KOBİ

17 Mart 2025 10:35

KOSGEB'den ikiz dönüşüm ve ihracat fırsatları

Türkiye'nin dinamik KOBİ ekosistemine sürdürülebilirlik ve dijitalleşme odaklı desteklerle yön vereceklerini aktaran KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu; 2025 yılı itibarıyla üç yeni destek programıyla KOBİ'lerin küresel rekabet gücünü artırmayı hedeflediklerini söylüyor.

Türkiye'nin KOBİ ekosistemi, dinamik yapısı ve hızlı adaptasyon kabiliyetiyle dikkat çekiyor. İstihdamdan ihracata, Ar-Ge yatırımlarından ikiz dönüşüme kadar ekonominin her alanında belirleyici rol oynayan KOBİ'ler, 2023 yılında da başarılara imza attı. KOBİ'lere birçok alanda destek sağlayan KOSGEB ise bu potansiyeli daha da güçlendirmek amacıyla 2025 yılı itibarıyla üç yeni destek programını hayata geçiriyor. Küresel Rekabetçilik, Kapasite Geliştirme ve İstihdam Koruma Destek Programları ile KOBİ'lerin sürdürülebilir büyümesini desteklemeyi hedefleyen KOSGEB; dijitalleşme ve yeşil dönüşüm ekseninde fırsatlar sunuyor. KOSGEB Başkanı Ahmet Serdar İbrahimcioğlu, KOBİ'lerin ihracat yetkinliklerini yeni pazarlara açmasının büyük fark yaratacağını söylüyor. İbrahimcioğlu ile KOSGEB'in gelecek vizyonunu konuştuk.

*Türkiye'nin KOBİ ekosistemini nasıl değerlendiriyorsunuz? Hangi alanlarda öne çıkan fırsatlar olduğunu düşünüyorsunuz?

Türkiye'nin KOBİ ekosistemi oldukça dinamik bir yapıya, hızlı adaptasyon kabiliyetine ve büyüme potansiyeline sahip. KOBİ'ler, istihdamdan ihracata, Ar-Ge yatırımlarından ikiz dönüşüme kadar ekonomimizin her alanında belirleyici bir rol oynuyor. 2023 yılında KOBİ'ler, toplam istihdamın yüzde 70,5'ini sağlarken, ihracatımızın yüzde 35'ini ithalatın ise yüzde 20'sini gerçekleştirdi. İhracat ve ithalat arasındaki farka baktığımızda KOBİ'lerimizin dış ticaret fazlası verdiğini görebiliriz. KOBİ ekosistemimizde özellikle, ikiz dönüşüm ekseninde dijitalleşme ile yeşil dönüşüm ve ihracat konularında büyük fırsatlar var. Bu kapsamda 2023 yılında KOBİ'lerin ihracatın büyük bir kısmını Avrupa ve Asya pazarına yaptığını görüyoruz. Burada KOBİ'lerimizin ihracat yetkinliklerini yeni pazarlara açması büyük fark yaratacak.

*KOBİ'lere nasıl bir yol haritasına yatırım yaparak ilerlemelerini tavsiye ediyorsunuz?

Günümüzde rekabet gücünü artırmak isteyen işletmelerin öncelikle üç temel konuya odaklanması şart: Sürdürülebilir üretim, birlikte büyüme ve ihracat odaklı bakış açısı. KOBİ'lerin uzun vadeli büyüme ve pazarda kalıcılık sağlaması için üretim süreçlerinde sürdürülebilirlik yaklaşımını benimsemesi gerekiyor. Kaynak verimliliği, düşük karbonlu üretim ve çevresel etkilerin minimize edilmesi piyasa dinamikleri açısından işletmelere avantajlar sunuyor. Küresel değer zincirlerine entegre olabilmek ve rekabetçiliklerini güçlendirebilmek için KOBİ'ler enerji tasarrufu sağlayan üretim teknolojilerine yatırım yapmalılar. Döngüsel ekonomi uygulamalarını kullanması ve çevresel sertifikasyon süreçlerine dahil olması da işletmelere fayda sağlayacaktır. Bu dönüşüm, işletmelerin özellikle uluslararası pazarda tercih edilirliklerini artırmalarına katkı sunuyor. KOSGEB olarak bu alanda KOBİ'lere yönderlik ediyor, çeşitli desteklerle dönüşüm süreçlerini kolaylaştırıyoruz. KOBİ'lerin ölçek ekonomilerinden yararlanması, bilgi paylaşımına dayalı iş birlikleri geliştirmesi ve yenilik ekosistemine entegre olması için birlikte büyüme anlayışına sahip olması gerekiyor. KOSGEB olarak KOBİ'lerin bu alanlarda etkinleşmesi için kapsamlı destekler sunuyoruz. KOBİ'lerin bu desteklerden en iyi şekilde faydalanması için süreci iyi planlaması, ihtiyacına uygun destek programını doğru seçmesi ve projelerini sağlam temeller üzerine kurması gerekiyor.

*Şu an kaç aktif destek programı sunuyorsunuz?

KOSGEB olarak KOBİ'lerin büyümesini desteklemek için oldukça kapsamlı bir destek yapısı oluşturduk. Sadece destek programları oluşturmak yeterli değil, bu destekleri daha ilişkisel ve erişilebilir hale getirmek de önemli. Bu sebeple 2024-2028 stratejik planımızda yalın, erişilebilir, dijital ve küresel bir KOSGEB vizyonunu benimsedik. Yalınlaşma vizyonu kapsamında destek programlarımızı dört ana başlık altında topladık: Girişimcilik, ölçek büyütme, sürdürülebilirlik ve küresel rekabet. Yine bu yaklaşımla başvuru süreçlerini de sadeleştirdik. Bu dört ana başlığa baktığımızda KOSGEB, girişimcileri daha tohum aşamasından itibaren desteklemeye başlıyor. Ardından büyüme süreçlerinde ve uluslararası pazara açılmalarına kadar her aşamada yanlarında yer alıyor. Destek programlarını kurgularken hedefimiz KOBİ'lere sadece can suyu veren bir kurum olmak değil. Bizim hedefimizde ilk aşamada cevheri bulmak sonra o cevhere yatırım yapmak ve onu mezun etmek var. İstiyoruz ki işletme mikroysa küçük olsun, küçükse orta olsun, ortaysa büyük olsun ve ardından mezun edelim.

*KOSGEB'in aktif destek programlarından aldığınız geri bildirimleri değerlendirdiğinizde hangi bulgular göze çarpıyor?

Bu konuda hem sahada etkin ziyaretlerimiz hem de dijital altyapılarımız ile oluşturduğumuz raporlar bizim için yönlendirici oluyor. Bulgular ışığında desteklerimizin etkinliğine baktığımızda şöyle bir sonuç çıkıyor. 2023 yılında, tüm KOBİ'lerin KOBİ başına net satış hasılatı ortalaması 38.6 milyon TL iken, KOSGEB'den istifade eden KOBİ'lerde bu sayı 73.2 milyon TL'ye çıkıyor. İstihdam verilerine baktığımızda tüm KOBİ'lerin KOBİ başına ortalama çalışan sayısı 7 iken KOSGEB'den destek alan KOBİ'lerin 21,7 olduğunu görüyoruz. Yine aynı yıl, tüm KOBİ'lerin yıllık ortalama ihracat tutarı 660 bin dolar iken KOSGEB'den istifade edenlerde bu tutar 1 milyon 400 bin dolara çıkıyor. Ayrıca, başlangıç aşamasında desteğimizi alan işletmelerin kapanma oranı genel ortalamadan daha az. Bu sonuçlar, KOSGEB'in desteklediği KOBİ'lerin seçim aşamasından proje bitişine kadar olan etki değerlemesinin de bir göstergesi oluyor. Destek programlarının başvuru sayılarına baktığımızda bütün desteklerimize yoğun ilginin olduğunu söyleyebilirim. Başvuru sayılarını değerlendirirken her programın kendi kitlesinin farklı olduğunu göz önünde bulundurmalıyız. Bu durum, programlarımızı farklı işletmelerin farklı ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde kapsamlı bir yapıda şekillendirmemizden kaynaklanıyor. Can suyuna ihtiyaç duyan işletme sayısıyla küresel rekabette yer almak isteyen işletme sayısı farklı.

*KOSGEB'in 2025 yılı için yeni destekleri hakkında bilgi verebilir misiniz

2025 yılı itibarıyla KOSGEB olarak KOBİ'lerin küresel rekabet gücünü artırmak, kapasitelerini geliştirmek ve istihdamı korumak amacıyla üç yeni destek programını hayata geçirdik. Bu programlar; Küresel Rekabetçilik Destek Programı, Kapasite Geliştirme Destek Programı ve İstihdam Koruma Destek Programı olarak öne çıkıyor.

*Yeni destek programları KOBİ'lere hangi konularda avantaj sağlıyor?

Küresel Rekabetçilik Destek Programı, KOBİ'lerimizin yüksek katma değerli ürünler geliştirmelerine, uluslararası pazarda rekabet avantajı elde etmelerine ve sürdürülebilir büyümeyi sağlamalarına destek olmayı amaçlıyor. KOBİ'lerimizin sadece yerel pazarda etkili olmalarını değil küresel dinamiklere uyum sağlamalarını, uluslararası standartlarda üretim yapmalarını ve küresel pazara açılmalarını da destekliyoruz. Bu programdan KOSGEB veri tabanına kayıtlı, orta-yüksek veya yüksek teknoloji alanında faaliyet gösteren, hızlı büyüyen ve ihracatını artıran işletmeler, Ar-Ge yatırımı yapan firmalar ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın öncelikli ürün listesinde yer alan işletmeler yararlanabiliyor. Ayrıca, TURCORN 100 Programı kapsamındaki işletmelerimiz de bu destekten faydalanabiliyor. Programın, işletmelere sağlanan desteğin üst limiti 50 milyon TL. Kapasite Geliştirme Destek Programı ise KOBİ'lerin ölçek büyütme yatırımlarını destekleyerek, üretimden pazarlamaya, insan kaynağından belgelendirmeye kadar pek çok alanda ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Bu programdan, özellikle imalat, telekomünikasyon, bilgisayar programlama, bilgi hizmetleri ve Ar-Ge faaliyetleri alanında faaliyet gösteren işletmeler yararlanabiliyor. Hızlı büyüme kriteri aransa da KOSGEB veya TÜBİTAK destekli bir Ar-Ge projesini başarıyla tamamlamış olan işletmeler, Ar-Ge merkezi statüsüne sahip firmalar ve Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi'ne sahip şirketler bu şarttan muaf tutulabiliyor. Finansal olarak baktığımızda, Kapasite Geliştirme Destek Programı kapsamında işletmelere sağlanan kredi desteğinin üst limiti 20 milyon TL. Son olarak İstihdam Koruma Destek Programı ile özellikle emek yoğun sektörlerde faaliyet gösteren KOBİ'lerin mevcut çalışanlarını korumalarını teşvik ediyoruz. Bu program, tekstil, hazır giyim, deri ve mobilya gibi sektörlerdeki işletmelere çalışan başına aylık 2.500 TL geri ödemesiz destek sağlıyor. Destek, işletmelerin SGK prim ve vergi borçlarıyla mahsuplaştırılarak mali yüklerini azaltacak şekilde uygulanıyor. Programın amacı, bu sektörlerdeki işletmelerin üretim süreçlerini sürdürülebilir kılmalarına ve istihdamı korumalarına katkıda bulunmak.

*2024-2028 stratejik planınızda yalınlaşma vizyonu kapsamında KOSGEB'in destek mekanizmasıyla ilgili dört ana başlığa değindiniz. Öncelikle dijital dönüşüme katkı sağlayan çalışmalarınızı özetler misiniz?

Yeşil dönüşüm ve dijital dönüşüm, birbirini destekleyen ve birlikte ilerleyen iki süreç. Bu iki dönüşüm, malumunuz 'ikiz dönüşüm' kavramıyla ifade ediliyor ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşmada önemli bir rol oynuyor. KOSGEB olarak 2024 -2028 stratejik planda dijitalleşme vizyonuna yer verirken bu vizyonu hem kurum içi süreçlere hem de KOBİ'lerimize yönelik şekillendirdik. KOBİ Dijital Dönüşüm Destek Programı ile işletmelerimizin dijital dönüşümlerini hızlandırmalarına destek sağlıyoruz. TÜBİTAK TÜSSİDE iş birliğiyle geliştirilen Dijital Dönüşüm Değerlendirme Aracı, firmalarımızın dijital olgunluk seviyelerini analiz ediyor ve ihtiyaç duydukları yatırımları belirlemelerine yardımcı oluyor. Dijitalleşme projelerini hayata geçirmek isteyen KOBİ'lerimize 20 milyon TL'ye kadar destek sağlıyoruz. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) ile iş birliği yaparak uygun finansman modelleri sunuyor, 36 ay vadeli kredi imkanlarıyla işletmelerimizin dijitalleşme maliyetlerini hafifletiyoruz. Ayrıca, YÖNDE Destek Programı ile KOBİ'lerimizin TÜBİTAK TÜSSİDE tarafından belgelendirilen dijital dönüşüm danışmanlarından alacakları danışmanlık hizmetlerine de destek sağlıyoruz.

*Peki yeşil dönüşüm alanında ne gibi çalışmalara imza atıyorsunuz?

Yeşil dönüşüm de günümüz ekonomisinin odak noktalarından biri. Özellikle küresel iklim değişikliğiyle mücadele ve Türkiye'nin 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda, KOBİ'lerin bu sürece entegrasyonu önem taşıyor. KOSGEB olarak bu alanda KOBİ'lerimize kapsamlı destekler sunuyoruz. Bu destekler hem çevresel sürdürülebilirliği sağlamak hem de KOBİ'lerin rekabet gücünü artırmak amacıyla tasarlandı. Sürdürülebilirlik alanında 250 milyon dolarlık destek bütçesi olan Yeşil Sanayi Destek Programı öne çıkıyor. KOSGEB olarak Türkiye Yeşil Sanayi Projesi kapsamında, TÜBİTAK ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile birlikte çalışıyoruz. Bu programla, endüstriyel faaliyetlerde enerji sistemlerini karbonsuzlaştırmayı, çevre dostu teknolojilerin kullanımını yaygınlaştırmayı ve enerji maliyetlerini düşürerek KOBİ'lerin rekabet gücünü artırmayı hedefliyoruz. Örneğin, Güneş Enerjisi Yatırımlarının Desteklenmesi çağrısı kapsamında 14 milyon TL'ye kadar destek sağlıyoruz. Ayrıca Temiz ve Döngüsel Ekonomi çağrısıyla da KOBİ'lerin kaynak verimliliğini artırmalarına ve çevresel sürdürülebilirlik kapasitelerini geliştirmelerine katkıda bulunuyoruz. Bu çağrının destek üst limiti ise 4 milyon TL.

EN ÇOK OKUNANLAR