Finans

17 Eylül 2024 10:06

Finans sektörünün süpermarketi olacak

Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak ses getiren, ardından “banka ama başka” söylemiyle geleneksel bankacılık kodlarına adeta savaş açan Hayat Finans'ın Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Galip Karagöz, “Yaptığımız araştırma doğrultusunda katılımcıların yarısı ihtiyaçlarının yeterince karşılanmadığını düşünüyorsa, bu, sektörde hepimizin daha fazla çaba göstermesi gerektiği anlamına geliyor” diyor.

Uzun süredir Türkiye'nin ilk dijital bankası olarak anılıyor Hayat Finans... Ancak mevzu bundan çok daha derin. Öyle ki 2022'de yürürlüğe giren Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ve Servis Modeli Bankacılığı yönetmeliğinden sonra ilk başvuru yapan, ilk faaliyet iznini alan ve ilk faaliyete geçen dijital banka olarak yepyeni bir sektörün doğuşuna öncülük ediyor. Warren Bennis'in dediği gibi; "Liderlik, vizyonu gerçeğe çevirme kapasitesidir."

Biz de gözümüzü bu öncü kurumun ardındaki lidere çeviriyoruz ve Hayat Finans Genel Müdürü ve Yönetim Kurulu Üyesi Galip Karagöz'ün yönetim stratejilerine dair detaylara kulak veriyoruz. Kendini vizyoner, cesur, çalışkan, stratejik düşünen ve insan odaklı bir lider olarak tanımlayan Karagöz'ün en büyük hedeflerinden biri Hayat Finans'ın Türk bankacılık sektörünün zihinsel dönüşümüne öncülük etmesi. Bu hedefe giden yolda geleceğin bankacılık anlayışını inşa ettiklerini belirten Karagöz, yönetim stratejisinin temeline ise inovasyonu, sürdürülebilirliği, müşteri deneyimini ve kapsayıcılığı koyuyor ve finans sektörünün süpermarketi olmayı hedeflediklerini açıklıyor.

Yapay zekayı etkin olarak kullanarak müşterilerine pürüzsüz bir deneyim yaşatma ve müşteri memnuniyetinde akla ilk gelen bankalar arasında olma hedefine ise organizasyonun içinde bizzat kendisinin de bulunduğu CEO birimine bağlı 'Yapay Zeka Direktörlüğü' ile ilerlediklerini ifade ediyor Karagöz.

Gelecek hedefleri kapsamında yapay zekayı sadece müşteri deneyiminde değil; kişiselleştirilmiş hizmetler sunma, verimlilik artışı sağlama, risk değerlendirme gibi pek çok konuda da etkin bir biçimde kullandıklarını dile getiriyor.

Tüm bu vizyon ve stratejilerin bir yansıması olarak son 3 ayda müşteri sayısını beş katına çıkaran Hayat Finans'ın Türk bankacılığındaki ezberleri bozmaya yönelik hamlelerini ve finansal bir süpermarkete dönüşme stratejisini Galip Karagöz'den dinliyoruz...

* Türkiye'nin ilk dijital bankası olan Hayat Finans nasıl kuruldu? Bankanın temelini atan vizyon ve iç görüler neler?

Hayat Finans, Türkiye'nin 87 yıllık global gücü olan Hayat Holding'in bankacılık yatırımı olarak kuruldu. Bankamızın ana ortakları, Hayat Kimya A.Ş ve Kastamonu Entegre A.Ş., dünya çapında 20 bin çalışanıyla faaliyet gösteren ve 17 ülkede son teknolojiye sahip üretim tesisleri ve satış ofisleri aracılığıyla 49 Türk markasını milyarlarca kişiye ulaştıran bir yapı. Hayat Finans için 1.5 milyar lira kuruluş sermayesi ile başladığımız bu yolculukta, bu rakamı 2.5 milyar liraya çıkarmak için yakın zamanda BDDK'ya başvuruda bulunduk. Bu süreçte Türkiye'de dijital bankacılığın dönüşümüne katkı sağlamak adına yatırımlarımızı artırmayı sürdüreceğiz.

* Bir ilkle yola çıkmak 'öncü' olma sorumluluğu da doğurur... Hayat Finans'ın kuruluşundan bu yana bankacılık sektörüne kazandırdığı ilkler neler?

Her şeyden önce ilk olmak, 'buz kıran' olmak anlamına geliyor. "Banka Ama Başka" olma iddiamızın arkasında da bu var. Evet, biz, bütünüyle bir bankayız ama 'başka' olmak için yola çıktık, bunun altını dolduracak işlerin altına imza atmak tüm çabamız. Bunu da ancak bankacılık sektöründe köklü bir zihinsel dönüşümü başlatarak, yani bankacılığı dört duvar arasından çıkararak yapabiliriz. Dünyada dijital bankalar pazarı çok hızlı büyüyor. Halen 1.11 milyardan fazla kullanıcısı bulunuyor. Avrupa Birliği, dünyada dijital banka sayısı en yüksek olan bölge. Aynı zamanda Amerika, Brezilya, Rusya, Çin gibi birçok ülkede dijital bankacılık çok aktif ve hızlı bir şekilde gelişimini sürdürüyor. Özellikle gelişmekte olan pazarlarda düşük maliyetleri sebebiyle müşteriler tarafından tercih ediliyor. Türkiye'de sadece geleneksel bankalar değil farklı sektörlerden kuruluşlar da bu alana yatırım yapıyor. Ancak bir noktanın ayrımına çok net varmak gerekiyor. Türkiye'de şubeli yani yerleşik bankaların dijital bankacılık uygulamaları bulunuyor. Oysa dijitale doğmak bambaşka bir deneyim. Ocak 2022'de yürürlüğe giren Dijital Bankaların Faaliyet Esasları ve Servis Modeli Bankacılığı yönetmeliğinden sonra ilk başvuru yapan, ilk faaliyet iznini alan ve ilk faaliyete geçen dijital banka Hayat Finans'tır. Tamamen bağımsız ve dijitaliz, bir dijital bankacılık platformu değil uçtan uca dijital bir bankayız.

Diğer taraftan biz, aynı zamanda şubesiziz. Şubesiz olduğunuz zaman zaten önemli bir maliyet avantajınız oluyor. Bu sayede bireylerin yanı sıra KOBİ'lere ve mikro girişimcilere daha hesaplı oranlarla finansman verebiliyoruz. Müşterilerimize sektör ortalamasının çok üzerinde kar payı sunabiliyoruz. Ayrıca şubemizin olmaması ilk andan itibaren çevreye olan etkimizi azaltıyor, sürdürülebilirliğimizi güçlendiriyor. Dijital bir bankanın normal bir bankadan işlem çeşitliliği anlamında hiçbir farkı yok. Mevduat ve finansman süreçlerimiz tamamen aynı. Tabii biz aynı zamanda katılım bankasıyız dolayısıyla katılım bankası prensiplerine uygun hareket ediyoruz.

* 2024 yılı ilk yarı bilançonuz nasıl, hedeflediğiniz noktada mısınız? 2025 projeksiyonunuzda öne çıkan konular neler?

Sadece 10 aydır faaliyette olan genç bir banka olarak özellikle mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz reklam kampanyamızla birlikte son üç ayda müşteri sayımızı beş katına çıkardık. Cüzdan ürünümüz de dahil olmak üzere tüm bankacılık ürünlerimizi kullanan müşteri sayısı 160 bini geçti. Haziran sonu itibarıyla ilk altı aylık dönemde bilançomuz, planladığımız hedefler doğrultusunda son derece başarılı bir performans sergiledi. Sadece müşteri sayımızla değil, kredi ve mevduatlarda da büyüme gösterdik. Toplam kredi hacmimizi 3.7 milyar liraya, aktiflerimizi 6.4 milyar liraya, toplanan fonlarımızı da 4.7 milyar lira seviyesine yükselttik. İlk yarıyılda elde ettiğimiz bu sonuçlar, ülkemizin dijital bankalara verdiği olumlu cevabın çok net bir göstergesidir. 2025 hedeflerimiz arasında dijital bir banka olarak, yeni çağda bankacılıktan beklentileri değişen kitlelere ne yaptığımızı, sunduğumuz somut faydaları çok net bir şekilde anlatmak var. Bankamızın faaliyete geçmesinden hemen önce yaptırdığımız Dijital Bankacılığa Bakış Araştırması'nda da gözlemlediğimiz üzere Türkiye'nin dijital okuryazarlığı gayet iyi durumda ancak katılımcıların yarısı bankacılık anlamında beklentilerinin tam olarak anlaşılmadığını düşünüyorlar. Üstelik Türkiye'de 15 yaş üstü herhangi bir bankada hesabı olmayan yüzde 26'lık büyük bir kesim mevcut. Bu nedenle biz dijital bankalara büyük görev düşüyor. Dijital bankalar; çevik iş yapış biçimleri, masrafsızlıkları ve güvenli olmaları gibi birçok yönüyle özellikle genç nüfusun bankacılık yönüyle taleplerine karşılık verebilir ve beklentileri tam olarak karşılanmayan kitleleri finansal sisteme kolaylıkla dahil edebilir. Sadece bireyleri değil Türkiye'de ticaretin döndüğü her yerde lider firmalarla iş birlikleri yapacak, kendi ekosistemlerinin bankası gibi konumlanmalarına olanak tanıyacağız. Aynı zamanda biz, dijital bir katılım bankasıyız. Bu da bizim için "birlikte kazanıp birlikte paylaşmak" anlamına geliyor. Bu anlayışla KOBİ'lerin ve mikro girişimcilerin destekçisi olmak için çalışmalar yürütüyoruz. Onlarla kar-zarar ortaklıkları yapıyor, sadece finansman değil aynı zamanda sermaye desteği de sunuyoruz. İlk etapta müşteri edinimine ve büyümeye odaklanıyoruz. Mevzuatın verdiği yetkiler çerçevesinde, tüm bankacılık hizmetlerini bir arada sunarak finansal süpermarket olarak hizmet vereceğiz. Ayrıca, regülatörlerden destek alarak dijital bankacılığı ülkemizde köklendirdikten sonra, global düzeyde bir dijital banka hedefi doğrultusunda ilerleyeceğiz.

2025 yılı için öngörülerimiz arasında 1 milyon müşteriye ulaşmak bulunuyor. Bunun en az 30 bininin KOBİ'ler olmasını hedefliyoruz. Ar-Ge çalışmalarımız ve alt yapı yatırımlarımız sürekli olarak devam ediyor, hızlı ölçeklenmenin verdiği etkiyle beraber üç yıl içinde karlılığımıza odaklanmayı hedefliyoruz.

* Bankacılık sektörünün geleceğine yönelik öngörüleriniz neler?

Dijital teknolojiler, finansal hizmetlere erişimi hızlandırıyor ve kolaylaştırıyor. Artık banka hesabı olmayan milyonlarca kişiyi finansal sisteme dahil etme yetkinliğimiz var. Bu durum, sektörde daha yoğun bir rekabeti beraberinde getirecek. Ayrıca, finteklerle yapılan iş birlikleri artacak, mikro girişimler daha hızlı ve kolay bir şekilde fonlanacak. Ekonomik büyüme, üreticilerin desteklenmesi ve kullanıcı deneyiminin kişiselleştirilmesi gibi olumlu etkilerle sonuçlanacak ve nihayetinde kazanan taraf müşterilerimiz olacak. Ek olarak, sürdürülebilir finans ve yenilenebilir yatırım enstrümanları gelecekte bankacılığın önemli odak noktaları olacak.

EN ÇOK OKUNANLAR