"Dönüştürücü liderlik, mevcut durumu sorgulamayı, geleneksel yöntemleri gözden geçirmeyi ve radikal değişikliklere öncülük etmeyi içeriyor. Bu yaklaşım, inovasyonun ve yaratıcılığın kapılarını aralıyor" diyen Yıldız Holding Dönüşüm ve Teknoloji Lideri Yahya Ülker, dijital çağda 'lider' kavramının önemine dikkat çekiyor. Yahya Ülker, Yıldız Holding'de üstlendiği 'Dönüşüm ve Teknoloji Lideri' rolünü ve dijital dönüşümle büyük değişim yaşayan iş dünyasının geleceği üzerine düşüncelerini Platin okurlarına anlattı.
"İŞ DÜNYASININ YENİ NORMALİ OLARAK ŞEKİLLENİYOR"> İş dünyasında son 10 yılda yaşanan köklü değişimler ile değişim yönetiminin sürekli yönetim kurullarının önüne geldiği bir dönemden geçiyoruz. Yıldız Holding'de üstlendiğiniz rolünüze değinerek başlayalım: Sizce iş dünyasını neler bekliyor?
İş dünyasını dönüştüren en önemli faktörlerden başında teknoloji geliyor. Teknolojinin hızlı değişimi, iş modellerini, müşteri davranışlarını ve rekabet koşullarını da hızla değiştiriyor. Sürdürülebilir başarı elde etmek isteyen şirketler de bu değişime ayak uydurmak için sürekli dönüşüm süreçlerinden geçmek zorundalar. Yani değiştik oldu diyemiyoruz; bu değişimleri yönetmek için departmanlar oluşturuyoruz. Thomas L. Friedman'ın dediği gibi 'dünya düzleşiyor' ve dijital dönüşüm, iş yapma şekillerini kökten değiştirerek iş dünyasındaki sınırları ortadan kaldırıyor. Yapay zeka ve veri analitiği konularında perspektifimiz genişledi ve rekabetçi avantaj elde etmek için daha fazla veriye erişim sağlama yarışına girdik. Ancak sadece teknolojideki değişimlerle sınırlı değiliz. Sadece kar maksimizasyonu değil, aynı zamanda verimliliği odak alarak ve kaynakları daha etkili bir şekilde kullanarak topluma katkı sağlama amacını da benimsememiz gerekiyor. İş dünyası, iklim değişikliği ve sürdürülebilirlik konularında köklü değişiklikler geçirmek zorunda; dolayısıyla çevresel ve toplumsal sorumluluklara sırt çeviren bir iş dünyası artık mümkün değil.
Ayrıca rekabetin tanımı da değişiyor. Rekabet cümlelerinin yerini 'iş birliğini teşvik etme' telkinleri alıyor. Tüm bunlar uzun makalelerin içinde 'iş dünyası trendleri' başlığı altında basit 'spotlar' olamayacak kadar köklü değişimler. Biz, sadece trendlerden değil, davranış değişikliklerinden bahsediyoruz. Sonuç olarak, iş dünyasındaki bu dönüşümler, her seviyede ciddi bir adaptasyon gerektiriyor ve iş dünyasının sadece kendisini değil, aynı zamanda toplumu ve çevreyi de düşünmesini gerektiriyor. Bu yeni paradigma, iş dünyasının yeni normali olarak şekilleniyor.
> Peki, şirketler tüm bu değişimi 'trend' olarak değil de davranış değişikliği olarak görüp adapte olmak hatta liderlik edebilmek için neler yapmalı?
Tek bir reçeteyle elbette mümkün değil, çünkü her şirket kendine özgü. Ancak esneklik, inovasyon ve sürdürülebilirlik gibi kritik alanlarda 'kendilerine özgü stratejiler geliştirerek' rekabetçi kalmak için önemli bir avantaja sahip olabilirler. Bu, şüphesiz hiç kolay değil; daha fazla düşünme ve harekete geçme becerisi gerektiriyor. Bunun için de yönetim kademelerinden başlayarak her birimin 'dönüşüme hazır ve katkıda bulunmaya istekli' olması şart.
Görüyoruz ki artık 'dönüştürücü liderlik' anlayışı benimsenmeli. Dönüştürücü liderlik, mevcut durumu sorgulamayı, geleneksel yöntemleri gözden geçirmeyi ve radikal değişikliklere öncülük etmeyi içeriyor. Bu yaklaşım, inovasyonun ve yaratıcılığın kapılarını aralıyor. Böylece, iş dünyasının mevcut dinamiklerine ayak uydurmak yerine, onları şekillendirme şansına sahip oluyoruz. Hiç bitmeyen ve zorlu bir 'yapılacaklar' listemiz olsa da, doğru adımlarla 'kalıcı bir değişim' ve başarı elde etmek temel hedefimiz. Hedeflere ulaşmak için ilk adım olarak, bu 'liderlik anlayışı' ile dijital dönüşüme odaklanmalı, yenilikçi düşünmeyi teşvik etmeli, sürdürülebilirliği, küreselleşmeyi konuşmalı; aynı zamanda da rekabeti, ekiplerin çalışma modellerini ve risk yönetimini 'gündemde' tutabilmeliyiz. Yani iş dünyasında'dönüştürücü liderlik' kavramını daha çok konuşuyor olacağız.
> Dönüştürücü liderlerin de çok önemli özelliklere sahip olması gerekiyor. Sizce neler olabilir bu özellikler?
Dönüştürücü liderlik anlayışını kendi perspektifimden özetlemem gerekirse birkaç önemli noktayı vurgulayabilirim. İlk olarak, inovasyona ve yaratıcılığa değer ve öncelik vermek en önemli nokta. Dönüştürücü liderler, iş süreçlerini ve iş modellerini sürekli olarak geliştirmek amacıyla çalışırlar. Bu çerçevede, yenilikçi fikirleri teşvik eder ve risk alma cesareti gösterirler. İnsanı merkeze almak ise diğer önemli konu. Çalışanların potansiyelini ortaya çıkarmayı ve onları güçlendirmeyi önemsemek ve bu amaçla, çalışanların katılımını ve iş birliğini teşvik etmek oldukça mühim.
John Kotter, dönüşüm liderliğini, organizasyonların temel işlevlerini değiştirmeyi ve büyümeyi teşvik etmeyi amaçlayan bir liderlik yaklaşımı olarak tanımlıyor. Tam olarak bende yarattığı algı da bu. Hatta benim dönüştürücü liderlik tanımıma göre; liderlerin sadece mevcut durumu iyileştirmekle kalmamaları, aynı zamanda radikal değişikliklere yol açabilecek büyük dönüşümleri de yönetme yeteneğine sahip olmaları gerekir. Vizyon, stratejik planlama, iletişim ve takip bu görevleri üstlenen bir liderin olmazsa olmazları.
"ESTAR İLE E-TİCARET KONUSUNDAKİ TECRÜBEMİZİ GLOBALE TAŞIDIK"
> Siz Yıldız Holding'de bu anlayışı nasıl hayata geçiriyorsunuz? Projelerden bahsedebilir misiniz?
Yıldız Holding'deki Dönüşüm & Teknoloji Lideri şapkamla, Holding'deki dönüşüme liderlik ederek iyi uygulamaları hayata geçiriyoruz. Aynı zamanda Yıldız Ventures şapkamla da Türkiye ve globaldeki girişimleri ve trendleri takip ederek 'iş süreçlerimizi ve iş modellerimizi nasıl daha iyi geliştirmeye çalışırız' diye bakıyoruz. Örneğin, İsteGelsin gibi geliştirdiğimiz uygulamalarla müşterilerimize yakınlaşırken deneyimlerini iyileştirdik. Şok Marketler'deki Cepte Şok uygulamamızı ve iş yapış biçimimizi dönüştürdük. GODIVA'nın e-ticaret işini baştan bir start-up mantığıyla yönetmeye başladık. Böylece eStar ile e-ticaret konusundaki tecrübemizi globale taşıdık.
Çalışanlarımızın katılımını ve iş birliğini teşvik etmek için çeşitli uygulamalar hayata geçirdik. Örneğin, 52 haftada 52 GOYA hedefiyle 1 yılda 500'e yakın mağazayı gezdik.
Değişen koşullara hızla adapte olabilmek için çeşitli uygulamaları hayata geçirdik. Asana ve Insider gibi araçlar kullanarak proje ve sorumlulukları eşleştirerek takımın birbirine destek olmasını sağlıyoruz.
Konu sadece holding içindeki süreçleri dönüştürmekle sınırlı kalmamalı diye düşünüyorum. Toplumda etki yaratacak ve sistemsel dönüşümü teşvik edecek girişim ve girişimcilere ihtiyacımız var. Biz ekiplerimizle, bugüne kadar sürdürülebilirlik temalı projelerle ortak geleceğimizi şekillendirmek adına çalıştık ve daha iyileri için çalışmaya devam ediyoruz. Yıldız Holding'e bağlı tüm şirketlerimizin 2022 yılına ait 'Sürdürülebilirlik Raporları' da bu taahhüdümüzü gerçekleştirdiğimizi kanıtlar nitelikte. Sürdürülebilirlikte de dönüşüm prensibini benimseyerek önemli işlere imza atacağımıza inanıyorum.