Sektörler

09 Ağustos 2024 13:06

E-ihracatta kavram karmaşası

ShopiVerse CEO'su Orxan Isayev, "Son zamanlarda sıkça duyduğumuz üç kavram bulunuyor: E-ihracat, mikro ihracat ve sınır ötesi ticaret… Belirli bir alanda başarılı olabilmek için öncelikle bu kavramların doğru tanımlamalarını yapmamız gerekiyor" diyor.

ShopiVerse CEO'su Orxan Isayev, e-ihracatın geleceğini değerlendirirken başarıyı getirecek ipuçlarını Platin okurlarıyla paylaştı.

"Günümüzde e-ihracat, mikro ihracat ve sınır ötesi ticaret kavramlarının sıklıkla karıştırıldığını görüyoruz. Mevzuat açısından değerlendirirsek, mikro ihracat kapsamında '6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun (ETGB)', 23 Ekim 2014'te Resmi Gazete'de yayımlandı; 1 Mayıs 2015'te yürürlüğe girdi. Bu kanunda ihracat sınırları 7 bin 500 Euro ve 150 kg iken; 7 Temmuz 2022'de üzenlenen 7416 sayılı Kanun ile bu limitler 15 bin Euro ve 300 kg olarak güncellendi. Bu kanun ile ETGB, 'Basitleştirilmiş Gümrük Beyannamesi (BGB)' olarak değiştirildi.

HER MİKRO İHRACAT, E-İHRACAT ANLAMINA GELMİYOR

Mikro ihracat, hem e-ihracatı hem de geleneksel ihracatı kapsıyor. Yani bir firma ihracat yapacağı zaman BGB kapsamında e-ticaret üzerinden satış yaptığını beyan ederse e-ihracat, etmezse geleneksel mikro ihracat olarak nitelendirilir. Bu nedenle 'her mikro ihracat, e-ihracattır' anlamına gelmez. Diğer taraftan mikro ihracat, ülke ihracatını kolaylaştırmak ve düzenlemek üzere uygulanırken, sınır ötesi e-ticarette ihracat şartı aranmıyor. Örneğin; bir firma Türkiye'de faaliyetini sürdürürken, Çin'den ürün tedarik edip, ABD'de satışını gerçekleştirebilir. Bu durumda sınır ötesi e-ticaret gerçekleştirmiş olurken, e-ihracat veya mikro ihracat yapmamış olacaktır. Özetle her e-ihracat sınır ötesi olmadığı gibi, her sınır ötesi e-ticaret de mikro ihracat anlamına gelmez.

SÜRDÜRÜLEBİLİR ÜRETİM MODELLERİNE GEÇİŞ YAPILMALI

E-ihracatta önemli bir atılım yapılmış olsa da bazı zorluklar var. Lojistik ve gümrük süreçlerindeki sıkıntılar, KOBİ'lerin global pazarlara erişimini zorlaştırıyor. Döviz kurlarındaki dalgalanmalar ve uluslararası rekabet, Türk firmalarının fiyatlandırma stratejilerini olumsuz etkileyebiliyor. Ancak devletin sunduğu teşvikler ve e-ticaret platformları ile yapılan iş birlikleri, bu zorlukların aşılmasında önemli bir rol oynuyor. Ayrıca, Türk firmaların inovatif ürünler geliştirmesi ve sürdürülebilir üretim modellerine geçiş yapmaları, global rekabet gücünü artıracak. Devletin sağladığı vergi avantajları ve destek programları da KOBİ'lerin e-ihracat kapasitesini artırarak, Türkiye'nin global ticaretteki konumunu güçlendirecek.

BÜTÜNLEŞİK BİR YAKLAŞIM BELİRLENMELİ

Türk üreticiler katma değerli ürün geliştirmeye ve marka oluşturmaya odaklanmalı. Maalesef pazarlama, markalaşma ve müşteri deneyimine yeteri kadar önem verilmiyor. E-ihracat yapacak firmalar, hedefledikleri bölge ve ülkelere seyahat edip potansiyel müşterilerin davranışlarını, rakip firmaları, müşteri eğilimlerini, ürün marka-fiyat-kalite dengesini yerinde incelemeli, süreç ve tedarik planlamasına odaklanmalı. Lokalleşmeye de özen gösterirlerse hedeflerine çok daha çabuk ulaşabileceklerdir. Ayrıca planlamada bütünleşik bir yaklaşım benimsenmeli, kaynak ve süreç planlaması da bu perspektifte kurgulanmalı."

EN ÇOK OKUNANLAR