Portre

14 Ekim 2023 10:59

“Kadın görünürlüğünün her yerde artması gerekiyor”

“Hiçbir zaman cinsiyet odaklı düşünmedim. Çünkü cinsiyet odaklı bakış, kendi kendinize cam tavan koymak oluyor. Ben şanslı Cumhuriyet kadınlarındanım, dolayısıyla gittiğim yolda cinsiyetimden dolayı hiçbir engelle karşılaşmadım. Ancak şunu gözlemliyorum; bir kadın başarılı oluncaya kadar başarısızdır ama bir erkek başarısız oluncaya kadar da başarılıdır..."

Bu yıl 75. senesini kutlayan ve bünyesinde güçlü turizm, sanayi ve yapı markaları barındıran GÜROK Grubu'nun Yönetim Kurulu Başkan Vekili, başarılı iş insanı Esin Güral Argat #PlatinPortre'nin ekim konuğu oldu. Hem yurt içinde hem de yurt dışında yaptıkları yatırımlarla adından söz ettiren ve daima büyüyen bir ivme çizen grubun üst düzey yöneticisi olan Argat, iş ve sosyal hayatına dair sorularımıza içtenlikle yanıt verdi. Bizi Kandilli'deki evinde ağırlayan Esin Hanım sohbetimiz sırasında iş disiplininin kendisi için çok önemli olduğunu söylerken ortak akla her zaman inandığının altını çizdi. Öte yandan sanatın kendisine iyi geldiğini ifade eden Argat, aile ilişkilerine de oldukça önem verdiğini söylerken, bir aile şirketinin yönetiminde gözetilmesi gereken temel kuralların neler olması gerektiğini tek tek sıraladı, tamamı keyifli sohbetimizde...

* Esin Hanım nasılsınız, şu ara gündeminizde neler var?

Öncelikle sağlığım ve keyfim yerinde. Sağlık yerinde olduktan sonra beni olumsuz yönde düşündüren çok bir şey olmaz. Bazen inişler oluyor bazen de çıkışlar... Dolayısıyla çok keyifli bir zamanın sonrasında olumsuz bir şey gelebileceğini de hep aklımda tutarım, tam tersini de. Bu nedenle uzun vadeli ya da anlık düşüncelerimde de sadece çözüm odaklı davranırım. Hem işimle ilgili hem de sosyal boyutta sorumluluklarım var. Dolayısıyla her şeyin daha iyi olması gerekiyor. Çok detaycıyımdır, detaylarla birlikte her şeyin iyi yürümesini bekliyorum. Birlikte çalıştığım arkadaşlarımdan da beklentim bu yönde. Ama her zaman her şey de en iyisiyle olmuyor. Ben her zaman anlatırım ve daha iyi hale getirmek üzere çaba sarf ederim. Öte yandan dünyayla ve ülkemle ilgili düşünüyorum. Özellikle sürdürülebilirlikle ilgili konuları herkesin düşünmesi gerekiyor. Ülkemiz nasıl sürdürülebilir kalkınma hikayesini yazabilir buna çok kafa yoruyorum ve bununla ilgili bireysel ve kurumsal olarak neler yapmalıyıza odaklanıyorum. Bununla ilgili gerekleri yerine getirmek üzere de aksiyona geçiyorum. Dolayısıyla işimle ve sosyal hayatımla ilgili pek çok farklı konularım var...

"SANAT BENİ DİNLENDİRİYOR"

*Gündelik yaşamınızda neler yapmaktan hoşlanıyorsuz?

Hayat bir armoni. Dolayısıyla bunları iç içe geçirerek yaşıyorum. Sanatta heykel ve resim çok severim. Çok gezerim, sergilere gitmeye çalışırım. Ne kadar iyi yapıyorum bilmiyorum. Koleksiyoner değilim ama beğendiğim parçalarla ilgileniyorum. Bu bana iyi geliyor ve beni dinlendiriyor. Sanatçıların üretimlerini ortaya çıkarırken hangi gözle, hangi perspektifle neyi yansıttıklarını dinlemek bana iyi geliyor. Çünkü orada başka hayatlar ve bu hayatların yansımasını görüyorum. Öte yandan sporu çok seviyorum. Düzenli yürüyüşün yanı sıra pilates ve nefes terapisi yapıyorum. Çok faydasını ve iyi neticelerini gördüm. Ayrıca Fenerbahçe maçlarını kaçırmıyorum. Fenerbahçeliyim, Fenerbahçe yönetim kurulu üyesiyim, Fenerium'ların da yönetim kurulu başkanıyım. 71 satış noktamız var. Orada da işler güzel gidiyor, büyüyoruz.

(Gazeteci Ali Demirtaş ve Esin Güral Argat)

"ORTAK AKLA HER ZAMAN ÇOK İNANIYORUM"

* Karakterinizde en öne çıkan özellik nedir?

Vazgeçmeden mücadeleye ve yola devam etmek... Odağımı hiçbir zaman bozmam. Gündemimdeki konu ne ise ona odaklanırım. Bir öncelik sıralaması yaparım mutlaka. Herhangi bir netice alana kadar da devam ederim. Kolay kolay da asla pes etmem. Çünkü her zaman her şey çok kolay olmuyor. Bir sürü beklenmedik şey olabiliyor. Ama mutlaka çözmek ve netice almak üzere yola devam ederim. Ve bunu da ekiple yaparım. Çünkü ortak akla her zaman çok inanıyorum. Asıl olanın iyi bir takımla yol yürümek olduğunu biliyorum. Ne yaparsam yapayım iyi bir ekip ve iyi bir takım kurarım ve birlikte yol alırım. Takımlarım da uzun soluklu yürümek veya koşmak için öncesinde gereken tüm antrenmanları yapmış olurlar. Çıktığımız yolda sürekli ileriye doğru yürüyoruz.

"ÇOCUKLARIMA HER ZAMAN DESTEK OLUYORUM"

* Ailenizle diyaloğunuz ve ilişkiniz nasıl?

Her şey çok keyifli. Hayatın her anında birçok şey birbiriyle ilintili. Bunun için işimin içinde ailem, ailemin içinde işim olabiliyor... Çocuklarım büyüdüler, kendi yollarını çiziyorlar. Onların da istedikleri yönde onlara destek olmak üzere yanlarında duruyorum. Büyük oğlum kendi kamyon lojistik şirketini kurdu, gayet güzel gidiyor. Çünkü o kendi işini kurmak istedi. Kendisiyle görüş alışverişinde bulunuruz hep. Gelir, danışır, sorar. Bu anlamda da çok keyifli bir ilişkimiz var. Evlendiler, ailemize yeni bireylerimiz geldi. Evet; ailede evin annesiyim, o anlamda saygı ve önemi her zaman görürüm. Onun dışında da hayatı beraber geçirdiğimiz, güzel arkadaşlıklarımız var kendileriyle. Her şeyimizi paylaşırız. Diğer oğlum da LAV'da idi, LAV'ın ABD organizasyonunu kurdu. Şimdi master'ını tamamlıyor, sonra Türkiye'ye dönecek. Hayatta gitmek istedikleri yön neyse, onlara her zaman destek veriyorum.

"BEN BİR JANDARMA ANNEYDİM"

* Peki karakteristik olarak nasıl bir annesiniz?

Onlar yetişirken jandarma anneydim. Çok disiplinliydim çünkü. Kurallar belliydi ve belli olmalıydı. Bulunduğum her ortamda belirsizlik beni çok huzursuz eder. Her şeyin belirli olmasını isterim. Dolayısıyla onlar yetişirken, yemeleri içmeler, uyku saatleri, düzenleri, tabii her anne gibi ben de dikkat ederdim. Daha sonra biraz daha büyüdüklerinde nerede oldukları ve kaçta gelecekleri konusunda benim haberim olmasını isterdim. Bu konudaki herhangi bir ihlal beni çok rahatsız ederdi. Onlar da bilirlerdi bunu. Bu nedenle yetişirken bana 'jandarma anne' derlerdi. Ama onlar yetişip, sorumluluklarını aldıktan ve tüm hayatları düzene girdikten sonra onlara hep güvendim ve şimdi ilişkimiz çok yakın ve hayatı her anlamda paylaşır durumunda.

"HER İŞİ DİSİPLİNLE YAPARIM"

* İş vizyonunuzu nasıl tanımlıyor ve adlandırıyorsunuz?

İş disiplini başarı için en önceliğim. Mentorluk yaptığım gençlere sabah 07.00'de toplantı koyarım. Gelebiliyorlarsa ve bunu sürdürebiliyorlarsa sonrasında onların yol katettiğini görüyorum. Çünkü iş ciddi bir konudur. Her detayıyla ciddiye alınması gerekir. Dolayısıyla yaptığım işi disiplinle yaparım. Ve mutlaka başladığım bir işin nereye gideceği konusunda bir stratejim vardır. O strateji ile hareket ederim. Takım çalışması olmazsa olmaz. Bir elin nesi var, iki elin sesi var çünkü. Sanmak kötülüklerin anasıdır. Yargı ile hareket etmemek gerekir, ben de asla etmem. Bir de yeni şeyler yapmayı çok severim. Aklımdaki bir konu veya projeyi hayata geçirene kadar daima tam olarak içindeyimdir.

Çünkü o sizin aklınızda örülüdür, her şeyi sözel olarak delege edemiyorsunuz. Bir projeyi ayağa kaldırana kadar en ince detayına kadar içinde olurum. Ama normal operasyona girdikten sonra süreç başlar çünkü orada bir iş modeli çıkmıştır. O iş modelinin gerekleri tanımlanmıştır ve artık yürüyen bir sistem haline gelmiştir.

(Esin Güral Argat, yoğun temposuna rağmen düzenli spor yapmayı ihmal etmiyor)

TÜRKİYE'DE SEÇİLEN İLK TİCARET VE SANAYİ ODASI KADIN BAŞKANI

* Üst düzey bir yönetici olarak kadın olmakla ilgili zorlandığınız noktalar oldu mu?

Yakın zamana kadar bunun önümde bir konu olduğunu hiçbir zaman düşünmedim. Çünkü hep işime odaklandım ve yapılması gereken her şeyi yaptım. Cinsiyet odaklı hiç düşünmedim. Çünkü cinsiyet odaklı bakış bir şekilde kendi kendinize cam tavan koymak oluyor. Tabii burada aileler çok önemli faktör. Ben şanslı Cumhuriyet kadınlarındanım, dolayısıyla da gittiğim yolda cinsiyetimden dolayı hiçbir engelle karşılaşmadım. Çok özel bir teşvik gördüm mü, hayır onu da görmedim. Ama günün sonunda yolumda gittiğim sürece böyle bir konum olmadı. Ancak şunu gözlüyorum, bir kadın başarılı oluncaya kadar başarısızdır ama bir erkek başarısız oluncaya kadar da başarılıdır. Bundan dolayı iş hayatında da aynı işi yapan farklı cinsiyetteki insanlara baktığımda nedense oradaki erkekler daha başarılı, kadın ise daha nötr olarak görülebiliyor. Sadece ülkemizde olan bir şey değil bu, dünyanın bir konusu. Gelişmiş ülkelerde de bu böyle. Ama böyle baktığımızda da Türkiye'nin çok büyük yollar kat ettiğini görüyorum. Ama gidecek daha çok yolumuz var... Bu nedenle kadınlarımızın üzerine de çok sorumluluk düşüyor. Aynı zamanda Kütahya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'nı yapıyorum. Türkiye'de seçilen ticaret ve sanayi odası ilk kadın başkanıyım. Seçilmeden önce ilk olduğunu bilmiyordum. Bunun Kütahya'dan çıkmış olmasından da mutluluk duyuyorum. Kadının görünürlüğünün her yerde artması gerekiyor.

EN ÇOK OKUNANLAR