Girişimciliği, ‘bir insanın risk alabilme kapasitesi’ olarak tanımlayabiliriz. Ancak sadece risk almak yetiyor mu? Elbette hayır… Fırsatları görebilmek, onları değerlendirebilmek, noktaları bir araya getirebilmek ve bunları hayata geçirebilmek gerekiyor. Bireylere indirgemeden önce ülkemize bir bakalım…

Stratejik akıl nasıl işliyor?

Türkiye’de stratejik planlama, stratejik akıl nasıl işliyor? Türkiye'de 20, 30 hatta 50 yıllık planlar yapılabiliyor mu? Hepimizin bildiği 2023 plan ve hedefleri… Bunlar da 10 yıllık hedefler. Bu hedeflerin Türkiye’yi nereden, nereye götürebileceğini düşünmek ve değerlendirmek gerekiyor.

Türkiye planlarını değişikliğe adapte edebiliyor mu?

Planlar tabii ki dinamik olarak sürekli değişen koşullara göre adapte edilir ancak varılmak istenilen hedef değiştirilmemeli… Genel strateji doğru ise yapılan adaptasyonlar ulaşılmak istenilen hedefi değistirmez ya da uzaklaştırmaz. Türkiye planlarını değişikliklere adapte edebiliyor mu? Yoksa bu durumdan rahatsız olan karşı startejilerin oyununa mı geliyor? Günümüzde bu yaşanan örnekleri verme sebebim, ülke olarak stratejik akıl, plan ve olayları çözmekten ziyade, kader ve komplo teorilerine inanan, manipülasyona çok açık, bol dizi seyreden, bir konuyu derinlemesine incelemek yerine politikacıların, arkadaşlarımızın, TV’de konuşan kişilerin söylediklerini doğru olarak kabul eden bir yapıya sahip olmamız...

Direkt edilgen pozisyon alınıyor

Buna ek olarak bir sorun ile karşılaşınca çözüm üretmek yerine bunun dinamik ve bizim de etken olduğumuz bir konu olduğunu unutup direkt edilgen pozisyon almak gibi sorunlarımız var. Intelligence (akıl); dünyada, ülkelerde, şirketlerde ve gündelik ilişkilerde çok önemli bir role sahip. Örneğin; demografik akıl, coğrafik akıl, sosyal akıl… Türkiye’nin (gelen-giden hükümetlerden bağımsız olarak) stratejik planlamasını kim yapıyor ve sürekliliğini nasıl sağlıyor? Aynı şey şirketler için de geçerli… Bir şirketin stratejik planlamasını kimler yapar ve nasıl hayata geçmesini sağlar? Çalışanlar ve yöneticiler değişse de bu şirketin bir hedefi vardır ve o yönde ilerlenir...

Girişimciler stratejik düşünmek zorunda...

Peki, bu yön nasıl belirlenir? Girişimcilik bu nedenlerden ötürü bir ülke için son derece önemlidir. Bir ülkede başarılı girişimci sayısı ne kadar artarsa, ülkenin ortak aklına o kadar faydası ve katkısı olur. Girişimciler şirketlerini yaşatabilmek için stratejik düşünmek zorundadır. Rakiplerine ve piyasa şartlarına göre sürekli bu planları revize etmek durumundadır. Hedefine ulaşmak için çalışanlarını motive etmek zorundadır. Politika ve bürokrasiden bu yüzden çok farklıdır.

STRATEJİLER GÜNCEL GELİŞMELERE ADAPTE EDİLMELİ

Ne yazık ki ülkemiz stratejik planlamada oldukça geri kalmış durumdadır. Girişimciler olarak ülkemizin durumu, her birimizin firmalarının durumunun önündedir. Dolayısı ile yapacağımız stratejik planlarda daima ülkemizi en ön sıraya koymalıyız. Gündelik kazançlar için ana hedeflerden sapmamalıyız. Türkiye iyi olmaz ise hiçbirimizin durumu iyi olmaz.

Hepimiz firmamızda stratejik planlama yapmalıyız ve ana hedefleri yakalamak için bu stratejileri dinamik bir şekilde güncel gelişmelere adapte etmeliyiz.

*Amerika’da yeni çıkan bir App var: Nextdoor… Ülkemizde henüz yok. ‘Ev alma komşu al’ atasözünden yola çıkarak, yeni fırsatlar arayan girişimcilere önemli bir tüyo verelim…