Enerji

11 Temmuz 2024 11:58

Karbon çağından hidrojen çağına

Karbon içermeyen bir yakıt ve enerji taşıyıcı olarak hidrojene doğru giden enerji yolculuğunda yol ayrımının eşiğinde olan Türkiye, ortaya çıkan düzenlemelerin beklentileriyle yeşil hidrojen çalışmalarını ve yatırımlarını hızlandırdı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, karbon çağından hidrojen çağına geçişe ayak uydurmak için Ocak 2023'te Türkiye'nin Ulusal Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası'nı yayımladı.

İnsanlık, günlük işlerinin birçoğu için ilk enerji kaynağı olarak odun kullandı ve bu dönem özellikle sanayi devrimi ile yüzyıllar boyunca kömür dönemi, öncelikle Birinci Dünya Savaşı'ndan sonra petrol dönemi ve 1980'lerden sonra doğal gaz dönemine dönüştü. Karbon içermeyen bir yakıt ve enerji taşıyıcı olarak hidrojene doğru giden bu enerji yolculuğunda nihai bir hedef bulunuyor. Hidrojen, özellikle rüzgar veya güneş gibi yenilenebilir enerji çözümlerine ulaşımı daha zor olan sektörler için daha temiz bir enerji geleceğine geçişin temel yapı taşlarından biri olarak görülüyor. Yılda yaklaşık 90 milyon metrik ton (Mt) hidrojen üretiliyor. Ancak büyük çoğunluğu sera gazı emisyonları yaratan fosil yakıtlar kullanılarak çıkarılıyor.

AB PROJEKSİYONU

AB, uzun vadeli planlarında 2050 yılına kadar hidrojenin Avrupa'nın enerji tüketimindeki payının yüzde 13-14'e çıkmasını hedefliyor. Bu kapsamda AB'nin Rusya'nın fosil yakıtlarına olan bağımlılığını sona erdirme planı REPowerEU, 2030 yılına kadar hidrojen altyapısı için 27 milyar Euro'luk yatırım teklifi içeriyor. Avrupa Birliği (AB), REPowerEU Planı doğrultusunda 10Mt yerli yenilenebilir hidrojen üretimine ve 10Mt ithal yenilenebilir hidrojene ulaşmayı hedefliyor. Son olarak mayıs ayında 7 üye ülkenin (Almanya, Fransa, İtalya, İspanya, Hollanda, Slovakya ve Estonya) yenilenebilir hidrojen değer zincirini güçlendirmeye yönelik ortak projelere 1.4 milyar Euro kamu desteği sağlamasına onay veren AB, projeler kapsamında hidrojenin yakıt olarak kullanımını teşvik etmeyi hedefliyor.

Türkiye Ulusal Enerji Planı'nda da önemli yer tutan yeşil hidrojen, geleceğin enerjisi olmaya güçlü bir aday. AB'nin altıncı en büyük ticaret ortağı ve küresel yenilenebilir arenada dikkate değer bir oyuncu olan ülkemizin de bu hedeflere ayak uydurması için hidrojen alanında net bir ulusal strateji ortaya koyması ve bu stratejiler kapsamında teknolojilerde yetkinlik kazanarak küresel ölçekte rekabetçi konuma gelmesi, uygulamaları yürütmesi büyük önem arz ediyor. Türkiye'nin bu kapsamda 1.2 ile 1.6 dolar/kg arasında yeşil hidrojen üretim potansiyeli bulunuyor.

AVRUPA'NIN YEŞİL HİDROJENE İHTİYACI ARTIYOR

Türkiye Hidrojen Teknolojileri Stratejisi ve Yol Haritası Raporu'nda ülkemizin sahip olduğu yüksek yenilenebilir enerji potansiyeli ve jeopolitik konumu gibi avantajlarının yanı sıra yapılacak Ar-Ge faaliyetleri ile üretilen hidrojenin hem yurt içinde kullanılabileceği hem de yurt dışına ihraç edilebileceği değerlendiriliyor.

Türkiye'nin 81 ili için gerçekleştirilen çalışmalarda gerekli ihtiyaçlar çıkarıldıktan sonra 614 milyon tonluk bir hidrojen üretebilme potansiyeli mevcut olduğu görülüyor. Avrupa'nın yeşil hidrojene ihtiyacı bulunuyor ve bunun için bir ekosistem kurulması planlanıyor. Komşu ülke durumundaki Türkiye, bunu Avrupa'ya ve diğer ülkelere yönelik bir ihracat fırsatına dönüştürebilir. Bu nedenle, akıllı hamleler ve her bir sektöre yönelik eylem planları ile bu fırsatların mutlaka katma değere dönüştürülmesi gerekiyor.

EN ÇOK OKUNANLAR