Sosyal Fayda

11 Temmuz 2023 14:06

TSKB, Cumhuriyetin 100. yılına özel projeleriyle geleceğe katkı sunuyor

Sürdürülebilir kalkınma ve yatırım bankacılığı vizyonuyla Cumhuriyetin 100. yılına özel projelerle katma değer yaratmaya devam eden TSKB, bu yılki mottosunu ‘adımızda Türkiye, adımlarımızda Cumhuriyet var' olarak belirledi. TSKB'nin global kalkınma finansmanı kurumlarından ülkemize kazandırdığı fon kaynaklarının yüzde 80'i çevresel ve sosyal kalkınma temasına sahipken; bu kaynaklarla finanse edilen SKA odaklı yatırımlar ise kredi portföyünün yüzde 91'ini temsil ediyor.

100 yıllık Cumhuriyet tarihinin 73 yılına öncü ve yenilikçi faaliyetleriyle nitelikli katkı sunan TSKB, Türkiye ve hatta dünyadaki tek özel sermayeli kalkınma ve yatırım bankası olarak global fonların Türkiye'ye açılan güvenli penceresi konumunda. Pek çok farklı ürünün ülkemizde ilk kez üretilmesini sağladığı yıllardan bu yana hem dünyadaki hem de Türkiye'deki kalkınma stratejileri doğrultusunda çok yol kateden TSKB, bugün itibariyle çok erken dönemde gündemine aldığı ve uçtan uca entegre etmeyi başardığı sürdürülebilir bankacılık modeliyle özel sektörün çevresel ve sosyal kalkınmaya doğrudan katkı sağlayan yatırımlarına destek oluyor, ülkemizin karbonsuz bir gelecek yolunda yeşil dönüşümüne katkı sağlıyor. Reel sektörü, uzun vadeli kredi olanaklarının yanı sıra danışmanlık hizmetleri ve teknik yetkinlikleriyle de desteklediklerini belirten TSKB Genel Müdürü Murat Bilgiç ile TSKB'nin Cumhuriyetin ilk 100 yılına katkılarını ve 100'üncü yıla özel projelerini konuştuk...

"FON KAYNAKLARIMIZIN %80'İ ÇEVRESEL VE SOSYAL KALKINMA TEMASINA SAHİP"

* TSKB'nin bir kalkınma bankası olarak Cumhuriyetin ilk 100 yılına katkılarından bahsedebilir misiniz?

Kararlı ve sistemli adımlarımız, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının da tescillediği üzere, sürdürülebilir bankacılığın dünyadaki en başarılı örneklerinden biri olmamızı sağladı. Bugün uluslararası kalkınma finansmanı kurumlarından ülkemize kazandırdığımız fon kaynaklarının yüzde 80'i çevresel ve sosyal kalkınma temasına sahip. Bu kaynaklarla finanse ettiğimiz SKA odaklı yatırımlar ise kredi portföyümüzün yüzde 91'ini temsil ediyor. Sektördeki payımızın çok üstünde bir etkiye sahip olduğumuzu söyleyebilirim. Türkiye'nin enerji miksinde yüzde 55 orana sahip yenilenebilir enerji kurulu gücünün yüzde 15'i TSKB tarafından finanse edildi. Enerji ve kaynak verimliliği alanında hayata geçirdiğimiz yatırımları da eklediğimizde her yıl 16 milyon tonun üzerinde karbon emisyonu azaltımına destek veriyoruz. Önemli bir odak alanımız da kapsayıcılık. Kadın istihdamını ve kadının iş yaşamındaki rolünü geliştiren yatırımlara katkı sunmaya devam ediyoruz.

* Türkiye'nin gelecek 100. yılında nasıl bir kalkınma modeli öngörüyorsunuz?

Bugün insanlığın refahını ve gezegenimizin kapasitelerini dengede tutan bir kalkınma yaklaşımı gerektiğini hepimiz çok net görüyoruz. Bunun başarılması için de tüm dünyada kalkınma bankalarına büyük sorumluluk düşüyor. Biz de Türkiye'nin ilk kalkınma bankası olarak bu sorumlulukla ilerliyoruz. Pandeminin de gösterdiği gibi, risklerin, etkinin ve en nihayetinde faydanın ortak olduğu bir dünyada sürdürülebilirlik tek başımıza ulaşılabileceğimiz bir hedef değil. Devlet, özel sektör ve sivil toplumun beraber hareket etmesini gerektiren bu süreçte finans sektörünün ve kalkınma bankacılığı pratiklerinin dönüştürücü gücünün ülkemizin olduğu kadar dünyamızın da gelecek 100 yılında büyük bir rol oynayacağını söyleyebilirim.

Geleceğin kalkınma modelinde ise kuşkusuz iklim riskleri, karbonsuzlaşma, göç hareketleri, küresel güvenlik, teknoloji ve kapsayıcılık kavramları etkili olmaya devam edecek. Birbirini direkt etkileyen bu alanların tümü aslında bir diğerine çözüm olabilme potansiyeline de sahip. Yeter ki doğru bir planlama ile doğru yatırımlar hayata geçsin, TSKB gibi kurumların da katkısı ile bu yatırımlar doğru finansman kaynaklarıyla buluşabilsin.

"BU YILKİ MOTTOMUZU 'ADIMIZDA TÜRKİYE, ADIMLARIMIZDA CUMHURİYET VAR' OLARAK BELİRLEDİK"

* TSKB'nin 100'üncü yıla özel projeleri neler?

Adında 'Türkiye' olan ender kurumlardan biri olarak ülkemizin kalkınma hikayesinde kalıcı izler bırakmış, sürdürülebilir geleceği için de yüksek bir motivasyonla değer üreten bir bankayız. O yüzden bu yılki mottomuzu 'adımızda Türkiye, adımlarımızda Cumhuriyet var' olarak belirledik ve bu anlamlı yıla özel pek çok proje planladık.

Yılın başında bir ilke imza atarak 50 yıllık TSKB Kütüphanemiz bünyesinde geniş kapsamlı bir Sürdürülebilirlik Kitapları Koleksiyonu açtık. Bu açılışı sürdürülebilirlik temalı bir kitapla taçlandırmak istedik ve Régis Maradon'un 'Ortak Geleceğimizi Finanse Etmek' isimli kitabını dilimize kazandırdık. 29 Ekim'e kadar, TSKB Kütüphanesi'ni deprem bölgesinde kuracağımız bir okul kütüphanesi ile genişletmeyi istiyoruz. Geçtiğimiz yıllarda başlattığımız ve ulaşılması güç arazilerdeki ormanlaşmaya katkı sağlayan drone'larla havadan tohum atışı projemizi bu yıl bir adım ileriye taşıdık ve Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında 100 bin tohum atışı hedefi koyduk.

Güçlü bir kalkınmanın ancak kadınların eğitime, üretime, yönetime ve kültürel hayata etkin katılımıyla mümkün olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu kapsamda Türk Eğitim Vakfı iş birliğiyle sürdürdüğümüz Eğitimden Üretime Burs Fonumuz kapsamında 2017 yılından bu yana üniversiteli kız öğrencilere destek oluyoruz. Cumhuriyet'in 100'üncü yılında özellikle depremden etkilenmiş 100 kız öğrenciye destek sağlamayı hedefliyoruz.

"100. YILA ÖZEL BESTEMİZİN DÜNYA PRÖMİYERİ SÜREYYA OPERASI'NDA GERÇEKLEŞTİ"

* Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı için hazırlanan beste projenizden bahsedebilir misiniz? Bu projeyle neler hedeflediniz?

1990 yılından bu yana IKSV İstanbul Müzik Festivali'nin destekçileri arasında yer alıyoruz. Zaman içinde bu desteğimizi genç kadın müzisyenlere odakladık. Çünkü bu gençlerimizin üstün yetenekleri ile aynı zamanda ülkemizi uluslararası sahnelerde temsil eden kültür elçilerimiz olduğuna inanıyoruz. Kurulduğu günden bu yana üretenleri destekleyen bir banka olarak bu yıl sanatsal üretime de katkı yapmak istedik. Cumhuriyetimizin 100'üncüyılına özel bir beste ile 'Yarının Kadın Yıldızları' projemiz bu sene daha anlamlı bir hale geldi. Piyano ve kompozisyon alanındaki genç yeteneklerimizden Cem Esen'in imzasını taşıyan eser Kurtuluş Mücadelemizden bugüne ülkemizin yolculuğunu tasvir ediyor ve aslen dünya barışına bir övgü niteliği taşıyor.

Gelecek nesillere miras bıraktığımız özel bestemizin dünya prömiyeri, 11 Haziran Pazar günü Süreyya Operası'nda gerçekleşti ve 2023 yılında Yarının Kadın Yıldızları fonundan yararlanmaya hak kazanan genç müzisyenler tarafından seslendirildi. Biz de sahnedeki tüm gençlerimizi ayakta alkışlamanın mutluluğunu yaşadık.

EN ÇOK OKUNANLAR