USD

-
-%

EUR

-
-%

GBP

-
-%

ALTIN GR

-
-%

BIST 100

-
-%
Metin Hara

YAZARLAR

3.06.2016 11:48:00

Kurdun yoluna düşen kuzu

Sürüdekiler sürüden ayrılanı her zaman engellemeye çalışırlar. Bu onların egosudur. Kurtlardan kaçan bir sürünün içinde kurdun inine yolculuk yapacak bir kuzu… Bu gerçek cesarettir. Eğer kafanda kurduğun, başarılı olacağını düşündüğün bir yol varsa kimsenin seni bu yoldan saptırmasına izin verme. Öyle bir emek harca, öyle bir kararlı ol ki kuzu ‘Yol’a düştüğünde kurtlar ‘Yol’dan çekilsin…

 

Bugüne kadar iş yaşantısına girecek kişilere verilen nasihatlerde hep bilinen, çoğunluğun yaptığı meslekler yüceltilirdi. Bir meslek ne kadar yaygınsa o kadar kabul edilir, geçerli sayılırdı. Hatta nice gencin hayalleri bu nasihatler tarafından katledildi. Gerçekten en basit ekonomik denklemler az bulunana çok değer biçerken; insanların sürüler halinde hareket etmesi anlaşılması zor bir durum. Buradaki en önemli neden ‘güvenlik’… Aslında bizim ilkel zamanlarımızdan kalma bir his. ‘Sürüden ayrılma kurt kapar!’

Peki, bir gün bir kuzu sürüden ayrılırsa… Kurdun inine doğru bir yolculuğa başlarsa… Ne olurdu hiç düşündün mü? Bahsettiğim ani bir kararın sonucu atılan bir tepki adımı değil. Yaşam boyu sürecek bir ‘yol’a çıkmadan evvel hazırlığı iyi yapmak gerekir.

 

BURADAKİ EN GÜÇLÜ ARAÇLARIN, 3 YAŞAMDA KALMA İLKESİ

1-Gözlem: Etrafı objektif bir şekilde gözlemlemek gerekir. Her hayvanın, dünyadaki her coğrafyanın kendine göre dinamikleri vardır. Kendi kurallarıyla yarattığı bir ekonomi... İklimi koklayabilmelidir mesela… Kötü bir gözlemci doğaya ve kurallara rağmen çalışırken iyi bir gözlemci doğayla ve kanunlarıyla iş birliği halindedir. Yanlış anlaşılmasın. Burada bahsettiğim ilke, analiz etme yeteneği değildir. Analiz bir veri girişidir. Gözlem ise bütüncül bir anlayış… Analiz yargı içerir, tepkisel ve fevridir. Doğası gereği sınırlar çizendir. Ama gözlem yargısızdır, dingindir. Doğası gereği özgürdür. Doğru gözlem yapan bir birey yolculuğunda en önemli donanımlarından birini edinmiş demektir.

“İnsan, kendi düşüncelerinin farkında olduğu zaman görecektir ki; düşünen ve düşünce şeklinde bir bölünme vardır. Gözlemleyen ve gözlemlediği, deneyimleyen ve deneyimlediği. Sonunda bunun bir illüzyondan ibaret olduğunu keşfedecektir. Sonra sadece saf bir gözlem kalacaktır, geçmişin ve zamanın gölgesini içermeyen bir kavrayış.” Krishnamurti

 

2-Deneyim: Yolculukta sorunlarla karşılaşmak ‘yol’un doğasıdır. Sadece iyiyi ummak, bizim bu sorunlardan kaçmamızı sağlamaya yetmez. Buna en büyük hazırlık ise deneyimdir. Daha önce bu yola çıkmış olanların anlattıkları altın değerinde bir hazinedir. Şüphesiz ki; deneyim ancak ‘yol’a düştükten sonra kazanılabilir. Ama sürünün içerisindeyken kurdu gözlemleyen kişi deneyim kazanabilir. Karşısına çıkan zorlukları nasıl alt edebileceğine dair deneyim kazanmak her zaman olayın göbeğinde olmayı gerektirmez. Günümüzde ‘deneyim’ insanların cesaretini kırmak ve nasıl yapılamayacağını nasihat etmek olarak adlandırılıyor. Ancak deneyimle öğrenilmiş çaresizliği birbirine karıştırmamak lazım. Deneyim bireyi daha güçlü ve cesur kılarken; öğrenilmiş çaresizlik bireyi ürkek ve güçsüz kılar.

“Tecrübenin bir dikeni, bir tarla dolusu uyarıdan daha değerlidir.” Russel Lowell

 

3-Amaç: Yapılan çalışmalar insanların yapmak istemedikleri işlerle ilgili sürekli mazeret bulurken anlam yükledikleri bir amaç uğruna her türlü yolu bulacaklarını gösteriyor. Gerçekten kalbini arzularını ateşleyecek bir amaca sahip misin? ‘Yol’a düşen hiçbir ruhun serüveni engebesiz olmaz. İlk engelde vazgeçenler yeterince güçlü bir amacı olmayanlardır. Başarıya giden yolda amacın uğruna ne kadar emek vermeye hazırsın?

 

“Amaçlarınızı küçümseyen insanlardan uzak durun. Küçük insanlar, bunu hep yaparlar. Ama gerçek büyük insanlar, sizin de bir gün büyük olabileceğinizi size hissettirirler.” Mark Twain

DİĞER YAZILARI