Piyasalar

16 Mart 2021 14:51

Yeni gündem maddemiz: ABD 10 yıllık tahvil faizleri

Kurlardaki oynaklığın nedeni ABD 10 yıllık tahvil faizlerinin yükselmesi olunca, yatırımcının son zamanda en çok arattığı gündem maddesi de ABD 10 yıllıkları oldu.

Son iki üç haftadır en çok gözlemlediğimiz şeylerden biri dövizin yüksekliğinden ziyade, kurdaki volatilite. Yani oynaklık... Dolar/TL bir akşam sert hareketlerle yukarı yönlü ilerleyip 7.68'leri bulabiliyor. Fakat birkaç gün sonra 7.30'lara kadar geri çekilebiliyor. Peki nasıl oluyor da kurda bu denli agresif hareketler görebiliyoruz? Ya da bu oynaklığı sadece biz mi hissediyoruz?

Tüm dünyada sonuç aynı

Doların tüm dünyada değer kazanması, sadece Türkiye'de hissedilen bir durum değil. Bazı nedenlerden dolayı Türkiye son dönemde negatif ayrışma yaşasa da, doların tüm dünyada sert şekilde yükselmesinin aslında iki nedeni var. Bunlarda ilk DXY dediğimiz Dolar Endeksi'nin tüm dünyada yükseliyor oluşu. Şu anda 91.809 seviyelerinde olan Dolar Endeksi'nde yönün yukarı olması doların fiyatını da yukarıya taşıyor. Bunun haricinde bir neden daha var ki, Google Trends'de en çok aranan konuların başında yer alıyor. Hatta Türkiye'de bile ekonomi alanında geçtiğimiz haftalarda en çok aranan şey de bu: ABD 10 yıllık tahvil faizleri...

Nedir bu ABD 10 yıllıkları?

Tahviller, bir devletin finansman ihtiyacını karşılamak için çıkardığı değerli kağıtlara verilen bir isim. Her devletin kendi tahvili bulunuyor. ABD de 10 yıllık tahvillerini piyasaya sürüyor ve karşılığında da belli bir miktarı kendi kasasına koyuyor. Fakat burada üzerinde durulması gereken şey, tahvillerin borçlanma araçları olduğu gerçeği. Yani yatırımcılar o ülkeye vadedilen faizden yararlanmak için geliyor ve tahvillerin vadesi dolduğunda da yatırımcılara geri ödeme yapılıyor. Kısacası devletler borçlanıyor ve vade sonunda ödeme gerçekleştirmek zorunda.

Bu noktada yıllardır faiz oranları çok düşük seviyelerde olan, yani yatırımcısına çok az kazandıran, 10 yıllık ABD tahvillerinin faiz oranları, bu yılbaşından bu yana devam eden olumlu havayla yüzde 1,6'ya kadar yükselmiş, hatta yer yer geçmiş durumda. Yatırımcının gelişen ülke varlıklarından çıkmasıyla da bu alanda sert satışlar görüldü.

Korelasyon nasıl kuruldu?

ABD'de artan ekonomik canlanma ve enflasyonda ısınma beklentileri tahvil piyasasında satışları hızlandırdı ve son dönemde ABD'de uzun vadeli tahvil faizlerinin artmasına neden oldu. ABD'de faizlerin artması, bir enflasyon belirsizliğine dayandığı için finansal piyasalarda risk iştahını düşürdü, artan faizler de gelişmekte olan ülke varlıkları üzerinde negatif etkide bulundu.

Dolar/TL ile ilgisi ne?

Faizlerin yükselmesi basit bir ifadeyle ucuz borçlanmaya veda anlamına geliyor. Düşük faizle piyasaya sürülen bol likiditenin artık daha yüksek maliyete sahip olacağı anlamını taşıyor. Başka bir deyişle, Covid-19'la birlikte değişen para politikası sistemiyle en çok gelişmekte olan ülkelerin yararlandığı bol likidite ortamının artık o kadar da ucuz ve kolay olmadığını söyleyen İntegral Menkul Değerler Araştırma Müdür Yardımcısı Seda Yalçınkaya Özer, bununla birlikte tahvil alım programının azaltılması öngörüsünün, likidite azalmasına da işaret ettiğini söylüyor. "Kıt olan sermaye girişlerinin bir nevi geri çağırılması TL'nin de için de bulunduğu gelişmekte olan ülke para birimlerini olumsuz etkiliyor ve Gelişmekte Olan Piyasalar (GOP) dolar karşısında değer kaybediyor" diyen Özer, dolayısıyla bu ters korelasyon ne kadar artarsa TL'nin dolara karşı değerinin o kadar düşeceğini dile getiriyor.

Peki artış devam eder mi?

Bu sorunun yanıtını da Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan veriyor: "10 yıllıklardaki temel sorun, tepe noktasını henüz görüp görmediğimizdir. Yani yükseliş eğiliminin korunması biraz önümüzdeki birkaç günde yaşanacak gelişmelere bağlı olacak. 16-17 Mart'ta Fed toplantısı gerçekleşecek. Powell, en son tapering değerlendirme aşamasında olmadıklarını belirtmiş, ancak tahvil faizlerindeki yükselişe direkt bir referans vermedi. Getiri eğrisinin uzun vadeli tarafında tepeyi görüp görmediğimiz konusu net değil. Çünkü enflasyon beklentileri hızlanıyor. Tahvil getirilerindeki soluklanmayı görüp acele yorum getirmemek lazım. FED, enflasyon baskısını kalıcı görmedikçe getirilere müdahale etmeyebilir ve kısa zamanda daha fazla yükseliş görebiliriz. 17 Mart'ta FED'in getiri eğrisi konusuna özel olarak eğilip eğilmeyeceği 18 Mart'ta TCMB'nin bir faiz adımı atıp atmayacağı konuları belirleyici olacaktır."

Trend yukarı yönlü seyredebilir

Şu anda ABD 10 yıllık tahvil faizlerinde görünen trendin yukarı yönlü olduğunu söyleyen Seda Yalçınkaya Özer ise bu durumda dolar/TL'nin de yukarı yönde hareket edebileceğini aktarıyor. "Dolar/TL kurunda 22 haftalık ortalama olan 7.60 seviyesinin üzerindeki inatçı seyirlerin sürmesi halinde yukarı yönlü hassasiyetin hızlanması beklenebilir" diyen Özer, kurun önemli ölçüde rahatlaması için ise 50 haftalık ortalama olan 7.30 seviyesini altında kalıcı seyirlerin izlenmesinin şart olduğunu sözlerine ekliyor.

EN ÇOK OKUNANLAR