOL HARİTASINA YATIRIM YAPILMALI?
Bu sorunlar, dolar bazlı kazanarak ve istikrarlı, hacmi yüksek ve kârlı satışların yapılabileceği pazarlara açılarak çözülebilir. Döviz cinsinden gelir elde etmek, finansal istikrarı sağlarken; büyük ve çeşitli pazarların sunduğu fırsatlar, işletmelere sürdürülebilir büyüme ve yüksek kâr marjları sağlayabilir. Bu karmaşık ve zorlu ortamda, Türkiye'deki üreticilerin yurt dışında kendi hikayelerini yazabilmeleri için stratejik adımlar atmaları ve bu zorlukların üstesinden gelmeleri gerekiyor.
YURT DIŞINA AÇILMAK KOLAY MI?
Yurt dışına açılma fikri, tüm Türk firmalarının aklında olan ve cazip görünen bir hedef. Ancak bu göründüğü kadar kolay mı? Firmalar, ürünlerinin yurt dışında satılıp satılmayacağı, talebin olup olmadığı konusunda belirsizlikler yaşıyor. Yurt dışı pazarlarında ne satıldığı, en çok neyin tercih edildiği hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları büyük bir dezavantaj. Ayrıca, yurt dışındaki ürünlerin kalite standartlarını bilmemeleri, kıyaslama yapabilecekleri yeterli ürün bilgisine sahip olmamaları da önemli bir engel teşkil ediyor. Bu eksiklikler, firmaların uluslararası pazarlara girmesini zorlaştıran büyük engeller arasında yer alıyor. Bu belirsizlikler, firmaların stratejik adımlar atmasını ve pazara girmeden önce kapsamlı bir pazar araştırması yapmasını gerektiriyor.
BAŞARILI OLMAK İÇİN
1-Pazar dinamikleri: Firmaların başarıya ulaşması için yurt dışındaki pazar dinamiklerini anlaması, ürünlerini doğru konumlandırması ve yerel tüketici beklentilerine uygun hale getirmesi gerekiyor.
2-Yasal düzenlemeler: Uluslararası ticaretin getirdiği lojistik, yasal düzenlemeler ve sertifikasyon gibi konularda da bilgi sahibi olmaları şart.
3-Lojistik fırsatları: Hedef pazarlara açılmayı düşünen firmalar lojistik, depolama, kolileme ve teslimat gibi operasyonel süreçleri yönetme gerekliliğiyle karşı karşıya kalıyor. Ancak, Amazon gibi büyük e-ticaret platformlarının bu süreçlerin tamamını yönetebildiğini bilmemeleri, firmaların verimlilik konusunda endişe yaşamasına neden oluyor. Firmalar, Amazon'un sunduğu lojistik, depolama, kolileme ve teslimat hizmetlerinden yararlanarak bu yüklerden kurtulabilirler. Bu hizmetler, operasyonel maliyetleri düşürüyor ve lojistik süreçlerde verimliliği artırıyor. Firmaların uluslararası pazarlarda daha başarılı olmalarını ve müşteri memnuniyetini artırmalarını sağlıyor.
YABANCI DİL SORUNU
Türk firmalarının yurt dışına açılmakta karşılaştığı en büyük sorunlardan biri, İngilizce bilen kalifiye elemanlarının eksikliği... Firmalar, pazaryerlerinin sunduğu dil desteği ve yapay zeka araçlarını kullanarak bu sorunu aşabilirler. Otomatik çeviri ve dil desteği araçları ile uluslararası satışları artırabilir, müşteri hizmetlerini iyileştirebilirler. Amazon gibi büyük platformlar, satıcı yerine müşteri hizmetlerini yöneterek operasyonel yükü hafifletiyor. Bu hizmetlerden yararlanmak, firmaların uluslararası pazarlarda daha başarılı olmasını sağlıyor. ChatGPT gibi araçları kullanarak müşteri hizmetlerini otomatikleştirmek, rekabet analizi yapmak ve dijital pazarlama kampanyalarını yönetmek mümkün. Bu stratejik adımlar, firmaların uluslararası pazarlarda rekabet avantajı elde etmesini sağlar.
AMAZON'UN YENİ SATICI TEŞVİĞİ
Türk firmaları, Amazon'un yeni satıcı teşviği ve Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı'nın sunduğu teşviklerden haberdar değiller.
-Yurt dışına açılmayı kolaylaştırıyor: Bu teşvikler, firmaların ürettikleri cironun yaklaşık yüzde 25'ini hibe olarak geri alabilmelerini sağlıyor, bu da finansal olarak yurt dışına açılmayı çok daha mantıklı kılıyor.
-Markaları daha rekabetçi kılıyor: Bu teşviklerin sağladığı mali destekler, firmaların uluslararası pazarlarda daha güçlü ve rekabetçi olmalarını mümkün kılacak.
-Finansal yükü hafifletiyor: Amazon'un yeni satıcı teşviği ve Ticaret Bakanlığı'nın teşvik programları, firmaların finansal yükünü hafifletiyor ve uluslararası ticareti daha kârlı hale getiriyor.
STRATEJİ BELİRLEMEK ŞART
Yerel pazarda karşılaşılan zorluklar ve uluslararası pazarlara açılmanın getirdiği belirsizlikler, küresel başarının önündeki en önemli engeller. Ancak, stratejik adımlar atarak, pazar dinamiklerini anlayarak ve mevcut teşvik programlarından faydalanarak bu engeller aşılabilir.