Tasarım

26 Ekim 2023 13:14

“Tasarımı bir süreç değil, değer yaratma anlayışı olarak görüyoruz”

Gücünü inovasyondan alan bir marka olarak yol aldıklarını ifade eden Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, “İnovatif tasarımlarımızın ardında son derece donanımlı tasarım ekibimizin yanı sıra dünyaca ünlü tasarımcılar var. Tasarım iş birliklerine çok değer veriyoruz” diyor.

Kütahya Porselen, 1970 yılında temelleri atılan ve yüzde 25 hissesi de halka açık olarak İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nda işlem gören bir marka. 1984 yılı itibariyle yatırımları ve teknik anlamdaki büyük atılımlarıyla kalitesini sürekli iyileştirdiği bir sürece giren Kütahya Porselen, 2000 yılında dünyaya ihracat yapan en büyük yerli porselen markası konumuma geldi. Avrupa'nın 300 yılda ulaştığı kalite seviyesine 30 yılda ulaşmayı başardıklarını belirten Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli ile markanın dünya markası olma yolculuğunda vizyon ve hedefleri hakkında konuştuk.

6 FARKLI FABRİKADA YILLIK 145 MİLYON PARÇA KURULU KAPASİTE

* Kuruluş öykünüzü paylaşır mısınız? Markalaşma yolculuğunuzdaki kilometre taşları neler?

1984 yılında 9 milyona ulaşan üretim kapasitemiz 1995 yılına gelindiğinde 20 milyon parçaya çıktı. 2000 yılında dünyaya ihracat yapan en büyük yerli porselen markası konumuma geldik. 2005 yılında Almanya'nın en büyük porselen markalarından biri olan Mitterteich markasını, kalıp ve formlarını satın alarak büyümeye devam ettik. Yenilikçi, fark yaratan üretim stratejilerimiz, sahip olduğumuz üstün teknolojimiz ile gerçekleştirdiğimiz inovatif çalışmalarımız sonucunda 2016 yılında Türkiye'nin ilk bone porselen üretimi yapan markası olduk. 2019 yılında, nanodekor teknolojisini dünyada ilk kez biz gerçekleştirdik. Bugün 6 farklı fabrikada yıllık 145 milyon parça kurulu kapasitemiz ile Türkiye'de yüzlerce satış noktasında ve 6 kıtada 72 ülkede ürünlerimizi tüketicilerimize ulaştırmaya devam ediyoruz. Güçlü bir Türk firması olarak Kuzey Amerika, Güney Amerika, Avrupa, Afrika, Asya ve Avusturalya'ya ihracat gerçekleştiriyoruz.

* Kurumsallaşmada kendinizi hangi aşamada görüyorsunuz?

Kurumsallaşma, markamızın varlığını sürdürebilmesi, büyümesi, gelişmesi için gerekli olan olmazsa olmaz bir süreç. Kurumsallaşma, şirketteki kişilerin, yöneticilerin ve çalışanların varlığından bağımsız bir sistem oluşturmayı gerekli kılıyor ki sürdürülebilir olsun. Bu kapsamda, tüm birimlerimizin faaliyetlerini göz önünde bulundurarak, markamızın amaçlarına uygun şekilde bir örgüt yapısı oluşturuyor, ekiplerin rollerini, görevlerini açık ve net bir şekilde tanımlıyor, iç yönetmelikleri oluşturuyor ve böylece tüm operasyonel işlerimizin kişilerden bağımsız daha verimli şekilde sürdürülebilmesini amaçlıyoruz. Kurumsallaşma sürekli olarak kendini güncellemeyi ve iyileştirmeyi gerekli kılıyor. Çünkü biliyoruz ki bugün yaptığımız şey bundan üç-beş yıl sonra güncelliğini yitirmiş, diğer bir ifade ile eskimiş olacak. Dolayısıyla markaların sürdürülebilir ilerleme ve inovasyon doğrultusunda kendilerini itmeleri gerekiyor.

"HER PAZARIN KENDİNE ÖZGÜ DİNAMİKLERİ VE BEKLENTİLERİ MEVCUT"

* Yeni dünya ticaretinde ve dünya markası olma yolculuğunda vizyon ve hedefleriniz neler?

Kütahya Porselen olarak bizi rakiplerimizden ayıran en önemli özelliklerimiz dinamik yapımız, değişime ve gelişime açık yönetim anlayışımız, inovatif düşünme becerimiz, tasarım anlayışımız. Biz tasarımı bir süreç olarak değil bir değer yaratma anlayışı olarak görüyoruz. Son derece donanımlı ve güçlü Ar-Ge ve tasarım merkezimiz var. Dünya sürekli değişim halinde ve buna bağlı olarak tüketicilerin ihtiyaçları, zevkleri, istekleri de değişiyor. Bizler de bu değişimi, trendleri sürekli olarak takip ediyoruz. Değişen ihtiyaçlarla birlikte tüketicilerin beklentilerini çağdaş tasarım anlayışı ile ele alarak tüketicilere çağdaş, şık, çevre dostu, ergonomik, fonksiyonel ve ulaşılabilir koleksiyonlar sunuyoruz. Yurt dışında her pazarın kendine özgü dinamikleri ve beklentileri mevcut. Bu açıdan ülke pazar stratejilerimizi belirlerken o ülkenin kültürünü, değerlerini, o ülkedeki iş ortaklarının taleplerini göz önünde bulunduruyoruz. İhracata yönelik çalışmalarımızı yoğun şekilde sürdürüyoruz. Orta ve uzun vadede başta Avrupa olmak üzere Amerika kıtasındaki ihracatımızı geliştirmeyi hedefliyoruz.

* Güçlü marka olma yolunda attığınız adımlarınızdan, yatırımlarınızdan, fark yaratan, öne çıkan ürünlerinizden kısaca bahseder misiniz?

Gücümüzü inovasyondan alan bir markayız. İnovatif tasarımlarımızın ardında son derece donanımlı tasarım ekibimizin yanı sıra dünyaca ünlü tasarımcılar var. Tasarım iş birliklerine çok değer veriyoruz. Son tasarım iş birliğimizi Finlandiya'nın yaratıcı tasarım ofislerinden Pentagon Design ile yaptık ve Bevel'ı hayata geçirdik. Geliştirilen yeni teknolojiler ve sırlarla üretilen koleksiyon, ürünlere dokunulduğunda kullanıcıyı ipeksi bir his ile tanıştırıyor. Bevel koleksiyonu, tüketicilere günlük yaşamın karmaşasından uzaklaşarak keyifle vakit geçirebilecekleri sıcacık sofralar kurmayı vadediyor. Bevel ile dünyanın en prestijli tasarım yarışmalarından Red Dot Award 2022 ve iF Design Award 2022'de 'Sofra Takımı' kategorisinde ödüllere layık görüldük. Yağmurlu bir günde gülün taç yapraklarına dolan yağmur damlacıklarından esinlenerek tasarlanan Rosa koleksiyonumuz, iF Design Award 2021 ve Good Design Award 2021'de ödüllerin sahibi oldu. Tabak ve kahve fincanlarının tabanında yer alan derin rölyefler ile fincanın tabak üzerinde sabitlenmesini sağlayan ve bu sayede 40 derece eğimde bile fincanın düşmesini engelleyerek güvenli bir kahve keyfi sunan Pilea Kahve Takımımız, Good Design Award 2021'de ödüle layık görüldü. Kunter Şekercioğlu, Defne Koz, dünyaca ünlü Mikro Art Sanatçısı Hasan Kale gibi çok değerli isimler ile özel ve ödüllü koleksiyonları da hayata geçirdik. Gerek kendi tasarım ekibimiz ile gerekse tasarım iş birliklerimiz ile hayata geçirdiğimiz koleksiyonların dünya çapında önemli ödüllere layık görülmesi bizi hem çok gururlandırıyor hem de motivasyonumuzu artırıyor.

* Markalaşma size göre nedir? Markalaşmayı nasıl tanımlıyorsunuz?

Markalaşma bir kimlik inşa etme, markaların kendine has yönleri ile tüketicide bir kimlik algısı yaratma süreci... Dolayısıyla sürekli olarak sektörün ve tüketicilerin beklentilerini araştırmak, analiz etmek, bu çerçevede yeni stratejiler geliştirmek ve uygulamaya koymak markanın sürekliliği açısından çok önemli.

EN ÇOK OKUNANLAR