* Pandemi ve sonrasında ev dekorasyonlarında ne gibi değişiklikler oldu?
Pandemi ve sonrası süreçte uzaktan çalışma modeli ile evlere de çalışma mobilyalarının girmeye başlamasıyla çalışanlar, doğru mobilya ile çalışmanın yarattığı farkı bizzat deneyimlediler. Mobilya seçimimizin fiziksel ve mental sağlığımızı ne ölçüde etkilediğinin fazlasıyla farkına vardık. Böylece mobilyada ergonominin önemi daha da arttı. Aynı evin içinde uzaktan çalışan aile bireyleri, okul çağında olup, ödevini ekran başında yapan çocuklar var. Çalışma masasını ve koltuğunu dönüşümlü kullanan bir ailede, her bir kullanıcının vücut yapısına uyumlu, kullanıcıya göre adapte olabilen özellikte akıllı mobilyalar tercih edilmeye başlandı. Son dönemde en önemli gördüğümüz şeylerden biri de yükseklik ayarlı akıllı mobilyalar oldu. Mobilyalar sadece bir masa sandalye olmaktan, çok fonksiyonlu başka bir noktaya doğru evrildi. Nurus olarak biz de ürün gamımızı buna göre geliştiriyor, projeden daha çok 'ürün' odaklı olmaya doğru dönüşüyoruz.
* Bu dönemde sağlığın ne kadar önemli olduğunu bir kez daha anladık. Mobilya sektörüne nasıl yansıdı bu durum?
Bu dönemde, sağlığa verilen önemin de artmasıyla mobilyaların sertifikalı, kolay silinebilir olması, antibakteriyel, antiviral yüzeylere sahip olması ve yangın normlarına uyum sağlaması da önem kazandı.
"10 YILDIR POSTÜRAL BOZUKLUKLARI ARAŞTIRIYORUZ"
* Ofiste çalışırken arada ayağa kalkıp dolaşılıyor ancak evdeyken daha uzun saatler masa başında geçiriliyor. Bu konuda mobilyaları tasarlarken nelere dikkat ediyorsunuz?
İnsan sağlığı, bizim odak konumuz. Sadece fiziksel sağlığı değil, duygusal sağlığı ve mutluluğu da destekleyecek ürünler ortaya koyuyoruz. 20 seneyi aşkın süredir insan normlarına uygun nasıl geliştirmeler yapabileceğimizle ilgili ulusal ve uluslararası kuruluşlarla birlikte yoğun çalışmalarda bulunuyoruz. Yaklaşık 10 yıldır da çeşitli üniversitelerle postüral bozukluklarla ilgili araştırmalar yapıyoruz. Araştırmalarımız sonucunda ergonomik mobilyaların yüzde 90 oranında sağlık sorunlarını azalttığını gözlemledik. Yüksek kalite ve güvenlik standartlarında, insan vücudunu bir bütün olarak destekleyen mekanizmaya sahip, sertifikalı, tamamen kişiselleştirebilir çalışma koltukları ve dinamik çalışmayı destekleyen, yüksekliği ayarlanabilir akıllı masalar, tüm çalışma alanlarının vazgeçilmez unsurudur.
Çalışma koltuğu ve masalarımızı gün boyu masa başında çalışmalarını sürdüren kişilerin en doğru ergonomide kalabilmesi, dolaşım sistemlerinin desteklenmesi, omurga sağlıklarının korunması, bunun için de doğru postüral duruşta çalışması ihtiyacına yönelik geliştiriyoruz. Türkiye'de ilk defa verilen TS EN ISO 9241-5 Ergonomi Sertifikası'na sahip bir marka olarak ürünlerimizin insan ergonomisine uygunluğunu bir kez daha kanıtladık. Çalışma masalarımızı yüksekliği ayarlanabilir, dinamik çalışmayı destekleyen ve uzun süreli oturmanın sebep olacağı sağlık sorunlarının önüne geçen ürünler olarak tasarlıyoruz.
* Alternatifli mobilyalarda Nurus'un çalışmaları arasında neler var? Ne gibi ihtiyaçlara cevap veriliyor?
Nurus olarak, işimizin sürdürülebilirliğine çok önem veriyoruz. Dünyayı izleyen, gelişime açık ve evrilerek yenilenmeye hevesli bir yapıda olduğumuz için yıllardır trendleri öncesinden öngörüp değişen ihtiyaçları karşılayan yeni ürünler geliştiriyoruz. İş ve sosyal yaşantıyla birlikte bunun teknolojiye, bireye ve topluma nasıl yansıyabileceğinin öngörüleri ile ihtiyacı diğerlerinden önce tahmin edebiliyor, doğru tanımlayıp hayata geçirmek üzere hızlı aksiyon alıyoruz. Ortaya çıkartmak istediğimiz ürünle ilgili konsepti doğru tasarım süreçlerine sokup ister iç tasarım ekibimiz olan Nurus Lab ile ister dışarıdan çalışacağımız ürün tasarımcısıyla doğru sonucun ortaya çıkmasını sağlıyoruz.
Pandemi öncesinde de 'future of work' alanında çalışıyorduk ve 10 yıl öncesinden 'wellness-worklife balance' konusunda çalışmaya başlamıştık. Uluslararası 4 ödüle sahip tasarımımız MeToo ofis koltuğu bugün 18 yaşında. Vücuda tam uyum sağlayacak kusursuzlukta tasarlanmış bir mekanizmaya sahip olan MeToo, arkaya doğru yatıp dinlenmek için başlık ve bel desteğine sahip. Ayrıca arkaya doğru esneyip kişiselleştirilebiliyor. Bu da 'wellness-worklife' tarafında çok uzun yıllardır emek verdiğimizin bir ispatı.
"TEKNOLOJİ ÜSSÜNE DÖNÜŞMEYİ BAŞARDIK"
* Ar-Ge çalışmalarınızda yeni gelişmeler var mı?
Son dönemde teknolojiye olan daimi yatırımlarımız sayesinde tüm ihtiyaçlarını yüzde 95 oranında kendisi karşılayabilen dikey entegre bir 'teknoloji üssü'ne dönüşmeyi başardık. Hammaddeler hariç neredeyse her şeyi kendimiz üretiyoruz. Yeni malzemeler geliştirebilen, makinalar tasarlayıp üretebilecek Ar-Ge ve teknik altyapımız sayesinde 15'e yakın farklı disiplinde üretim yapıyor ve ürünlerimizi 50'den fazla ülkeye ihraç ediyoruz. Nurus olarak ürünlerimizi, çok önemli birer sağlık ve güvenlik aracı oldukları bilinciyle tasarlamaya devam ediyoruz.
* Peki mobilyalarda geleceğin trendlerinde bizi neler bekliyor?
Artık dünya çevreye, insana, ekosisteme duyarlı ürünlerin önemini anladı ve bunu talep ediyor. Diğer yandan hibrit çalışma sisteminin yaygınlaşmasıyla birlikte, paylaşımlı ofislere olan ilgi de arttı. Birçok şirket ortak kullanımlı ofislere geçti. Bu alandaki talebin de artmasıyla ortak çalışma alanları fonksiyonel, ilgi çekici ve ilham verici dekorasyonlarla düzenlenmeye başlandı. Ortak kullanılan ofislere yönelim ofis mobilyasına olan talebi artırmaya devam ediyor. Yabancı pazarlar için sürdürülebilirlik en önemli tercih nedenlerinden biri. Şirketler çalışanlarına sağlıklı çalışma koşulları sağlamak için çözümler arıyorlar.
Nurus odaklı bakacak olursak; bünyesinde mobilya işi evrilerek devam edecek ve projeden daha çok 'ürün' işine dönüşecek. İşimizin sürdürülebilirliği çok önemli. Bu doğrultuda sürekli ürün geliştirmeye çalışıyoruz. Nurus bir düşünce ve yaratıcı fikir şirketidir. Dolayısıyla bir sürü hikâye ortaya çıkıyor. Bu doğurganlık da oradan geliyor. İşe start-up gibi bir kenarda başlayıp ardından geliştirip spin-off yapısında dışarıya çıkarıyor ve ticarileştiriyoruz. Bu noktada sektör için de bir ufuk açıcı işlere imza attığımıza inanıyorum. Yakın gelecekte mobilya sadece bir emtia olacak. Bu noktada esas anlam ifade eden mobilyanın ofisin genel tasarımına uyum göstermesi. Trendler şunu gösteriyor; artık fiyat-performansa odaklanmış, insanların sağlıklarını göz önünde bulunduracak mobilyalara ihtiyaç var. Bu da bizim başkalarının çok adımda gerçekleştirdiği üretimi az adıma düşürecek bir mobilya üretme yöntemi icat etmemizi gerektiriyor.
* Birçok ülkeye ihracat da yapıyorsunuz. Bu konuda yeni pazar açılımları söz konusu mu?
45 ayrı mühendislik biriminin çalıştığı üretim üssümüz, mimari ve mühendislik parametreleriyle yalın tasarım anlayışımızın bir yansıması. Yaklaşık 45 bin metrekarelik kapalı alana sahip bu çelik konstrüksiyon yapı yılda 100 milyon Euro'luk üretim kapasitesi ile Türkiye'nin en büyük ve teknolojik mobilya üreticisi olan Nurus, Avrupa'da ofis mobilyası üretimi yapan en modern üreticiler arasında yer almaktadır. Ciromuzun yüzde 8-10'unu Ar-Ge'ye harcıyoruz. 2022 yılını 46 milyon Euro'luk satışla kapattık. 2023 yılını 70 milyon Euro satışla tamamlamayı hedefliyoruz. 2022 yılında satışlarımızın yüzde 35'ini ihracattan sağlarken, 2023 yılında ihracat payının 2022 yılına göre yüzde 50'lik artışla gerçekleşeceğini öngörüyoruz. 35 ülkeye ihracat yaparken, bu ülke sayısını bugün 50'ye çıkardık. Orta Doğu'dan ve Afrika kıtasından birçok ülkeyi ihracat listemize ekledik. İhracat rakamlarımızla Türkiye'de lokal şampiyon olmak ve buradaki etkinliğimizi artırmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz.