Şirketler

06 Ağustos 2024 10:01

İhracat hamlesi

60 bin satıcısı, 60 milyon listelenen ürünü ile günlük 100 bin yurt içi, birkaç bin adet de yurt dışı gönderi rakamına ulaşan PTTAVM, e-ihracatta önemli bir rol üstlenmek için kolları sıvadı. Çin'de depo açan şirket yeni lokasyonlar üzerinde çalışıyor. CEO Hakan Çevikoğlu PTTAVM'yle Türkiye'nin en büyük üç pazar yeri arasında olmayı hedeflediklerini anlatıyor.

PTTAVM aslında Türkiye'de B2C alanında kurulan ilk pazar yeri olma özelliğini taşıyor. Mayıs 2012'de PTT ve özel sektör ortaklığıyla kurulan PTTAVM bugün 60 bine yakın satıcısıyla 60 milyona yakın ürünü son kullanıcıya ulaştırıyor. Kuşkusuz e-ticaret sektöründeki gelişim PTTAVM'nin iş yapış stratejilerini de etkiliyor. Şu anda Türkiye'deki en büyük ilk üç pazar yeri içinde yer almak için çalışılıyor. Bu büyümeyi gerçekleştirmek için yurt içi hamlelerin yanı sıra e-ihracat stratejisi de önemli bir yer tutuyor. PTTAVM CEO'su Hakan Çevikoğlu ile şirketin yeni stratejilerini, hedefleri ve sektörü konuştuk. Çevikoğlu, Türkiye'de e-ticaret ekosisteminin hızlı bir şekilde oluştuğunu artık şirketlerin e-ihracata yönelmeleri gerektiğini anlatıyor. Elbette bu strateji başta yurt dışında depo kurmaktan üçüncü partilerle anlaşmalara kadar geniş seçenekleri de içinde barındırıyor. E-ihracat potansiyelini değerlendirmek istediklerini anlatan Çevikoğlu, Sermaye Piyasası Kurulu'na halka arz için başvurduklarını, başvuru onaylanınca PTTAVM'yi halka arz edeceklerini açıklıyor. Elde edilen gelirse e-ihracat stratejileri için harcanacak...

* Sektörün gelişimini bize kısaca anlatabilir misiniz?

E-ticaretin perakende içindeki payı pandemiden sonra yüzde 3-5'lerden yüzde 20'lere çıktı. Sınır ötesi e-ticarette arttı. Bu- gün dünyada yapılan her dört e-ticaret alışverişinin biri başka bir ülkeye gidiyor. Çin, ABD gibi ülkeler başı çekiyor. Türkiye'de ise bu oran 20'de bir. Daha geride olduğumuz görülüyor ancak aslında bu durum Türkiye'nin e-ihracatta ne kadar büyük bir potansiyeli olduğunu gösteriyor. Biz bu oranı artıracağız. Bakanlığımız, satıcılarımız, pazar yerlerimiz herkes bunun farkında. Yurt dışındaki şirketler de farkında ki Türkiye'ye yatırım yapıyorlar. Biz de bu büyümede önemli bir aktör olarak rol almak için kollarımızı sıvadık. Fırsatı değerlendirmek, zorlukları aşarak girilmemiş alanlara girmek istiyoruz.

* Yurt içi e-ticaret sektörü oldukça gelişmiş durumda...

Evet, e-ticaret altyapısının Türkiye'de oturmuş olduğunu görüyoruz. Perakendecilerin penceresinden baktığımda neredeyse bu işe girmeyenin kalmadığını görüyorum. E-ticaretin artık ticaretin doğal bir parçası olduğunu söyleyebiliriz. Ancak şu anda dünyadaki trend yerelleşme üzerine. Elbette tüm dünyayı kapsayan siteler her zaman var olacak ancak yerelleşme sağladığı avantajlarla şu anda trend diyebilirim. Bizim e-ihracatta hiç olmadığımız dev pazarlar var. Çin, Endonezya, Avustralya, Hindistan... Buralarda büyük fırsatlar var. Evet ABD, AB gibi batı pazarlarına da yatırım yapacağız ancak hiç keşfetmediğimiz pazarlarda da büyük fırsatlar yatıyor.

* Tam bu noktada PTTAVM'nin sektörde nerede durduğunu anlatabilir misiniz?

2012 Mayıs ayında kurulduk ve doğuşundan itibaren pazar yeri olarak kurgulanan bir yapımız var. Özel sektör ve PTT ortaklığı olarak biz doğru modelle piyasaya girdik. Şu anda 60 bine yakın satıcının olduğu, 60 milyon ürünün son kullanıcılara sunulduğu pazar yeri platformuyuz. İhracat her zaman bizim önceliklerimizden biri oldu. PTTAVM'de satılan ürünlerin yurt dışında da satılması için yıllardır çalışmalar yürütüyoruz. Mesela Çin'de aktifiz. Ali Baba'nın sahip olduğu Tmall ve JD.com gibi platformlarda Türkiye ulusal pavilyonları açarak Türk markalarını son kullanıcılara ulaştırmaya çalışıyoruz. Çin çok zor bir pazar. Yavaş ilerliyoruz ama ilerliyoruz ve fırsat olduğunu da görüyoruz. Başka ülkelerde de fırsatlar görüyoruz. Geçen sene 100'den fazla ülkeye PTT'nin teslimat kabiliyetini de kullanarak satış yaptık. Bu sene de devam ediyoruz.

* E-ihracatta en önemli sorun gönderi ücretleri. Bu konuda çalışmalar yapıyor musunuz?

E-ihracatta başarılı olmak için gönderi fiyatlarının ucuzlatılması gerektiğinin farkındayız. Türk ürünleri uygun fiyatlı ve kaliteli ancak bazen bu durum alıcı davranışlarını olumsuz etkiliyor. 7-8 dolar gömlek alçak olan birisi 17 dolar gönderi ücretini görünce vazgeçebiliyor. Oysa gömlek fiyatı fiyat 100 dolar olunca 17 dolarlık kargo ücreti katlanılabilecek bir maliyet olabiliyor. Bu durumun farkındayız ve hedeflediğimiz ülkelerde gönderi fiyatlarını düşürüyoruz. Bunun çeşitli yolları var. Yurt dışında çeşitli depolar kurduk ve kurmaya da devam edeceğiz. Sektördeki oyuncuları takip ediyoruz ve onların kurduğu ülkelere gitmiyoruz. Sektörün birlik içinde hareket etmesi, omuz omuza mücadele etmesi gereken bir dönemdeyiz.

* E-ihracat stratejinizi biraz anlatabilir misiniz?

PTTAVM olarak şu anda 280 kişilik personelimiz ile günlük 100 binin üzerine çıkan satış rakamlarını yakaladık. Yurt dışına ise günlük ortalama birkaç bin gönderimiz bulunuyor. Önümüzdeki dönem için planlarımız arasında halka açılmak bulunuyor. Büyüme potansiyelini gördüğümüz için yatırım yapmak istiyoruz. Bunun için de halka açılacağız. Türk KOBİ'lerinin e-ihracat hacmini artırmak için özellikle yurt dışında depolama ve elleçleme konusunda yatırımlar yapmamız gerekiyor. Çünkü günümüzde 'iadeler' de önemli bir maliyet kalemi oldu. Depolar ve tesislerle buradaki maliyeti azaltmak, rekabet avantajını koruyarak ihracat rakamını artırmak istiyoruz. Yurt içinde ise hedefimiz en büyük üç oyuncudan biri olarak bu seviyede kalmak. Ayrıca e-ticaret, lojistik gibi alanların yanı sıra ödeme sistemleri ve sadakat programları, sosyal medya danışmanlığı gibi hizmetleri de satıcılarımıza hem yurt içinde hem de yurt dışında vermek istiyoruz. Hedef ülkelerdeki pazar yerlerinde mağazalar açarak ilerliyoruz. Biz ana trafiğin kaynağına giderek daha az maliyetle satış imkanı sunuyoruz.

* Hedeflediğiniz ülkeler hangileri? Nasıl belirliyorsunuz?

Hedeflediğimiz ülkeler ile ilgili stratejimiz şöyle: Ticaret Bakanlığı'nın çok iyi yapılmış hedef ülke analizleri bulunuyor. Ayrıca destek sağladığı ve bu desteklerin de oranlarının yüksek olduğu ülkeler de bulunuyor. Bir de e-ticaretin hacminin yüksek olduğu ülkeler bulunuyor. Bir de bizim en güçlü kasımız olan THY'nin hedef ülke planlamaları var. Biz bu verilerin hepsini sentezleyip 20'ye yakın hedef ülke belirledik. THY'nin hedefleri de önemli zira hangi ülkeye ne sıklıkta ve hangi doluluk oranında uçtuğu önemli bir veri. Biz bu 20 ülkenin 10 tanesinde yatırımlarımızı şekillendiriyoruz. Şu anda bu çalışmaları yürütüyoruz. Tabii halka arzdan elde edilecek kaynak burada önemli olacak.

* Gerçekleşen regülasyonlar için ne düşünüyorsunuz?

Sektörler büyüme yaşadığında devlet düzenleme ihtiyacı hissediyor. Bu düzenlemeler sektörlerin sağlıklı büyümesi, adil rekabeti için çok önemli. Dünya'daki lokalleşme trendi yerel ve uluslararası şirketleri aynı potada rekabet etmeye zorluyor. Türkiye'de bu alanda önemli yatırımlar çeken bir ülke. Bu nedenle sektörün regüle edilmesini son derce önemli buluyorum. Elbette çeşitli sıkıntılar olacak. Ancak bu sıkıntıların da zamanla aşılacağını düşünüyorum.

EN ÇOK OKUNANLAR