USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Zeynep  Arhon

YAZARLAR

11.11.2015 16:03:00

Akıllı oyuncaklar

2004 yılında İtalya’nın Pantelleria Adası’nda kazı yapan arkeologlar insanlık tarihinin en eski oyuncaklarından birini buldu: 4 bin yıllık, taştan yapılmış bir baş. Objenin mezarlık veya törensel alanda bulunmaması oyun amaçlı olduğunun göstergesiydi. Yaklaşık 3 cm’lik başa; dalgalı saçlar, yüze gözler, burun ve ağız kazınmıştı. Arkeologlar başın etrafında minyatür mutfak kapları da buldular. Bunların aynı çocuğun oyuncakları olduğunu düşündüler. 4 bin yıl sonra oyuncakların geldiği nokta çok farklı. Denebilir ki insan akıllandıkça yarattığı oyuncaklar da akıllandı. Oyuncak yapımında kullanılan malzemeler çeşitlendi.

Daha da önemlisi, oyuncaklar pasif objeler olmanın ötesine geçen işlevler üstlenmeye başladı. Teknolojinin hayatın her alanına yayılması ile birlikte yürüyen, ses çıkarabilen oyuncaklar normalleşti. Fakat oyuncaklar değişse de çocukların ortak fantazisi tarih boyunca aynı kaldı: İnsansı bir oyuncağa sahip olma hayali... Tepki gösteren, konuşan, ilgi göstermeye hazır, hiçbir zaman başkasını daha fazla sevmeyecek gerçek bir arkadaş...

FANTAZİ GERÇEĞE DÖNÜŞMEK ÜZERE

Yazımın yayınlandığı günlerde veya kısa bir süre sonra yeni Barbie pazara sunulmuş olacak. Yeni Barbie’yi özel kılan yapay zekaya sahip olması. Karşısındakini anlıyor, anlamlı cevaplar veriyor hatta yepyeni bir konuda diyalog başlatıyor... Kısaca gerçekten iletişim kuruyor. Akıllı Barbie Mattel ile birlikte San Francisco bazlı, yapay zeka alanında uzmanlaşan ToyTalk şirketinin eseri... Yarattıkları iletişim mekanizması şöyle işliyor: Barbie’nin kolyesi içinde saklı mikrofon, söyleneni WiFi üzerinden ToyTalk sunucusuna gönderiyor. Bu iş için yaratılan program sesten oluşan mesajı metne dönüştürüyor ve analiz ediyor. Doğru cevabı, ToyTalk ve Mattel tarafından yazılan binlerce cümle arasından seçiyor. Cevabı Barbie’ye iletiyor, böylece Barbie çocuğa anlamlı yanıtı veriyor. Tüm bu süreç bir saniyeden az bir sürede tamamlanıyor. 

YAPAY ZEKANIN OYUNCAKLARA ENTEGRASYONU ŞAŞIRTICI DEĞİL

Yapay zeka son 10 yıl içinde günlük hayatın içinde yer edindi. Kullanıcısının alışkanlıklarını öğrenip enerji tasarrufu sağlayan termostatlar, sesli sorulara cevap veren cep telefonları... Tüketim kültürü açısından bakıldığında yapay zekanın oyuncaklara entegrasyonu şaşırtıcı değil. Fakat çocuklara yönelik ürünler diğer hedef kitlelere göre daha çok filtreden geçiyor. Sadece son kullanıcı rolündeki çocuklar değil; ebeveynler, eğitmenler, pedagoglar dahil olmak üzere, çocuğun sağlıklı büyümesine ve gelişmesine odaklanan herkes ürünün kaderini belirliyor. Bu açıdan bakıldığında yeni Barbie’nin hem olumlu hem de olumsuz tepkiler alacağını öngörmek zor değil. ‘Akıllı arkadaş’ şüphesiz son derece ikna edici olacak. Çocuğu ödevlerini yapmaya, her gece dişlerini fırçalamaya yönlendirme işini çok iyi becerebilir. Peki ebeveynler çok daha önemli konularda çocukların görüşlerinin Barbie tarafından, daha doğrusu hiç tanımadıkları bir grup insan tarafından şekillendirilmesine ne diyecek? Seks, din, para, siyaset gibi hassas konulardaki soruların cevapları homojen olmaktan çok uzak. Her ebeveyn kendi görüşleri doğrultusunda çocuğunu eğitiyor. Çocuk ‘yeni arkadaşı’ ile bu konularda konuşmak istediğinden ne olacak? Yeni Barbie’nin oyuncak sektöründe olduğu kadar çocukların hayatında da değişim yaratacağı kesin. Ürünün ötesine geçip daha geniş açıdan baktığımda ise akıllı oyuncak kavramının teknolojinin olumlu-olumsuz etkileri ile ilgili küresel tartışmanın içinde yer bulacağını görüyorum.

Kaynak 

Yeni Barbie ile ilgili bilgiler James Vlahos’un The New York Times Magazine Dergisi'nde yayınlanan makalesinden alınmıştır. Fotoğraf: The New York Times için Angie Smith.

DİĞER YAZILARI