2016 yılında Göknil Bigan tarafından kurulan Giyi, modada sürdürülebilirliği esas alarak yola çıkan bir marka. Bigan'ın kurumsal hayattan sosyal fayda odaklı girişimciliğe geçiş süreci, Giyi markasının temellerini oluşturmuş. Geleneksel el işçiliğine değer veren, ölü stok kumaşları dönüştüren ve kadın istihdamını destekleyen bir yapıyla büyüyen Giyi, yavaş modanın etkili bir temsilcisi olarak konumlanıyor. Markanın tasarım felsefesi fonksiyonellik ve zamansızlık üzerine kurulu olup, bilinçli tüketimi teşvik eden bir moda anlayışını benimsiyor. Hızlı modanın tüketim odaklı yapısına karşı bir duruş sergileyen Giyi, zamansız ve çevre dostu giysilerle dikkat çekiyor. Göknil Bigan ile sürdürülebilir modaya olan tutkulu yaklaşımı, geleneksel değerlerle modern tasarımı buluşturan Giyi markası ve modanın sürdürülebilir geleceği üzerine konuştuk.
*Giyi'nin sürdürülebilirlik anlayışı nedir? Üretim süreçlerinizde hangi çevre dostu adımlar atılıyor?
Sürdürülebilirlik devasa ve altını doldurmak kolay olmayan bir kavram. Çoğu zaman çevresel sürdürülebilirlik olarak anlaşılsa da, eksik kalıyor. Sosyal sürdürülebilirlik, kültürel sürdürülebilirlik de Giyi'nin üzerinde çalıştığı kavramlar arasında. Çevresel boyutta baktığımızda, malzemelerimizi belirli prensiplerle seçiyoruz. Sadece doğada çözülebilen kumaşlar ve malzemeler kullanıyoruz. Döngüselliği ilk günden itibaren iş modelimize dahil ettik. Üretim fazlası kumaşlarımız yeni ürünlere dönüşüyor. Buna ileri dönüşüm deniyor. Sosyal sürdürülebilirlik tarafında kadın güçlendirmesi ve kadın istihdamına katkı bizim için çok önemli. İlkadım Kadın Kooperatifi, Zeytindalı Kadın Kooperatifi, Atölye Bez ile çalışıyoruz. Kültürel sürdürülebilirlik konusunda ise el işçiliğini, geleneksel dokuma ve yöntemleri koleksiyonlarımıza dahil ediyoruz. Tokat ve Hatay'da el dokuması kumaşları tasarımlarımızda kullanıyoruz.
*Kullandığınız malzemeler ve teknikler çevresel etkiyi nasıl azaltıyor?
Sertifikalı, organik, kimyasal kirliliği az kumaşları tercih ediyoruz. Kullandığımız doğada çözünür kumaşların (biodegreadble denen, pamuk, keten, lyocell, kenevir, viskon, vegan ipek gibi) karbon ayak izi ve çevresel etkileri sentetik malzemelere göre çok daha düşük. Diğer yandan, devamı olmayan, sistem dışına atılmaya hazır ölü stok (deadstock) kumaşları buluyoruz ve bunları tasarımlarımıza dahil ediyoruz. Etiketlerimiz, çanta ve kutu paketleme malzemelerimiz hep çöpe gitmeyecek, aksine tekrar kullanılacak şekilde tasarlanıyor. İleridönüşüm de yani atık ya da kullanılmayan malzemeleri yeni ürünlere dönüştürmek de gezegeni gözeten bir faaliyet.
*Giyi'nin tasarımlarında hangi temel ilkelere odaklanıyorsunuz?
En güzel soru, herşey tasarım ile başlıyor. Fonksiyonellik ve çoklu kullanım önemli bir tasarım ilkemiz. Her bir parçanın kolay, keyifli ve farklı kullanımlarına odaklanıyoruz. Bir diğeri zamansızlık. Gardıroplarda uzun yıllar yaşayacak giysiler hayaliyle yola çıktık, bu sebeple koleksiyonlara tüm mevsimlere uyumlu kumaş ve modelleri dahil ediyoruz. Tasarımda gözettiğimiz diğer bir konu da malzemelerin sarfiyatı, üretim firemizi azaltacak teknikler kullanıyoruz.
*Hızlı moda karşısında Giyi'nin 'slow fashion' felsefesini nasıl tanımlarsınız?
Slow fashion-Yavaş moda, ihtiyaç bazlı bir üretim ve tüketim modelinden yola çıkıyor. Giyi'de yavaş modanın hayat bulma şekli, trendler yerine, ürünün ömrünü uzatacak zamansız stile odaklanan bir tasarım anlayışı, kaliteli malzemeler, adil bir çalışma modeli, çevresel etkinin gözetilmesinin biraraya gelmesinden oluşuyor. Yılda tek koleksiyon yapıyoruz. Koleksiyonlarımız süreklilik arz ediyor. Bu da zamansızlık ilkemizi destekleyen bir uygulamamız. Ayrıca kişiye özel dikim hizmetimiz de var.
*Giyi'nin sürdürülebilirlik alanındaki kısa ve uzun vadeli hedefleri nelerdir?
Yakın zamandaki planlarımızda, başladığımız upcycling (ileri dönüşüm) atölyelerini sürekli kılmak, ikinci el Giyi'leri sisteme kazandırmak için yeni bir line oluşturmak, geleneksel dokumalar ve kadın kolektifleri ile yeni projeler yapmak var. Orta ve uzun vadede ise sürdürülebilir, inovatif farklı malzeme ve teknikleri üretim süreçlerimize katmak istiyoruz. Bu alanda işbirlikleri geliştirmek hedefindeyiz. Giyi'de sosyal ve çevresel etkimizi iyileştirmek için çalışmaya devam ediyoruz. Yeni fikirlere de her zaman açığız.
*Tüketicileri sürdürülebilir moda konusunda bilinçlendirmek için ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Tüm içeriklerimizde (sosyal medya içeriklerimiz, web sitemiz, bültenlerimiz) sürdürülebilirlik konusunu, Giyi olarak bu konudaki faaliyetlerimizi düzenli şekilde paylaşıyoruz. Giyi bir sosyal girişim, dolayısıyla üzerinde çalıştığımız konularda bilgi aktarmak, farkındalık yaratmak için örnek teşkil etme sorumluluğunu hem marka olarak hem de Giyi'nin kurucusu olduğum için bireysel olarak taşıyorum. Öte yandan, bilinçlendirme faaliyetinin sadece markalara bırakılmasını da doğru bulmuyorum. Çok fazla yeşil yıkama uygulaması görüyoruz. Bilinçlendirme çabalarının sivil toplum, aktivistler, akademi ve özellikle medya tarafında daha çok yer bulmasını ve ortak hareket etmeyi önemsiyorum.
* Sürdürülebilir moda alışkanlıklarını yaygınlaştırmak için stratejileriniz nelerdir?
Sürdürülebilir moda anlayışının yaygınlaşmasının kolektif bir çabayla olabileceğini düşünüyorum. Kural koyuculardan tüketiciye uzanan bir zincir var. Tasarımcı ve markaların elbette bu uygulamaları yaygınlaştırma, iletişimlerinde doğru şekilde sürdürülebilir moda pratiklerini anlatma sorumluluklar var.
Öte yandan, sivil toplum, akademi, tedarikçiler, medya dahil olmak üzere tüm paydaşların ortak hareket etmesinin değerini çok elzem buluyorum. Giyi olarak ise iletişim stratejimiz, işbirliklerimiz, özel dikim, tamir yapıyor olmamız hep bu konuyu yaygınlaştırmak amacı taşıyor. Kolay sürdürülebilir moda adımları giysilerimize iyi bakmakla başlıyor. Etiket okumayı alışkanlık haline getirmek, yıkama talimatına uymak gibi kolay alışkanlıklar geliştirebilir, kıyafetlerimizin ömrünü uzatabiliriz. Aldığımız ürünlerin içeriğini, kullanılan malzemeleri sormak, kimin tarafından nerede yapıldığını öğrenmek bir tüketici hakkı, soru sormalıyız.
*Global marka olma yolunda ne gibi adımlar atıyorsunuz?
Yurt dışı satış kanallarımızı artırma planlarımız üzerinde çalışıyoruz. Uluslararası alanda sürdürülebilirlik ve toplumsal etki odaklı şirketleri tanımlayan sertifikaları alma hazırlığı yürütüyoruz.