Sektörler

12 Mart 2025 09:37

Sürdürülebilirlik iş stratejilerinin içine gömülmeli

İş modellerinin ekonomik açıdan tekrarlanabilir, çevresel kısıtları dikkati alan, sosyal şartlara/haklara özen gösteren bir optimizasyon üçgeninde geliştirilmesi gerekiyor.

Escarus Genel Müdürü Dr. Kubilay Kavak, inşaat sektöründeki sürdürülebilirlik odaklı çalışmaları Platin'e değerlendirdi.

"Önemli bir kategori olarak binalar, küresel sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 40'ından sorumlu. Söz konusu emisyonların yüzde 70'i binaların ısıtma-soğutma, havalandırma ve aydınlatma gibi faaliyetlerinden, kalan yüzde 30'u ise inşaat faaliyetlerinden kaynaklanıyor. Uluslararası Enerji Ajansı verilerine göre binaların operasyonel faaliyetleri, küresel nihai enerji tüketiminin yüzde 30'unu ve enerjiyle ilgili küresel emisyonların yüzde 26'sını oluşturuyor. Dolayısıyla hem mevcut binaların rehabilitasyonunda hem de yeni binaların ve altyapıların inşaatında çok daha dikkatli ve hesaplı olunması gereken bir aşamadayız.

DÖNGÜSEL EKONOMİ BOYUTU

Bir de işin döngüsel ekonomi boyutu var: Doğal kaynak tüketimi ve atık konusunda da inşaat sektörünün önemli bir rolü ve etkisi olduğu biliniyor. İnşaat sektörü dünya genelinde yılda 42 milyar ton kaynak tüketerek en yoğun malzeme kullanımı olan sektör özelliğini taşıyor. Ayrıca tüm küresel atıkların yaklaşık üçte birinden de inşaat sektörü sorumlu. Sosyo-ekonomik perspektiften baktığımızda ise inşaat sektörünün ülkemizde GSYH'nın yaklaşık yüzde 6'sını oluşturduğunu görüyoruz. Bugünkü kapasitesi ve kapsamı itibarıyla sektör 1.5 milyon kişinin istihdamını sağlıyor. Diğer sektörler üzerindeki doğrudan ve dolaylı etkilerini dikkate aldığımızda inşaat sektörünün Türkiye ekonomisindeki payının yüzde 30'lara ulaştığını değerlendiriyoruz. Bütün bu veri ve tespitlerden hareketle diyebiliriz ki inşaat sektörü, sürdürülebilirliğin üç temel başlığı olan çevresel, sosyal ve ekonomik alanlarda çeşitli düzeylerde etkilere sahip. İstihdam yaratma, temel barınma ihtiyacını giderme, ekonomik değer üretme, kalkınmaya hizmet edecek altyapılar inşa etme gibi etkiler Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları'nı destekleyen inşaat sektörüne özgü başlıca çıktılar. Bununla birlikte, inşaat sektöründe kimi zaman gözlenen olumsuz etkiler de söz konusu. Dikkatsiz doğal kaynak kullanımı, kötü yönetilen inşaat atıkları, yoğunlaşmış toz ve emisyon, iş sağlığı ve güvenliğindeki endişeler ilk etapta sayılabilecek olumsuz çevresel ve sosyal etkiler. Gerek dünyada gerekse ülkemizde her iş kolunda bu türden olumlu ve olumsuz etkilerin daha çok konuşulduğu bir evredeyiz, dolayısıyla sürdürülebilirlik yapı sektöründe de kritik bir başlık haline geliyor.

DAHA YOLUN BAŞINDAYIZ

Escarus olarak bugüne kadar çok sayıda inşaat ve gayrimenkul yatırım şirketiyle çeşitli projelerde çalışma fırsatımız oldu. Bazı şirketlerin konuyu bütüncül bir bakış açısıyla ele aldığını ve sürdürülebilirliği iş stratejilerine entegre ettiğini sevinerek izledik. Bazı şirketlerde ise işin yeterince ciddiye alınmadan ve başka saiklerle yürütüldüğünü gözledik. Bütün bu tecrübeye dayanarak söyleyebilirim ki daha yolun çok başındayız. Bu tespitler doğrultusunda iş dünyasına önerimiz, sürdürülebilirlik konusunun bir yönetim sistemi mantığı içinde ele alınması ve iş stratejilerinin içine gömülmesidir. Çünkü Dünya Bankası projeksiyonlarına göre, dünya genelinde 2050 yılına kadar 10 kişiden yaklaşık 7'sinin şehirlerde yaşaması bekleniyor. Türkiye özelinde de durum farklı değil, nüfusun kırsal alanlardan kentlere ve büyük kentlere akışı devam ediyor. Kentleşmedeki bu hız ve katlanan ölçek, altyapı yatırımlarını gereksindiği kadar bina stokunu büyütmeye yönelik girişimlere de ihtiyaç duyacak. Hem depreme dayanıklı hem de iklim etkilerine dirençli binalar ve altyapıların geliştirilmesi önemini koruyor, öyle görülüyor ki birkaç on yıl daha koruyacak. Böyle bir gelecek okuması çerçevesinde iş modellerinin hem ekonomik açıdan tekrarlanabilir, hem çevresel kısıtları dikkati alan, hem sosyal şartlara/haklara özen gösteren bir optimizasyon üçgeninde geliştirilmesi gerekiyor."

EN ÇOK OKUNANLAR