Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi'nin (IICEC) "Ekonomik Büyüme ve Enerji: Geleceğin Ekonomisini Şekillendirmek" temasıyla düzenlediği IICEC Konferansı'ndaki konuşmasında, Türkiye ekonomisi ve küresel ekonomi hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Ticarette artan korumacılık, yüksek küresel borçluluk, iklim değişikliği gibi unsurların küresel ekonomiye etkilerine değinen Şimşek, küresel ekonomideki düşük büyümenin sebepleri ve etkileri hakkında katılımcıları bilgilendirdi.
Bakan Şimşek, Türkiye'nin borçluluk oranının düşük olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:
"Dezenflasyon süreciyle birlikte çok daha iyi finansal koşullarla karşı karşıya kalacağız. Yapısal dönüşüm bizim için olmazsa olmaz çünkü para politikasının, mali politikasının sınırları var. Onların belli bir noktaya kadar katkısı var ama kalıcı sonuç elde etmek için yapısal dönüşüm elzemdir. Dış entegrasyondan vazgeçmeyeceğiz, bütün dünyadaki gelişmeler bizi etkiliyor ama biz hala Avrupa Birliği ile Gümrük Birliği'ni nasıl güncelleriz, içine hizmetleri, tarımı nasıl koyarız diye onun peşindeyiz. Bir taraftan da Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri ile serbest ticaret anlaşmalarında ilerleme var. Dolayısıyla Türkiye küresel entegrasyon üzerinden, yapısal dönüşüm üzerinden, dezenflasyon üzerinden daha verimli, daha rekabetçi bir ekonomiye kavuşacak. Bunun için yapmamız gereken şey OVP'yi (Orta Vadeli Program) kararlılıkla uygulamak, özel sektörün yapması gereken şey bizim aslında söylediklerimizi dikkate almanız. Maalesef 2024'te özel sektörün bizim söylediklerimizi çok dikkate aldığı kanısında değilim ama önümüzdeki sene daha güçlü bir şekilde ortaya çıkacak."
Türkiye'nin kamu borcunun gelişmekte olan ülkelere göre düşük olduğuna dikkati çeken Şimşek, "Biliyorum vatandaşımızın hayat pahalılığından şikayeti var, sanayicimizin bazı şikayetleri var, merak etmeyin sizleri duyuyoruz, sorunları biliyoruz, ihmal etmiyoruz. Kısa vadede ekonomide geçici bir yavaşlama var ama uzun vadede hiçbir tereddüt yok. Çok basit bir tablo var; 90'lı yıllardan günümüze baktığımızda 1994-2003 arası dönemde ortalama büyüme yüzde 2,8, enflasyon ise yüzde 69. 2004-2013 arası dönemde büyümemiz neredeyse ikiye katlanmış çünkü enflasyon yüzde 8,3 ile tek haneye düşmüş. 2014-2023 döneminde ise enflasyon yükselmiş büyüme yavaşlamış. Dolayısıyla enflasyonla büyüme arasında aslında bir çelişki yok. Biz daha fazla büyümek için çabalıyoruz, bu da ancak fiyat istikrarı ile mümkün." ifadelerini kullandı.
Bakan Şimşek, istikrar ve reform programı OVP'nin içeriğine ve çalışmalarına ilişkin katılımcıları bilgilendirdi.
OVP'nin nihai hedefinin sürdürülebilir yüksek büyüme ve daha adil gelir dağılımı olduğunu belirten Şimşek, bunun için temel eksenlerin fiyat istikrarı, mali disiplin, sürdürülebilir cari açık ve yapısal dönüşüm olduğunu dile getirdi.
Bakan Şimşek, şöyle devam etti:
"KUR KORUMALI MEVDUATTAN DA ÇIKIYORUZ, 110 MİLYAR DOLAR AZALTTIK, BURADAN DA ÇIKIŞ DEVAM EDECEK"
Bakan Şimşek, dış finansmana erişimde sorun bulunmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: