Türkiye, verimli toprak ve iklim şartları ile dünyanın en önemli tarımsal üreticileri arasında yer alıyor. Bununla birlikte girdi kullanımından üretime, işlemeden pazarlamaya kadar tarım ve gıda sektörü değer zincirinin tüm halkalarında, teknoloji ve yenilik içeren uygulamaların hâlâ yeterli derecede kullanılmadığı da bilinen bir gerçek. Bu durumun yapısal sebepleri; toprakların dağınık yapıda ve küçük ölçekli olması nedeniyle teknoloji kullanımının birim maliyetlerinin yüksek olması, üreticilerin demografik ve sosyo-ekonomik özellikleri nedeniyle bahse konu teknolojileri kullanma noktasında direnç göstermesi olarak özetlenebilir.
Yerli teknolojiler geliştirilmeli
Söz konusu uygulamaların kullanıcısı olan çiftçilerle, bu teknolojileri geliştiren ve sağlayan teknoloji firmaları, tarım makinesi üreticileri ve üniversitelerin ortak bir dil konuşmalarını sağlayacak platformların yeterince olgunlaşmamış olması da bu direnci artırıyor. Bununla birlikte ülkemizde yaygın olan tarımsal teknolojiler, genelde yurt dışındaki çiftçilerin ihtiyaçları doğrultusunda belirli bir ölçekte geliştirilmiş olan ürünler. Bu sebeple ülkemize özgü coğrafi-beşeri-ekonomik koşullar dikkate alınarak geliştirilecek yerli teknolojiler, alandaki açığı daha verimli bir şekilde doldurabilecek.