Şirketler

04 Haziran 2024 14:30

“Sürdürülebilirlik kurumsal stratejimizin ayrılmaz bir parçası”

Global hedefler çerçevesinde 2030'a kadar Türkiye'de de karbon ayak izini azaltmaya odaklandıklarını kaydeden Bayer Tüketici Sağlığı Ülke Müdürü Erdem Kumcu, faaliyet gösterdikleri tüm alanlarda; ‘Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık' misyonlarının rehberliğinde kapsayıcı büyümeyi ve kaynakların sorumlu kullanımını teşvik ettiklerini vurguluyor.

Dijital ve Ar-Ge yeteneklerini daha da güçlendirerek, yenilikçi iş modelleri ve kapsayıcı iletişim stratejileriyle sağlık sistemine değer katmaya odaklanan Bayer Tüketici Sağlığı, önümüzdeki dönemde dijitalleşme merkezli işletim modeliyle tüketici ve müşteri odaklılığını güçlendirmeyi, uygulamalarındaki çeviklik, verimlilik ve tutarlılığı daha da artırmayı planlıyor. Tüketici ihtiyaçlarının her zaman en önemli odak noktaları olduğunu belirten Bayer Tüketici Sağlığı Ülke Müdürü Erdem Kumcu'ya sosyal sorumluluk ve sürdürülebilirlik stratejilerini sorduk...

"SAĞLIKLI BESLENME TÜRKİYE'DE YÜKSELİŞE GEÇTİ"

* Türkiye tüketici sağlığı pazarının konumu ve güncel gelişmelere yönelik yorumlarınızı paylaşır mısınız?

Tüketici sağlığı pazarı sürekli gelişen bir yapıya sahip. Pazardaki gelişmeler, hem insanların alışkanlıklarını etkiliyor hem de onların beklentileri ile şekilleniyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de özellikle pandemi döneminde, sağlıklı yaşam trendi ön plana çıktı. İnsanlar sağlına daha fazla özen gösteriyor, araştırıyor ve sorguluyor. Uzmanların önerilerini takip eden, kendi sağlığı için en doğru ürünleri seçmeye özen gösteren tüketicilerin sayısı her geçen gün artıyor. 'Kendine iyi bakma' bilinci, iyi yaşam, kilo yönetimi, gıda takviyeleri, spor, sağlıklı beslenme gibi trendler dünyayla paralel olarak Türkiye'de de yükselişe geçti. Araştırmalar gösteriyor ki normalleşme süreci ve sonrasında da bu durum devam ediyor. Sağlık sektöründeki araştırmalarıyla öne çıkan IQVIA'nın 2023 Pazar Ölçümleri'ne göre Türkiye'de tüketici sağlığı pazarının toplam büyüklüğü 2022'ye kıyasla yüzde 100 büyüyerek 58.5 milyar TL'ye ulaştı. 2023 yılında Türkiye'de kişi başına yapılan tüketici sağlığı ürünleri harcamasının ise 17 Euro seviyesinde olduğu kaydedildi. Bu rakam Almanya'da 154, Fransa'da ise ortalama 131 Euro. Bu ülkelere kıyasla rakamlarımız daha düşük görünse de gelişimimiz oldukça umut verici. 2023 yılında 1231 yeni ürün piyasaya dahil oldu ve bunların yüzde 56'sı dermatoloji ürünü. İnsanlar kendilerini daha iyi hissetme arzusuyla kişisel bakıma daha çok önem veriyor. Dolayısıyla taleplerdeki artış pazarı da etkiliyor. Benzer bir durum gıda takviyeleri için de geçerli. Biz de bu alanlardaki dinamizmi iyi okuyor ve tüketicilerin ihtiyaçlarını yakından takip ediyoruz. Analiz ve araştırmalarla bu ihtiyaçlara cevap verecek ürün ve projelere odaklanıyoruz. Yine IQVIA verilerine göre Bayer Tüketici Sağlığı olarak Türkiye'de reçetesiz ilaç pazarında ikinci sırada yer alıyoruz ve çeşitli kilit segmentlerde pazar lideri konumundayız.

"YOL HARİTAMIZA TÜKETİCİ İHTİYAÇLARI YÖN VERİYOR"

* Bayer Tüketici Sağlığı olarak yatırım planlarınız neler? Hedefler ve ürün portföyü hakkında bilgi verir misiniz?

Her gün milyarlarca yaşama dokunuyoruz. Daha iyi bir yaşam için, insanlara güvenli ve etkin günlük sağlık çözümleri sunmak adına durmadan araştırıyor ve çalışıyoruz. Sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve stratejilerimizi de bu doğrultuda şekillendiriyoruz. Tüketicilerimizin ihtiyaçları her zaman en önemli odak noktamız. Dolayısıyla en son trendleri takip etmek, son teknolojilerden yararlanmak ve inovasyonu işimizin her alanına dahil edebilmek bizim için çok önemli. Bu noktada tüketici sağlığı alanındaki uzmanlığımızı ve hizmetlerimizi, inovasyonun da gücüyle, ihtiyaçları karşılamak üzere kullanıyor, ürünler geliştiriyor, projeler üretiyoruz. Bilim temelli etkisi, kalitesi ve güvenilirliği için tercih edilen markalarımız gerek dünyada gerekse Türkiye'de yüksek bilinirliğe ve güçlü pazar konumuna sahip. Portföyümüzde; dermatolojiden gıda takviyelerine, sindirim sağlığından soğuk algınlığına pek çok alanda ihtiyaçlara cevap veren birçok markamız var. Dermatoloji kategorisinde Bepanthol, gıda takviyeleri kategorisinde ilk sıralarda yer alan Redoxon ve Supradyn portföyümüzdeki güçlü markalarımızdan. Hamilelik ve emzirme döneminde anne adayları ve annelere destek olmak amacıyla Elenatal ve sindirim sağlığı, soğuk algınlığı ve alt sindirim sağlığı kategorilerinde yine önemli markalarımız bulunuyor.

* Sosyal sorumlulukta nasıl bir misyon üstleniyorsunuz?

Bayer Tüketici Sağlığı Bölümü olarak amacımız; bireylerin hayat kalitelerini artıran, önlenebilir sağlık problemlerine karşı çözümler getiren hizmetler sunmak ve insanların daha sağlıklı hissetmelerine yardımcı olmak. Bu da bize toplumun sağlık bilincini yükseltmek ve onları bilgilendirici araçlar, kaynaklar ve bilgilerle desteklemek gibi önemli bir misyon yüklüyor. Sağlık okuryazarlığı seviyesinin yükselmesi, halk sağlığının en temel ihtiyaçlarından. Daha sağlıklı yarınlar için, doğru kaynaktan doğru bilgiye ulaşmanın farkındalığını vurgulamak adına bu yolculuğa ilk olarak 2017 yılında '365 Gün Sağlıklı Yaşa' mottosuyla '365 Gün Sağlıklı Yaşam Hareketi' projesini hayata geçirerek çıktık. Proje ile 365gun.com web sitesini yayına aldık ve o tarihten bu yana pratik sağlık, iyi beslenme gibi konularda uzmanlarımızın oluşturduğu içeriklerle 'Sağlıklı yaşa!' mesajımızı vermeye devam ediyoruz. Projenin devamında ise Milli Eğitim Bakanlığı iş birliğimizle bu bilinci erken yaşta çocuklara da kazandırma hedefiyle ilköğretim çağındaki çocuklara okul bahçelerini öğretici oyun içerikleriyle renklendirdiğimiz '365 Gün Teneffüste Sağlık' projemizi gerçekleştirdik. Öğretmen Akademisi Vakfı'nın da destekleriyle farklı şehirlerde bulunan Millî Eğitim Bakanlığı'na bağlı 77 ilkokulda eğitici içeriklerimizi konumlandırarak binlerce çocuğa ulaştık. 2021'de ise bu konu özelinde bugüne kadar yaptığımız tüm projeleri tek bir çatı altında toplayarak 22 Ekim Sağlık Okuryazarlığı Günü projemizi başlattık. Toplumun sağlık okuryazarlığı düzeyini yakından takip etmek ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını anlamak amacıyla geniş çaplı bir araştırma gerçekleştirdik. Katılımcıların hane içi sağlık anlayışı, kişisel ve koruyucu sağlık bilgisi, beslenme alışkanlıkları, fiziksel ve ruhsal sağlığa dikkat etme oranları başta olmak üzere gelecekteki çalışmalarımıza yön verecek önemli veriler elde ettik. Tüm bu verilerin yardımı ile projenin 2. yılında 'Sağlığı Anlamak' sergisini hayata geçirdik. Bu sergimizle VR teknolojisi gibi yenilikçi yöntemlerle katılımcılara insan vücudunu tanıtıp, sağlıklı yaşam alışkanlıklarını destekleyen bir deneyim sunduk. Şimdiye kadar İstanbul, Ankara ve İzmir'de 445 bin ziyaretçiyle buluştuk ve farklı bölgelerde daha çok kişiye ulaşmak için çalışmalarımız devam ediyor.

"KAYNAKLARIN SORUMLU KULLANIMI önemli"

* Sürdürülebilirlik stratejilerinizi nasıl konumlandırıyorsunuz, bu konudaki projelerinizi öğrenebilir miyiz?

Sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunmak, Bayer'in kurumsal stratejisinin ve değerlerinin ayrılmaz bir parçası. Tüketici Sağlığı, İlaç ve Tarım Ürünleri olmak üzere üç iş bölümümüzde de 'Herkes için Sağlık, Sıfır Açlık' misyonumuzun rehberliğinde kapsayıcı büyümeyi ve kaynakların sorumlu kullanımını teşvik ediyoruz. Global hedefler çerçevesinde 2030'a kadar Türkiye'de de karbon ayak izimizi azaltmaya yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Ofislerimizde, fabrikalarımızda doğal gaz ve elektrik tüketimini azaltarak, yenilenebilir enerji kaynaklarına geçerek karbondioksit salımını binlerce ton azalttık. Yağmur sularını kullanarak ve damla sulama sistemlerinde yaptığımız iyileştirmelerle su tüketimini azalttık ve sıfır atık misyonu kapsamında tesislerimizde geri dönüştürülebilen tüm atıkları dönüştürdük. Tüketici Sağlığı olarak, şirketimizin küresel taahhüdü olan 2030 yılına kadar tüm müşteri ürünlerimizin ambalajlarını geri dönüştürülebilir veya yeniden kullanılabilir hale getirme taahhüdünü ana odaklarımızdan biri olarak belirledik. Bugüne kadar basılı materyallerde promosyon ve mağaza içi görsel malzemelerinde hayata geçirdiğimiz iyileştirmelerle 113 ton karbon emisyon tasarrufu sağladık. Bununla beraber Bayer olarak farklı alanlarda sürdürülebilirlik çalışmalarını desteklediğimiz birçok sosyal sorumluluk projemiz var. Sağlık okuryazarlığı ve bilim okuryazarlığı ana odaklarımız. Sağlık okuryazarlığını destekleyen projelerimizle toplumun her kesimine ulaşarak insanların sağlıkları hakkında bilinçlenmesini, sağlık konusunda doğru ve yanlış bilgiyi ayırt edebilecek düzeye gelmelerini sağlarken, 10 yılı aşkın süredir hayata geçirdiğimiz Bilim Okuryazarlığı Projeleri ile binlerce çocuğun hayatına dokunuyoruz. Girişimcilik ekosistemini desteklemek amacıyla Türkiye'de yürüttüğümüz G4A Girişim Hızlandırma Programı'mızın bu yıl yedincisini düzenliyoruz. 2018'den itibaren her yıl girişimcilere hibe, mentorluk, eğitim desteği ve iş birliği imkânı sunuyoruz. Türkiye'deki girişimcilik ekosistemine yedi yıldır toplam 6.5 milyon TL katkı sağladık. Ayrıca Tarım Ürünleri tarafında üreticilerimizi dijital tarım uygulamaları kullanmaları konusunda teşvik ediyoruz. 2024 itibarıyla 70.000 hektar alanda 662 üreticimizin, uydu haritaları üzerinden tarla sağlığını, bitki gelişimini ve ürün su kullanımını istediği anda bilgisayar veya mobil cihazlarıyla uzaktan takip etmesine, maksimum verim için karşılaştığı riskleri yönetebilmesine yardımcı olan Climate FieldView dijital tarım uygulamamızı kullanmasını sağladık.

İlaç tarafında ise son 10 yılda Türkiye'de 10 milyonun üzerinde kişiyi kadın sağlığı ve doğum kontrolü konusunda bilgilendirdik. 2013'ten bu yana 5.6 milyon kadının modern doğum kontrolü ihtiyacını karşıladık, 2030 yılına kadar da 2.5 milyonun üzerinde kadına daha ulaşmayı hedefliyoruz.

"ZİHİN SAĞLIĞI ENDİŞESİ KANSERİN ÖNÜNE GEÇTİ"

* 2023 yılında IPSOS ile gerçekleştirilen Herkes İçin Sağlık 2023 tüketici içgörüleri analizindeki kilit bulguları aktarır mısınız?

Bayer Tüketici Sağlığı olarak sağlık okuryazarlığı alanında gerçekleştirdiğimiz projelerle bireylerin bilinç seviyesini arttırmasına katkıda bulunuyoruz. Bu motivasyon ile IPSOS'un önderliğinde hazırlanan 'Herkes için Sağlık 2023 Tüketici İçgörüleri' Analizini hayata geçirdik. Bu çalışmanın 2024 ve sonrası için yol haritalarına önemli katkı sunacağını düşünüyoruz. Tüm sektörlerin tüketicilerin ihtiyaçlarını bu içgörülerden yola çıkarak daha net analiz edip, daha faydalı ve çeşitli hizmetler geliştirmesi mümkün. Analizdeki en çarpıcı bulgu, zihin sağlığı endişesinin küresel çapta kanser endişesinin önüne geçmesi. Ipsos tarafından gerçekleştirilen ve Türkiye de dahil 31 ülkenin yer aldığı araştırmada yöneltilen "Ülkenizde en sık karşılaşılan sağlık sorunu nedir?" sorusuna verilen yanıtlarda zihin sağlığı yüzde 44 ile ilk sırada, kanser yüzde 40 ile ikinci sırada, stres yüzde 30 ile üçüncü sırada ve obezite yüzde 25 ile dördüncü sırada yer aldı. Türkiye'de ise bu tablo biraz daha farklı. Kanser hala ilk sırada yer alıyor. 2. sırayı ise 'stres' alıyor. Sıralamayı zihin sağlığı takip ediyor ve ardından obezite geliyor. Bu sonuçlara göre, zihin sağlığı ve stresi listede üst sıralara taşıyan dikkat çekici başlık ise 'ekonomiye ilişkin gelişmeler'. Finansal gelişmeler dünyada ve Türkiye'de kaygı yaratan faktörlerin başında geliyor. Ekonomik gelişmelerin dünyanın farklı yerlerinde insanlarda benzer endişelere sebebiyet verdiği görülüyor. Araştırma çıktılarını merak eden herkes Ipsos web sitesinden detaylı bilgi edinebilir.

* 2024 yılı ve sonrası için hedeflerinizi özetleyebilir misiniz?

Projelerimiz ve markalarımızla yarattığımız faydaya tanık olduğumuz başarılı bir 2023 yılını geride bıraktık. 2024'te de bu hassasiyetle çalışmaya devam edeceğiz. Tüketici, müşteri ve paydaşlarımızın maksimum fayda sağlayacağı bir gelecek için; dijital ve Ar-Ge yeteneklerimizi daha da güçlendirerek, yenilikçi iş modelleri ve kapsayıcı iletişim stratejileriyle sağlık sistemine değer katmayı sürdüreceğiz. Dijitalleşme merkezli işletim modeliyle tüketici ve müşteri odaklılığımızı güçlendirerek, çeviklik, verimlilik ve tutarlılığı artırmaya devam edeceğiz. Mevcut ürün portföyümüz ve yeni lansmanlarla büyüme hedefliyoruz, bunun için de etkin iletişim kampanyaları ve medya yatırımları ile yol almayı planlıyoruz. Sağlık okuryazarlığını geliştirmek ve koruyucu sağlık bilincini arttırarak halk sağlığına katkıda bulunmak en önemli odağımız. 2024 yılında da yine toplumun her kesiminden, her yaş grubundan insana ulaşmak için projelerimize devam edeceğiz.

EN ÇOK OKUNANLAR