Şirketler

23 Ağustos 2021 14:23

Özgür Tokgöz Altun: Boyner, pandemide ‘All-Line' stratejisi ile büyüyor

Boyner, ‘All-Line' ile pandemi sürecinde büyümeyi hedefliyor. Boyner Grup CFO ve İcra Kurulu Üyesi Özgür Tokgöz Altun, “Gelişen teknolojilerle beraber değişen müşteri beklentilerini karşılayabilmek için çoklu kanal ile müşterilere ulaşıyorduk. Şu an ise Boyner Grup olarak hem online hem offline'a yani bizim deyimimizle all-line'a odaklanarak büyümeyi hedefliyor, fiziksel ve dijital tüm kanallarda zengin ve farklı müşteri deneyimini “All-line” stratejimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz” dedi.

1. Pandemi online alışveriş alışkanlıklarını değiştirdi, sektörün bu alanda genel bir büyüme yakaladığını biliyoruz. Pandeminin etkileri bittiğinde sizce online / fiziki dağılımı nasıl olacak?

Geçtiğimiz yıl Boyner Grup'ta e-ticaretin payı yüzde 20 civarında iken bu yıl yüzde 40'ı aştı. Mağazaların açılmasıyla tekrar yüzde 40'lara gelebilir.

Müşteri beklentileri sürekli olarak değişiyor. Müşteri nerede ve ne zaman istediği ürüne ulaşmayı bekliyorsa biz Boyner Grup şirketlerimizle müşterilerimizin alışveriş deneyimini ve memnuniyetini bu beklentiler doğrultusunda karşılamak için çalışıyoruz. Her müşteri beklentisi birbirinden farklı. Kimi müşteri ürüne hemen ulaşmak isterken kimi müşteri 3-5 saat, kimi müşteri de 24 saat içerisinde ürüne ulaşmak istiyor. Kimi müşteri için ise güzel ürünü beklemeye değer buluyor. Hedefimiz müşteri ürüne ne zaman ulaşmak istiyorsa o zaman ulaştırmak. Tıpkı Bodrum'da hayata geçirdiğimiz Boyner Express gibi...

2. Teknoloji iş yapış şekillerimizi değiştiriyor. Boyner'in gelecek planlamasında teknolojinin rolünü bir yüzde ile tanımlayabilir misiniz? Örneğin "Gelecekte işimizin yüzde xx'ini teknoloji oluşturacak" gibi bir öngörünüz var mı?

Boyner Grup olarak işimizin temelinde sürdürülebilirlik yatıyor. 40 yıllık deneyimimizi Boyner IQ olarak dijitalleştirmeyi, Hopi aracılığıyla müşterimize dokunmayı hedefliyor ve bu süreçte kusursuz müşteri mutluluğunu önceliklendiriyoruz. Bu hedeflerimize ancak teknoloji yatırımlarımız ve dijital bakış açımız ile ulaşabiliriz. Ancak her şeye rağmen gelecekte sektörümüzdeki teknolojinin payını bir rakamla açıklamamız doğru olmayacaktır. Gelecekte işimizin sürdürülebilir olmasını teknoloji sağlayacaktır diyebiliriz.

3. Fintech ve dokunduğu alanlarla ilgili gerçekleştirdiğiniz yatırımlar var mı? Bu alanda grup şirketlerinizde ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Grup şirketlerimizden Hopi başta olmak üzere tüm grup markalarımız ile Fintech alanındaki yatırımlarımızı artırdık. 2021 yılı Hopi üyelerinin alım gücünü katlayan, Boyner mağazalarında mobil ve temassız ödeme alanına odaklandığımız, özgün iş modelimizi geliştirme ve bizi bu alanda liderlik koltuğuna oturtacak atılımlara hız verdiğimiz bir yıl olmasını hedefliyoruz.

4. Son dönemde çok kanallı perakende çalışmaları hızlandı, birçok şirket bu alana önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Pandemi ve teknolojik gelişmeler neleri değiştirdi? Boyner Grup olarak sizin bu alandaki güncel çalışmalarınızdan ve hedeflerinizden bahsedebilir misiniz?

Uzun yıllardır her kanalda kullanıcıyla aynı dili konuşarak bir bütünlük yaklaşımıyla stratejimizi oluşturuyoruz. Gelişen teknolojilerle beraber değişen müşteri beklentilerini karşılayabilmek için çoklu kanal ile müşterilere ulaşıyorduk. Omni-channel odaklı yaklaşımı sahiplenerek son yıllarda teknolojik ve dijital yatırımlarımızı derinleştirdik. Şu an ise Boyner Grup olarak hem online hem offline'a yani bizim deyimimizle all-line'a odaklanarak büyümeyi hedefliyor, fiziksel ve dijital tüm kanallarda zengin ve farklı müşteri deneyimini "All-line" stratejimiz doğrultusunda şekillendiriyoruz.

Şu ana kadar perakende sektöründe hep öncü olduk, örnek alınan işler yaptık, bundan sonra da teknoloji vizyonumuzla hayata geçireceğimiz yeni projelerle sektörün teknoloji önderlerinden biri olmaya devam edeceğiz. E-ticaret alanında çok daha fazla güçleneceğiz. Bu süreçte büyük veri, tüketici teknolojileri ve kişiselleştirme çalışmalarımıza odaklanacağız.

Pandemi döneminde sadece müşterilerin değil ayrıca tüm paydaşlarımızın da önceliklendirdiği konuların başında sürdürülebilirlik anlayışı geliyor. Özellikle içinde geçtiğimiz bu zorlu dönemlerde; sürdürülebilir kalkınma amaçlarını önceliklendiren yönetişim süreçleri tercih ediliyor. Bu anlayışı tüm ekip arkadaşlarımızdan tedarik zincirimize kadar taşıyoruz. Altınyıldız üretim fabrikamızdan Boyner Mağazalarında bulunan ürünlere kadar bu perspektifte sürecimizi yönetmeye çalışıyoruz.

5. Özellikle pandemiden sonra birçok şirket çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) performanslarını artırma yönünde taahhütte bulunuyor. Boyner Grup olarak sürdürülebilirlik anlayışınızın çerçevesi nedir? Hangi alanlara yöneliyorsunuz? Bu alandaki hedefleriniz ve çalışmalarınız neler?

Dünya büyük bir hızla değişirken, müşterilerin tercihlerinin de aynı kalması düşünülemez. Boyner'in hizmet yolculuğunda öncelikli değerimiz hep koşulsuz müşteri mutluluğu oldu. Pandemi ile birlikte biliyoruz ki artık müşterilerimiz etkileşimde bulundukları markaların sadece ürünlerine değil, toplumsal yaklaşımlarına da değer veriyor. Bu sebeple bizim sürdürülebilirlik anlayışımız, paydaşlarımızla gerçekleştirdiğimiz çalışmalar, topluma ve çevreye duyarlılığımız ve ekip arkadaşlarımıza verdiğimiz değer çok önem kazanıyor.

Biz Boyner Grup olarak sadece müşterilerin yaklaşımı olarak değil, topluma olan sorumluluğumuz gereği iş modellerimizi şekillendiriyoruz. Sadece grup şirketlerimizle değil, tedarik zincirimiz ve iş ortağı ağımızda topluma değer katma paydasında buluşuyoruz.

Sürdürülebilirlik çalışmalarımızdan toplumsal cinsiyet eşitliğine, tedarikçi ilişkilerimizden müşteri mutluluğuna kadar her alanda çevreye ve topluma değer katan çalışmalar yapmaya özen gösteriyoruz. Bu süreçte pek çok paydaşımız ile birlikte hareket ediyoruz. Global Compact WEP's imzacılarından biriyiz. Yönetim Kurulunda Kadın Derneği, %30 Klubü gibi derneklere üyeyiz.

Özellikle toplumsal cinsiyet eşitliği konusu bizim ciddiyetle ele aldığımız ve kurum olarak her bir kolumuzla temas etmeye çalıştığımız bir konu.

Bu bakış açısıyla 2009 yılından bu yana her yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nde toplumsal cinsiyet eşitliğini gündeme taşıyacak bir kampanyayla, kadınların eşitlik ve özgürlük taleplerine destek vermeyi amaçlıyoruz. Diğer taraftan KAGİDER ile hayata geçirdiğimiz "İyi İşler: Tedarik Zincirlerinde Yer Alan Kadın Girişimcileri Güçlendirme" programı ile 2015 yılından bu yana kadın girişimcilerin ve tedarikçilerin sürdürülebilir iş modelleri ile işletme kapasitelerini artırmalarını destekliyoruz.

Sürdürülebilir bir çevre için attığımız adımları her geçen gün güçlendiriyoruz. 2020 yılında merkez ofisimizdeki karbon salımını bir önceki yıla oranla yüzde 16,75 seviyesinde indirdik. Bu rakam referans yılı olarak belirlediğimiz 2013 yılından bu yana ise bu oran neredeyse yarı yarıya düştü.

Bu alandaki çalışmalarımızı iş birlikleri ile de destekliyoruz. Boyner Grup olarak İş Dünyası Plastik Girişimi'ne dahil olarak, plastik tüketimini azaltma taahhüdü verdik.

TÜSİAD, Global Compact ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği'nin önderliğinde, 34 kurumun imzasıyla hayata geçen İş Dünyası Plastik Girişimi'ne dahil olarak plastik tüketimini azaltmayı taahhüt ettik. Bu doğrultuda ilk hedefimiz 2023 yılında plastik kullanımımızı 11,5 ton azaltılarak minimum seviyeye indirmek.

EN ÇOK OKUNANLAR