Ekonomi

17 Haziran 2022 08:40

Türkiye tahılda transit ticaret üssü olacak

Rusya ve Ukrayna arasında devam eden savaşın Türkiye ticareti açısından kritik bir rol oynaması bekleniyor. Taban Gıda CEO'su Hasan Hacıhaliloğlu, “Birçok ürünün ve Rus tahılının uluslararası pazarlara ulaşılmasında transit ticaret ağı kritik öneme sahip. Rusya'nın birçok ihtiyacını Türkiye'den karşılayacağını, yine ihracat yapmak istediği birçok üründe Türkiye üzerinden dünyaya açılacağını düşünüyoruz. Bunun da Türkiye ticaretine artı değer sağlayacağına inanıyoruz” dedi.

Son zamanların en sıcak konularının başında Rusya ve Ukrayna arasında üç aydır devam eden savaş geliyor. Avrupa'nın tahıl ambarı olan bu iki ülke arasındaki gerilim küresel gıda krizini de tetikledi.

Konuyu değerlendiren Taban Gıda CEO'su Hasan Hacıhaliloğlu, "Birçok global oyuncu Rusya'dan iş hacmini küçültmeye başladı. Bu da ister istemez bizim pasta payımızın artmasına neden oldu. Biz şirketimiz açısından bunun avantaj sağladığını düşünürken, Türkiye için de aynı şeyi düşünüyoruz. Birçok ürünün ve Rus tahılının uluslararası pazarlara ulaşılmasında transit ticaret ağı kritik öneme sahip. Rusya'nın birçok ihtiyacını Türkiye'den karşılayacağını, yine ihracat yapmak istediği birçok üründe Türkiye üzerinden dünyaya açılacağını düşünüyoruz. Bunun da Türkiye ticaretine artı değer sağlayacağına inanıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

DÜNYAYI ÇOK DAHA KÖTÜ BİR SENARYO BEKLİYOR

Ukrayna'da yıllık 60-70 milyon ton civarında hububat ve yağlı tohum üretimi yapılıyor. Yıllık aşağı yukarı 20 milyon ton buğday, 10 milyon ton mısır ihraç ediyor. Hacıhaliloğlu, "Buğday ekim alanlarında şimdiden yüzde 30'luk bir kayıptan söz ediliyor. Mısır tarafında ise Mayıs ayı ekim zamanıydı. Geçen yılın aynı dönemine göre ekim oranı yüzde 50'de kaldı. Ukrayna'da limanların çalışmaması da en büyük sorunlardan biri. Hasatın yapılabilmesi için savaş ortamını bir kenara koyarsak, Ukrayna'nın uygun fiyattan akaryakıt bulabilmesi ve bu ürünün dünya piyasalarına ulaştırılabilmesi oldukça zor. Hasata bir ay kala Ukrayna hasatı gerçekleştiremezse dünyayı çok daha kötü bir senaryo bekliyor" diye konuştu.

RUSYA'NIN ÜRÜNÜNÜ SATAMAMASI GİBİ BİR PROBLEM YOK

Rusya'da hasat dönemi yaklaşırken, son dönemin en büyük rekoltesi olacağı tahmin ediliyor. Hasan Hacıhaliloğlu, "Rusya'nın satma gibi bir problemi yok. Bu yıl Rusya'nın 40 milyon ton gibi bir buğday ihraç edeceği varsayılırsa bunun 10 milyon tonunu sadece Türkiye'ye satıyor. En son İran ile 5 milyon tonluk bir anlaşma yaptılar. Mısır da bizim kadar ithal ediyor. Doğal olarak, baktığınızda sadece üç ülke ile 25 milyon tonluk ihracat rakamına ulaştı. Çin'i ve etrafındaki diğer ülkeleri de bu denklemin içerisine kattığımızda Rusya'nın ürününü satamaması gibi bir sorunu yok. Rusya'nın bu konuda eli güçlü ve bunu koz olarak kullanıyor. Gerekirse 10 milyon ton buğdayı denize döker ve dünyayı dize getirmeye çalışır. Rusya sadece tahılda değil birçok emtiada dünyada ilk üçte yer alıyor ve bu durum Rusya'nın elini güçlendiriyor" şeklinde konuştu.

BAŞARISINI GLOBALE TAŞIMAYI HEDEFLİYOR

İklim değişikliğinin yanı sıra kurlarda yaşanan hızlı artış da pandemi sonrası özellikle son döneme damgasını vuran bir diğer konu. Tüm sektörler için zor geçen 2021 yılında 2 milyon tonun üzerinde bir hacme ulaşan Taban Gıda yılı 4,5 milyar TL'nin üzerinde bir ciroyla kapattı. Rusya ve Ukrayna ile güçlü ticari ilişkileri bulunan; 5 kıtada yaklaşık 20 ülkeye transit ticaret gerçekleştiren ve Türkiye'de buğday tedarik pazarının lideri Taban Gıda, yaptığı yatırımlarla 2021 yılını bir önceki yıla göre yüzde 50'nin üzerinde bir büyümeyle kapattı. Çatı şirketi Vivalon bünyesinde toplam 25 milyon dolar yatırımla 3 kuru yük gemisi alarak kendi filosunu kuran şirket; küresel iklim değişikliği, pandemi ve navlun krizi gibi global krizlerin oluşturduğu çeşitli riskleri ve fırsatları analiz ederek yeni yatırım hamleleri gerçekleştiriyor. Samsun'da silo yatırımı ve Rusya'da un fabrikası için kolları sıvayan Taban Gıda başarısını globale taşımayı hedefliyor.

200 MİLYON TONLUK TİCARETİN %1'İ TABAN'DAN

Dünyada yaklaşık 200 milyon ton buğday ticareti yapıldığını belirten Hacıhaliloğlu "Taban Gıda olarak bu rakamın yüzde 1'den fazlasını biz yapıyoruz. Bu yıl bizim açımızdan çok daha iyi bir yıl olacak gibi görünüyor. Transit ticaret hacmimiz her yıl katlanarak artıyor. 350 bin tonlarda olan transit ticaret hacmimizi bu yıl 1 milyon tonun üzerinde bekliyoruz. 2021 yılında 150 milyon dolar olan transit ticaret ciromuzun, bu yıl sonunda 500 milyon doların üzerine çıkmasını hedefliyoruz. Bunun yanında özellikle iç piyasada yem hammaddeleri pazarında yer edinmeyi planlıyoruz. Batı Afrika pazarında oldukça güçlü bir konuma geldik. Bu yıl Avrupa pazarında büyümek ve Asya pazarında daha güçlü yer edinmek hedefindeyiz. Global oyuncu olacağız."

BUĞDAY EKİM ALANLARI MISIRA KAYIYOR

Bu yıl geçen yıllara göre daha yüksek miktarda buğday rekoltesi beklediklerini belirten Hasan Hacıhaliloğlu "TÜİK ile bizim tahminlerimiz arasında yüzde 10 – 15 fark oluyor. TÜİK bu dönem için 19,5 milyon ton buğday rekoltesi bekliyor. Ancak biz yaklaşık 17 milyon ton olacağını tahmin ediyoruz. USDA raporlarındaki beklenti de bu yönde. TÜİK'in mısır için rekolte beklentisi daha doğru geliyor. Mısırda rekoltede dünya ortalamasının üzerindeyiz. Mısırın buğdaya göre üretim maliyeti daha yüksek ancak rekolteye bağlı olarak getirisi de daha fazla. Bu nedenle Türkiye'de buğday ekim alanları mısıra kayıyor."

TMO'NUN KARARI CAN SUYU OLDU

"Buğday alım fiyatını zaten 6.500 TL'nin altında beklemiyorduk" diye belirten Hacıhaliloğlu, "Bu yıl TMO, primle birlikte 7.050 TL alım fiyatı açıkladı ki bu rakam sektöre can suyu oldu. 1.000 TL'lik desteğin sonbaharda verileceğini göz önünde bulundurduğumuzda yapış şekli eleştirilebilir ancak dolar bazında verilmiş en yüksek alım fiyatı ile karşılaştık. Buğdayda dünya ortalaması olan 420 $'a yaklaştık. Bu rakam önümüzdeki yıl ekilebilen alanların oranını da arttırabilir" dedi. Türkiye'de buğday bulunabilirlik sorunun olmadığının altını çizen Hacıhaliloğlu "Ülkemiz her yıl yaklaşık 10 milyon ton buğday ithal ediyor. Bu rakamın yaklaşık 2,5 milyon tonu kendi tüketimimiz için. Türkiye'de ne buğday ne de mısır için bulunamama, tedarik edilememe gibi bir problem yok. Gerekli olan miktar Rusya'dan kolaylıkla temin edilebilir ancak maliyetleri yüksek kalabilir" ifadelerini kullandı.

EKİLMEDİK TARIM ARAZİSİ KALMASIN

Özellikle arzın en yüksek olduğu hasat dönemlerinde pozisyon alarak dalgalanmalardan kendimizi korumaya çalışıyoruz diyen Hacıhaliloğlu, "Öncelikle tabii ki ülke üretiminin tüketimi karşılaması gerekiyor. Türkiye açısından arz talep dengesini sağlamak çok zor gözüküyor. Türkiye buğday ekim alanlarını arttırıp verimliliği yükseltecek çalışmalar yaparsa, kendi ihtiyacını karşılama noktasında gelecek yıllarda çok avantajlı duruma gelecektir. Önümüzdeki dönemde tarımda dijitalleşme adımları ve bu enstrümanların etkin kullanımı ile ihracatçı konuma tekrar ulaşabileceğimizi düşünüyorum. En başta ekilmedik tarım arazisi bırakmamak gerekiyor. Akıllı tarım uygulamalarına geçildiğinde Türkiye'nin toprakları verimlilikte en iyi noktayı görecektir. Çiftçi verimi dolayısıyla daha yüksek getirisi olduğu için mısıra yöneliyor. Türkiye'de buğdayın ekim alanlarında ciddi azalma söz konusu. Şanlıurfa tarafında pamuğa, Karadeniz tarafında yağlı tohumlara kaçış var" dedi.

EN ÇOK OKUNANLAR