Sektörler

06 Kasım 2024 09:46

Sürdürülebilirlik izinde moda

Doğadan ilham alan renk ve tasarımlarla beğeni toplayan hazır giyim sektörü iklim değişikliğini tetikleyen baş aktörlerden. Bu sebepten yönetmeliklerde üretici sorumlulukları genişledikçe genişliyor. Son olarak temmuz ayında yayınlanan Eko-Design Yönetmeliği ise mavi gezegeni korumak için üreticilere oldukça kapsamlı bir yol haritası sunuyor. AB'ye ihracat yapmak isteyen hazır giyim markaları için mecburi istikamet de diyebiliriz.

Çok uzun süredir doğanın kaynaklarını yenileme hızından çok daha fazlasını tüketiyoruz. Söz konusu krizin tanımlanması 1980'li yıllara dayansa da işi kriz boyutuna getiren sebeplerin tarihi çok daha eski. Krizde payı büyük olan hazır giyim sektörü ise iklim değişikliği ile mücadelede öncelikli olarak ele alınıyor. 30 Mart 2022 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından Döngüsel Ekonomi Eylem Planı kapsamında, iklim değişikliği ile mücadele ve sürdürülebilirliğin AB genelinde norm haline getirilmesi amacıyla bir mevzuat önerisi paketi açıklandı. Paket çerçevesinde 'Sürdürülebilir ve Döngüsel Tekstil için AB Stratejisi'ne de yer verildi. Ancak bu eylem planının sonraki yıllarda daha detaylı yaptırımlarla desteklenmesi gerekti. Son olarak ise Temmuz 2024 yılında 'Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Design Yönetmeliği' yürürlüğe girdi.

ÜRÜN TASARIMLARINDA GÜNCELLEME

AB genelinde fabrikalarda kullanılan kumaşın yüzde 25 ila yüzde 40'ından fire veriliyor ve atığa dönüşüyor. Avrupa'da tüketim sonrası toplanan tekstil ürünlerinin sadece yüzde 20'si daha alt seviye bir ürün grubu olmak üzere geri dönüştürülüyor. Bu düşük geri dönüşüm oranlarının temel sebebi ise kullanılan malzemelerin geri dönüşüme uygun olmaması. Özellikle polyester ve kotonun karıştırılarak kullanılması geri dönüşüm sürecini büyük ölçüde zorlaştırıyor. Elasten ise geri dönüşüm makinelerini kirletici etki doğuruyor. Temmuz ayı itibariyle yürürlüğe giren 'Sürdürülebilir Ürünler için Eko-Design Yönetmeliği' ile tekstil sektörüne yönelik zorunlu tasarım kuralları getirildi. Söz konusu yönetmelik AB pazarına giriş için dayanıklılık, yeniden kullanılabilirlik, güncellenebilirlik ve tamir edilebilirlik gibi yeni özelliklerin yanı sıra, döngüselliği engelleyici ürün içerikleri, enerji ve kaynak verimliliği, geri dönüştürülmüş içerik, yeniden imalat ve geri dönüşüm, karbon ve çevre ayak izi ve Dijital Ürün Pasaportu gibi alanlara getirilen yeni yaptırımları içeriyor. Dolayısıyla Türk şirketlerinin de AB'ye ihracat yapmaya devam edebilmek için ürün tasarımlarında kapsamlı bir güncelleme yapması gerekiyor.

NİTELİKLİ İŞ GÜCÜNE İHTİYAÇ VAR

Tekstil sektörünün yeşil ve dijital dönüşümü için; lif gelişimi, yenilikçi tekstil üretimi, tamir ve yeniden kullanım gibi alanlarda nitelikli iş gücüne ihtiyaç duyuluyor. AB bu alanda halihazırda yaşanan açığın giderilmesi amacıyla 'EU Pact for Skills' inisiyatifi altında, tekstil ekosisteminde dijital yeteneklerin yanı sıra ürünün yaşam döngüsü ve değer zinciri analizinin yapılması gibi yeteneklerin geliştirilmesini amaçlıyor.

ALTERNATİF HAM MADDE KULLANIMI

Mevcutta kullanılan pek çok ham maddenin geri dönüşüme uygun olmadığı, uygun olanların ise sonsuz olmadığı gerçeği gündeme alternatif hammadde kullanımını getiriyor. Soya, yosun, mısır ve kahve kumaşı; ananas, ısırgan, bambu, hindistan cevizi, kenevir ve soya lifi gibi yenilikçi hammadde alternatiflerinin artması bu noktada büyük bir önem taşıyor. Mesela lüks moda markası Stella McCartney uzun süredir partneri olan Bolt Threads'in geri dönüştürülmüş naylon ve mantar bazlı derilere alternatif olarak geliştirdiği Mylo™ gibi yenilikçi ham maddeler kullanıyor.

TASARRUF VE İŞ BİRLİĞİ

Su tasarrufu çalışmalarıyla öne çıkan Mavi, en büyük çevre raporlama platformu 2023 CDP (Carbon Disclosure Project) İklim Değişikliği ve Su Güvenliği Programları'nın Global 'A' Listesi'ne Türkiye'den giren ilk ve tek hazır giyim markası oluyor. Sürdürülebilir üretim söz konusu olduğunda iş birlikleriyle etkiyi artırmak da mümkün. Bunun en güzel örneklerinden birine imza atıyor H&M Group ve Rondo Energy. Tedarik zincirinde ısı depolama teknolojilerinin potansiyelini keşfetmek için sıfır karbonlu endüstriyel ısı ve güç sağlayıcısı olan Rondo Energy ile iş birliği yapan H&M Group, Rondo'ya yatırım da yapıyor. Böylece Rondo'nun Stratejik Yatırımcı Danışma Kurulu'na katılarak dünya çapında tekstil fabrikalarının temiz ve uygun fiyatlı ısı sağlamalarına yardımcı olmayı hedefliyor.

SORUMLU ÜRETİME YÖNELİK İNOVASYONLAR

1. Taypa: EIM Score ile tasarımdan üretime tüm kimyasal reçetelerini puanlayıp takip ederek kimyasalı ve enerjiyi daha verimli kullanmaya çalışan Taypa, dünyanın kabul ettiği en gelişmiş ERP sistemi olan SAP ile tüm malzeme tüketimlerini anlık denetliyor. BW uygulaması sayesinde daha düşük fire oranına sahip tedarikçilerle çalışarak hammaddelerin daha verimli kullanılmasını sağlıyor.

2. Yeşim Tekstil: Mısır'ın ihracat şampiyonu olan Yeşim Tekstil, sürdürülebilirlik odağında gerçekleştirdiği pek çok inovasyonun yanı sıra her yıl eylül ayında Sürdürülebilirlik Festivali gerçekleştiriyor. Festivalin en dikkat çeken etkinliklerinden biri olan "Yap, Boz, Giy Dönüşüm Atölyesi"nde ikinci kalite ürünlerden tasarlanan kıyafetler özel bir defilede sergileniyor ve en iyi 3 tasarım ödüllendiriliyor.

3. Söktaş: Marka, Türkiye Pamuk Araştırmaları Enstitüsü iş birliğiyle yürüttüğü Meander 71 projesiyle dayanıklı olduğu kadar ince ve ipeksi elyaf üretebilen yeni bir pamuk türünü geliştirdi. Meander 71 pamuğu, Mısır Giza pamuk türüne alternatif olabilecek bir yapıya sahip.

4. Bossa: Yenilikçi malzemeler ve süreçler geliştirmeye odaklanan Bossa, Saxcell Blended Denim ürününü Saxcell lifleri, lyocell teknolojisiyle geri dönüştürülen tekstiller, tarım atıkları ve ahşap kullanarak üretiyor. Böylece geleneksel yeniden üretilmiş selüloz liflerine sorumlu bir alternatif sunuyor.

5. Yünsa: Renkli koyunlardan elde edilen doğal renkli yünler ile paltoluk kumaş dokuyor Yünsa. Bitkisel doğal yumuşatıcı kullanılarak yumuşatılan ve doğal apre özelliğine sahip kumaşlara keten tohumundan elde edilen doğal anti bakteriyel de uygulanıyor. Sentetik kimyasalların kullanılmadığı kumaşların üretim sürecinde çevreye zararlı atık oluşmuyor. Ayrıca boyama işlemi ortadan kalktığı için üretimde su ve enerji kullanımından da tasarruf sağlanıyor.

6. Aksa Akrilik: Doğal kaynak tüketimini minimuma indiren EcoDye teknolojisiyle elyaf henüz son formuna ulaşmadan boyama yapılabiliyor. Böylece üretim sürecinde kullanılan enerji ve su kaynaklarından tasarruf elde ediliyor ve daha düşük karbon salınımıyla çevresel etki minimize ediliyor.

7. İpekiş: Kumaşın karakterini belirleyen her bir detayı titizlikle tasarlayan İpekiş, pet şişeleri üretimde kullanarak okyanusların kirlenmesini önlüyor ve doğaya 400 yıl kazandırıyor.

8. Burteks: Kayın ağacını pulp haline getirerek dönüştürmüş elyaflardan iplik ve kumaş üretimi gerçekleştiriyor Burteks. Geleceğin elyafı olarak adlandırdığı Ecovero x Refibra&Tencel Micro Modal ile de geri dönüştürülmüş hammadde kullanımını yüzde 20'ye çıkarıyor.

9. Sanko Tekstil: Cradle-to-Cradle® prensiplerini takip ederek atığı ortadan kaldıran Sanko Tekstil, malzemeleri geri dönüştüren, doğayla uyumlu süreçler geliştiriyor. Hedef ise tekstil üretiminde her üründe yüzde 10 olan geri dönüşüm miktarını yüzde 35-40'lar çıkarmak.

EN ÇOK OKUNANLAR